Merhaba. Bölgesel ve sektörel kümelenme faaliyetleri hızla devam ediyor. 13 sektörel küme, adım adım oluşuyor. Bunlardan biri de “Doğal Afetler Teknolojileri Kümesi”. Konu; deprem ve kümelenme olunca, biz ne yapabiliriz diye düşündük ve aklımıza bu oluşum geldi. Halihazırda, 3 firmayı bir araya getirdik. Ancak, nihai hedefimiz 10 firmadan teşekkül etmesi, içerisinde mutlaka akademisyen ve ön kuluçka hizmeti alan girişimcilerimizden 1 öğrencinin olması. Hedeflerimize adım adım ulaşıyoruz. Kümelenme faaliyeti, ekosistemde ciddi bir sinerji yaratma eğiliminde. İnanıyorum ki, kümelenme faaliyetleri ile pek çok taş yerine oturacak. Önümüzde, Japonya örneği var, daha yeni 7’nin üzerinde deprem yaşadı, ancak etkilenenlerin sayısına bakınız. Bizlerde bu seviyeye ulaşacağız. Sektörel kümelenmeler ile ayrı bir seviye yükselimi olacağı kanısındayız. Umudumuz, küme organizasyonu oluştuğunda, alt çalışma grupları oluşturabilmek. Mühendislik, afet yönetimi ve mevzuat çalışması alt çalışma grupları olabilir. 10 firma, Ar-Ge ve tasarım projesi yürütmekte olacağından, teknogirişim dediğimiz startuplar, vizyoner girişimcileri, akademik personeli ve bitirme veya lisans üstü tezleri hazırlayan öğrencileri içermektedir. Alt çalışma grupları, mühendislik çalışması da yapar, afette yönetir, mevzuatta hazırlar, pek çok karar alıcıya danışmanlıkta yapar. Uluslararası literatürde örneğini aradık, farklı yapı veya şekilde organizasyonlar olmasına rağmen, tam bizim düşündüğümüzün benzerini ulaşamadık. Araştırmada, konunun bir üst aşaması olan, doğal afetleri karşı dayanıklılığı arttırıcı ve sonraki süreci kapsayan teknolojileri yazan bir makaleye ulaştık. “Doğal Afet Yönetimi” konusunda, topluma katkı, teknolojik cihazlarda gelişme ve mevzuatsal ilerlemeye olumlu etki yaratabileceği kanısındayız. Makale incelendiğinde, iki ana teknolojik Ar-Ge ve tasarım faaliyeti göze çarpıyor (Krichen vd., 2024, ss. 103-104);
• Uzaktan algılama, radarlar ve uydu görüntüleme teknolojileri,
• IoT, akıllı telefonlar ve sosyal medya uygulamalarıdır.
Sonuç olarak, uzaktan algılama, radarlar, uydu görüntüleme, IoT, akıllı telefonlar ve sosyal medyanın kullanımı doğal afetlerin yönetimini büyük ölçüde kolaylaştırabilir. Bu teknolojiler; verileri, görselleştirmeleri ve kriz analizlerini, gerçek zamanlı olarak kullanılabilir hale getirir. Daha iyi karar alma ve acil durum müdahalesini kolaylaştırır. Ancak, bazı engellerin ve sınırlamaların aşılması gerekiyor. Veri gizliliği ve güvenliğine ilişkin uygulama ve bakım kaygıları, belirsizliklerden yalnızca birkaçı. Ayrıca, nitelikli personel ihtiyacı da bir diğer sınırlılık. Sonuçta doğal afet yönetiminin geleceği, afet müdahalesini daha hızlı, daha doğru ve daha etkili hale getiren, yeni teknolojiler ve yöntemler yaratmada yatmaktadır. Yapay zekâ, blockchain ve topluluğa dayalı yöntemlerin tümü, gelecekte bu alanda çalışmak için önemli hususlardır. Ancak, yönetimlerin, araştırmacıların ve diğer paydaşların, doğal afet yönetiminde, ileri teknolojileri kullanmanın getirdiği sorunları ve sınırları çözmek için, birlikte çalışmaları gerekecektir. Hep birlikte çalışırsak, doğal afetler sırasında insanları, mülkleri ve çevreyi korumanın yeni yollarını bulabiliriz. Bunun da en temel organizasyonu sektörel kümelenmeler olarak gözükmektedir.
Evet, bu yazımızda, doğal afet teknolojileri üzerine Ar-Ge ve tasarım projelerinin bir araya geldiği sektörel kümelenmeyi tartışmaya açtık. Bir sonraki yazımızda, bölgesel kümelenme konusuna devam ederek, konu hakkında incelemelere devam edeceğiz. Bol Ar-Ge ve inovasyonlu günler dileyerek, sevgiyle kalın.
Kaynakça
Krichen, M., Abdalzaher, M. S., Elwekeil, M., & Fouda, M. M. (2024). Managing Natural Disasters: An Analysis of Technological Advancements, Opportunities, and Challenges. Internet of Things and Cyber-Physical Systems, 4, 99-109. https://doi.org/10.1016/j.iotcps.2023.09.002