Önceki gün Sümer basma fabrikasının Atatürk tarafından açılışının 80. Yıl dönümüydü. Nazilli için özel bir gündü ama kapanan basma fabrikasına düşününce insanın içi acıyor. Atatürk bu ile Sümer Basma Fabrikasını, Adnan Menderes ise Aydın Tekstil’i hediye etmiş fakat ikisinin akıbeti aynı. Biz bu değerleri yok etmek için ne yaptık, biz nerede hata yaptık. İnsan elindeki eşyanın kıymetini bilmezse gün gelir onu arar. Elimizdeki bizimdir fakat küçümsersek elimizden çıktığında önemini pek anlamayız ama yarın mutlaka onu ararız. Bugünlerde Sümer Basma Fabrikası, Aydın Tekstil gibi değerlerde zamanında değerini bilemediklerimizden. İki kuruluşta sadece Aydın’ın değil ülke ekonomisinin dinamikleri konumundaymış zamanında. Sümer fabrikasındaki eski makineler bir dönem hurdacılara satıldı, Aydın Tekstil alanı ise adeta talan edildi. Şimdi biri eğitimin bir parçası oldu, diğeri ise Aydın’a kazandırılarak sosyal bir alan dönüştürülüyor. Fakat onların Aydın ve ülke ekonomisine sağladığı katkıyı sağlayabilecek alternatifleri bulunmuyor il sınırlarımızda. Atatürk’ün ülke kalkınması için attığı adımların devamı için açılan Aydın Tekstil ve daha bir çok değer bugün yok olup gitti. Bu dinamikler bugün harıl harıl çalışıyor olsa, Aydın ekonomisi bugün bu şekilde mi olurdu. Siyaseten yapılan hataların bedelleri ağır olmuş bu kentte. Mecliste koltuk kapan, Aydın Tekstil’de kontenjan kapmış adeta. Hal böyle olunca sonuç kaçınılmaz olmuş. Geçtiğimiz yıl sadece arazisi milyon TL’lerle satıldı. Bir de çalışır vaziyette üretime ve istihdama katkı sağlarken ki değerini düşündüğümde gerçekten farklı noktalara varıyorum. Yıllar öncesi kapılarına kapatmış olmasına rağmen hala Nazilli basmasının namı yürüyor. Düşünün bu kadar yıl önce kapanmış bir fabrikanın kaliteli üretiminden sağladığı namı, bugün Aydın sınırlarında bu namı yakalamış hiçbir değerimiz yok. Bugün bu ünü yakalamak için markalar milyon dolarlar harcıyor. Biz bir yerlerde hata yapmışız ki bu değerimiz elimizden uçmuş gitmiş. Günümüze geldiğimizde Aydın’ın en önemli markası inciridir. Jeotermal tesisler yüzünden eğer bu değeri de 20 yıl sonra Nazilli Basma Fabrikası gibi Aydın Tekstil gibi geçmiş zenginliğimiz olarak göreceksek bugünden almamız gereken önlemler var. Jeotermal Tesislere karşı değilim fakat denetimlerde ciddi sıkıntılar yaşandığının bilincindeyim. Bugün bu tesisleri Aydın’da denetleyebilecek ve hakkıyla doğru yolu sokabilecek makamların olduğuna inanmıyorum. Denetimler yapılmıyor mu ? Yapılıyor elbet ama Aydın’ın verimli topraklarını koruyacak gibi değil prosedürleri yerine getirmek için. Jeotermal firmalarının borusu Ankara’da ötüyor, Ankara’da sözü geçen siyasi varsa lütfen bakanlıklar aracılığı ile bu santrallerin adam akıllı denetlenmesine vesile olsunlar. Yoksa geçmiş siyasilerin yolundan gidip sizde bu şehrin değerleri karşısında yanlış yapanlar zümresine dahil olursunuz. Bir yerlerde yaptığımız hatalar zincirine eklenirsiniz. Aydın’ı bugünden daha kötü duruma düşmesine engel olmak sizlerin elinde.