“Bir cümle yeter sözden anlayana, destan yazsan fark etmez laftan anlamayana.” (Mevlana) Siyaset, Devlet işlerini düzenleme ve yönetmek demektir. Siyasette temel amaç, memlekete hizmet etmektir. Memlekete hizmet edebilmenin yolu demokrasinin gereği olan seçimlerden zaferle ayrılmaktan geçer. Başlangıçta temel amaç, sonuç almak yani kazanmaktır. Hizmet serüveni mazbatayı aldıktan sonra başlar. Seçmen için, seçilen kişinin değil seçilen ekibin ne yapacağının önemi vardır. Her seçmen gerek kişisel, gerekse genel olarak daha iyi hizmet alabilmek için verir oyunu. İnsanlar genel olarak yerel seçimlerde siyasi partiden çok adaya ve ekibine oy verirler. İki dönemdir Nazilli’de de öyle oldu… Nazilli’de belediye başkanı çıkarabilecek kadar yeterli bir oy oranına sahip olmayan MHP, Haluk ALICIK, şahsi oyları sayesinde iki dönemdir Belediye Başkanı seçiliyor. İlk döneminde birkaç hatırı sayılır yatırım yapan ve sosyal ilişkileri oldukça iyi olan Başkan Haluk ALICIK, ikinci başkanlık döneminde pek bir varlık gösteremedi. Her fırsatta Büyükşehir Yasası’nı eleştirip o sayede yatırım yapamadığını yineleyen Haluk ALICIK, bu dönem tekrar Nazilli Belediye Başkan Adayı oldu. Özellikle Büyükşehir Yasası ile mahalleye dönüşen köylerdeki arazilerin bir bir satılmasına olan tepkiler çığ gibi yükselmekte. Görüştüğüm birçok kişi ‘dün elimizi sıkanlar, bugün arazilerimizi satıyorlar’ diye tepki gösteriyorlar. ‘Sadece el sıkan başkan istemiyoruz’ diyor bir vatandaş, ‘Köyümün arazilerinin gelişigüzel satılmasını istemiyorum!’ diyor. Nazilli Belediyesi’nin doğru yönetilmediğinden bahsediyor birçok vatandaş. Belediye çalışanlarının ciddi bir çoğunluğu farklarını alamadıklarından şikâyetçi. Sesleri fazla çıkmıyorsa asaletlerindendir o emek insanlarının… Ancak terleri çoktan üzerlerinde kurudu sayın başkan! (Haluk ALICIK gerçekten iyi kalpli, değerli ve merhametli biridir. Bu sorunu da en kısa sürede çözecektir.) Birçok sebepten dolayı kendisini gerçekten sevenler bile O’na bu sefer oy vermeyeceklerini söylüyorlar. Bazısı Nazilli Belediyesi’nin belgeleri ile birlikte net borcunu bilmek istiyor ve yineliyor; Bu borç söylendiği gibi 100 milyon (Eski para ile 100 trilyon) civarında ise bu parayla yapılan yatırımları sorguluyor. Bazıları Büyükşehir Belediyesi ile uyuşmazlığı… Birçok kişi de ‘kendisini severiz ama yol arkadaşlarını iyi seçemiyor’ diyor. Sayın başkanımız mutlaka bu sorulara bir cevap verecektir. * Gelelim benim merak ettiğim meseleye… Sayın Başkan! Bazı paylaşımınızda ustalık dönemi için oy istediğinizi yineliyorsunuz Sanırım kendinizi ya da icraatlarınızı Mimar Sinan’a benzetiyorsunuz. Kusura bakmayın ama hiç benzemiyorsunuz. Kanımca tek benzer yanınız: Üstad’ın bir portresi tedavülden kaldırılan eski bir paraya basıldı, sizin portreniz de birkaç yıl önce bir PTT puluna. Bunun dışında Mimar Sinan ile hiçbir benzer yanınız yok sayın Başkanım. Çünkü Koca Sinan, hiçbir zaman muhteşem eserler yaptığı halde kendini öven biri olmadı. Yüzyıllar önce yaptığı eserleri hala kullanılır halde iken kurdeleli açılışlar yapmadı, yaptırmadı. Osmanlı dönemindeki Mehter Takımı, padişahın dört direk diktirip üzerini teneke çatı kaplatmasına marşlar mı çalardı sizce? Sadece meclis kararıyla yıllar önce yapılmış parklara ve minicik kavşaklara bile birilerinin isimlerini vermek icraat değildir sayın Başkan! Ayrıca o tabelalar bile birkaç yıl içinde deforme olmuşken, Allah aşkına siz neyin ustalığından bahsediyorsunuz? Siz hala Koca Sinan’a özenip ustalık eserimi yapacağım diyerek bu milletten oy mu istiyorsunuz? Nazilli’nin göbeğine yeni bir Selimiye mi inşa edeceksiniz? * Sizi insan olarak gerçekten çok seviyorum sayın başkanım Haluk ALICIK. Ancak Nazilli’mi ve geleceğini düşünmek zorundayım… Size mutlaka destek olanlar olacaktır. Sizi ve eserlerinizi hala HALUK ULADE görenler vardır elbet Ancak, Bu sefer benden pas sayın Başkanım… Rastgele…