Röportaj - "Kara akrep" (Androctonus Crassicauda) ile "Sarı akrep" (Aegaeobuthus gibbosus) cinslerini yetiştirmek amacı ile yaklaşık 3 yıl önce ARGE çalışmalarına başlayan ve Ekim ayında izinleri tamamlanan tesis için kollarını sıvayan genç girişimci Hakan Ören, akrepler için kendi başına dizayn ettiği ve geniş güvenlik önlemleri ile hayata geçirdiği Hkntech ARGE Teknoloji Akrep ve Akrep Zehri Üretim Tesisi'nde, sınırlı sayıda akreple başladığı iş ile bugün Türkiye'nin en çok akrep zehiri üreten tesislerinden bir tanesi olma yolunda kararlı adımlarla ilerliyor. Dünyanın en tehlikeli ve zehirli akrep türlerine sahip olan Ören, başkoyduğu bu yolda, tesisin himayesindeki akreplere adeta gözü kadar iyi bakıyor. Akrep yetiştiriciliği ve akrep zehri sağma konusunda iddialı çalışmaları ile gündeme gelen Hakan Ören ile hikayesini ve akrep üretim tesisinin işleyişinin konuştuk.

Hakan Bey bize kendinizden ve hikayenizden bahseder misiniz?

Benim adım Hakan Ören. 1997 yılında Kuşadası'nda doğdum. Pamukkale Üniversitesi'nde Biyomedikal Cihaz Teknolojisi bölümünden mezun oldum. 3 yıl önce ofisimde bir araştırma üzerine çalışırken, hayvanların dayanıklığı ile ilgili bir belgesel izledim ve bu konu fazlasıyla dikkatimi çekti. Akreplerle ilgili ilk proje fikrim o belgeselle birlikte şekillenmeye başladı. Akabinde uzun soluklu çalışmalarım oldu. Akrepleri dünya ve Türkiye'de bulunan yaşam alanlarını, yaşama koşullarını, akrep zehirini bilimde kullanım alanlarını, hangi hastalıklar için kullanıldıklarını, renkleri ve sahip oldukları zehir oranlarına kadar her şeyi inceledim. Aslında, ''Neden olmasın'' sorusunu kendime sormam ile başladı bu hikaye ve bu işte kendime güvenerek ve ailemin de inanç ve desteğini yanıma alarak tesisi açma kararı aldım. İlk başlarda biraz endişelenseler de annem ve babam süreç boyunca bana çok destek oldular.

Şu anda tesisinizde kaç tane akrep var? Akrep zehiri almaya başladınız mı?

Ocak ayından bu yana tesisimizde akrep üretiyoruz. Şu anda 1000 civarında sarı ve siyah olmak üzere akrebimiz mevcut. Her ay ortalama bir sağım yapıyoruz ve her ay ortalama 1 gram zehir çıkartmaya başladık. 400 tane akrepten ortalama oranda 1 gram akrep zehri elde ediliyor. Şu anda 180'e yakın hamile akrebimiz var ve bu ay sonunda doğum yapmaya başlamalarını bekliyoruz. Bu noktada tesisimizde doğum yapacak akreplerimiz için özel üretim koşullarımız mevcut. Odaya girdiğimiz anda özel faunuslarımızda muhafaza ediyoruz akreplerimizi. Akrepler sağılan zehir-45 ila 80 derecede muhafaza ediliyor En iyi verimi alabilmek için yine kendi ürettiğimiz un kurdu ile beslemelerini yapıyoruz. Un kurdunun protein değeri yüksek olduğu için hayvanlarımız için de çok iyi bir besin maddesi oluyor. Tesisimiz 25 bin akrep kapasiteli. Akreplerin, yılda bir defa ve 12 aylık bir doğum süreçleri var ve bu süreç sonunda 30 ila 80 arasında yavru dünyaya geliyor. Sarı akrebin şu anda piyasası fazla yok ve biz çalışma ve üretimimizle bu kapasiteyi artırmayı hedefledik.

Mavi akrebin rengi konusunda farklı görüşler var. Bu akrebin rengi gerçekten de mavi mi?

