10 yaşında bir çocuk…
Annesinin bir tanesi, babasının varisi. El bebek gül bebek yetiştiriyorsun, büyütüyorsun. Onu hayata hazırlamak için maddi manevi elinde avucunda ne varsa veriyorsun. Hastalandığında gözünün içine bakıyorsun. Canı yanmasın diye koruyorsun, kolluyorsun. Bir evladın değerini anlatmak için hangi kelimeleri yan yana getirip bir cümle oluşturulabilir ki. Hangi kelimeler evlat sevgisini anlatabilir. Bunu bilmek, bunu anlamak için evlat sahibi olmak gerek. Sadece kendinden mesul, kendinden başka kimseyi sevmeyen, başkasının canını, kendi canının önüne katamayan dangalaklar yazının bundan sonrasını okumasın. Çünkü asla anlayamayacaklar. Yazdıklarımdan empati kuramayacaklar. Bilemeyecek, hissedemeyecekler. Sadece kendini sevgi pıtırcığı zanneden sosyopatlar, bundan sonrasını kaldıramayacaklar. Kusura bakmayın anlatmak istediklerimi o sevgi ptırcıkları da anlasın diye uğraşamayacağım. Beni anlayıp anlamadıkları umurumda bile değil. Hani argoda denir ya, çokta fifi. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) der ki; “Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki, göktekilerde size merhamet etsin.” Yani yazdıklarım asla ve asla hayvanlara saldırı değil. Böyle algılayacak hayvanatlar, siz hala çıkmadınız mı? Allah’ın yarattığı bu alemde her canlının yaşam hakkı vardır. Her can değerlidir. Hiç bir canlı, hiçbir canlının yaşam hakkına saldıramaz. Ama bu demek değil ki sokaklarda köpekler özgürce dolaşabilir. İstedikleri gibi gelip geçene saldırabilir. Küçük çocukları parçalayıp öldürebilir. Bir köpeğe eziyet edilmesi ne kadar yanlışsa, okula gidip gelen, sokaklarda oynayan çocukları köpeklere yem etmekte zulümdür, eziyettir. Bu eziyete hayvan hakları aptallığıyla yaklaşan andavallar siz hala okuyor musunuz? Ne ilk nede son oldu bu yaşanan acı olay. Hergün bir köpeğe yapılan eziyeti, yada bir köpeğin sebep olduğu faciaları okumaya devam ediyoruz. Toplum burda bile bölünmüş durumda. Kimisi acımasızca köpeklerin katledilmesini savunurken, kimisi de saldırıya uğrayan çocukları, insanları görmezden geliyor. Herkes aptalca bir saf tutmuş kendine, karşısındakine sallıyor. Oysaki insan ya da hayvan her canın kıymetini bilip, hiç bir canın yanmadığı bir çözüm aramıyor. Sorumlular kimdir bilmem. Onlar rahat. Bırakmışlar iki taraf birbirini yesin bize bişey olmasın anlayışındalar. Çünkü toplum bu konuda bir olup yanan her can için aynı tepkiyi verip sorumluları çözüme itmiyor. Sosyal medyada kan gövdeyi götürüyor bu konuda. Ama sözde hayvansever kılığındaki bazı sosyopatlar var ki sinir uçarını gıdıklıyor insanın. Sokak köpeklerinin sebep olduğu olaylarda o kadar embesil savunmalar yapıyorlar ki, insanın nutku tutuluyor. Ama yazımın en başında dediğim gibi hiç bir kimse başka bir canlıyı bir anne ve babanın evladını sevdiği gibi sevemez. O salya sümük köpek güzellemeleriniz asla gerçek sevgiyi anlatmıyor. Hiç bir anne ve baba, büyük bir özveriyle büyüttüğü evladının, sorumsuz birinin sokağa attığı bir köpeğin boğazı parçalanarak öldürülmesine dayanamaz. Siz bugün ağladığınızı yarın unutacaksınız. Ama Allah’ın onlara verdiği son nefese kadar o evladın acısıyla yaşayacak o anne ve baba. Siz sevgi pıtırcığı gibi twit atmakla duygusal olmuyorsunuz. Siz kimseyi bir evlat gibi sevemezsiniz.