Mezopotamya'da yaygın olan kara akrep, ultraviyole (UV) ışık altında mavi renkte parladığı için mavi akrep olarak adlandırılıyor. Akreplerin dış iskeletlerindeki bulunan madde onların parlamasına sebep oluyor. Akrepler, diğer eklembacaklılar ve böceklerle birlikte, "kütikül" adı verilen bir dış tabakaya sahiptir. Parmaklarınızdaki sert veya ölü deriden oluşan kütiküllerin aksine, akrepteki kütikül dış iskeletinin bir parçasıdır. Bu kütikülün "hiyalin tabakası" adı verilen ince bir bölümü vardır. Hiyalin tabakası, siyah ışık veya ay ışığı gibi ultraviyole (UV) ışığa tepki veren ve akrebin vücudunun parlamasına sebep olan maddedir.

Akrep zehiri günümüzde nerelerde, hangi alanlarda kullanılıyor?

Sarı akrep, bölgemizde, Türkiye'de en yaygın türlerden bir tanesi fakat bunun incelemesini kimse yapmamış. Ben konunun araştırmasını yaptım ve güzel sonuçlar aldım. Özellikle, bizim burada ürettiğimiz sarı akrep zehirinin esas yani genel özelliği beyin tümörü ve kanserli hücreye saldırması. Yani, beyin tümöründeki kanserli hücreyi yenilemesi. Kanserli hücre içerisindeki sodyum potasyum dengesini bozarak o hücreyi öldürüyor. Öldürdükten sonra da hücreyi yenilemek için kullanıyor. Yani kanserli hücreyi yok ediyor. Selçuk Üniversitesi'nde Serdar Hocamız ile birlikte yaptığımız çalışmalara göre şu anda beyin tümörü ve kanser tedavisinde kullanılmak üzere araştırmalarımız devam ediyor. Bu konuyu çok kapsamlı, detaylı ve geniş bir perspektifle araştırmaktayız. Projemiz dahilinde tesisimizdeki akrep sayısı arttıkça daha da iyi yerlere geleceğimizi umut ediyoruz. Şu anda akrep kapasitesinin yüzde birinde bile değiliz ve zaman içerisinde bu sayıyı artırarak, projemizi Türkiye ekonomisine ve insanlık yararına kazandırmayı amaçlıyoruz. Daha sonraki aşamada da yurtdışı kaynaklı çalışmayı planlıyoruz.

Türkiye'de akrep yetiştiriciliği bugün ne durumda?

Türkiye'de akrep üretim tesisi kurma süreci, bir dizi yerel ve ulusal düzenlemeye, izinlere ve denetimlere tabi olarak yürütülüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yayınladığı yönetmelik sonrası gelişen süreçte, bu tesislerin kurulmasına yönelik çalışmalar da hız kazandı. Tesis kuruluş izinleri, ‘akrep tesisi teknik şartlar' çerçevesinde gerçek ve tüzel kişilerce yapılan başvurular Bakanlık tarafından değerlendirmeye alınıyor. Yapılan değerlendirme sonucu Tarım Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü'nce ‘proje uygunluk görüşü' veriliyor. Bu kapsamda bugüne kadar Şanlıurfa, Konya, Elazığ, Ankara, Antalya, Gaziantep ve Mardin başta olmak üzere toplam 86 tesise teknik yönden ‘proje uygunluk görüşü' verildiğini biliyoruz. Biz de, Kuşadası'nda faaliyete başladığımız tesisimizde, Türkiye'de ilk sarı akrep üretim çiftliği olarak pazardaki yerimizi alarak, insanlık yararına güzel işler yapmayı amaçlıyoruz.

Kruvaziyerler 8 bin 507 yolcu ile Kuşadası'nda Kruvaziyerler 8 bin 507 yolcu ile Kuşadası'nda

''Anadolu Sarı Akrebinin'' tescilini ''Aydın akrebi'' olarak aldık

Yaptığımız araştırmalar sonucunda, Anadolu sarı akrebinin adını Aydın akrebi olarak değiştirdik. Zehir Araştırma Analiz Raporları'nda, sarı akrebin menşeisi belirsiz yani boş olarak çıkıyordu karşımıza ve bu konuda da bir ilki gerçekleştirerek bu boş kalan yere Aydın akrebi olarak adımızı yazdırarak yine bir ilke imza atmış olduk. Aydın'ın ve Kuşadası'nın adını hem dünya hem de Türkiye çapında duyurmak ve çalışmalarımız ile güzel ve faydalı işlere imza atma yolunda bizlere destek olan Aydın Ses Gazetesi'ne de teşekkür etmek istiyorum.

Muhabir: AYLİN ESER - ÖZEL