Aydın SES Gazetesi'nden Murat Bozkayalar'ın haberine göre, 1962 yılında yıllık 85 bin ton kapasiteyle üretime başlayan Söke Çimento Fabrikası, İzmir Batıçim’in üretim merkezini ilçeye taşımasıyla birlikte 2025 yılı itibarıyla 5,8 milyon ton kapasiteye ulaştı. Kağıt üzerinde bir başarı gibi görünen bu büyüme, AGC Söke Şube Başkanı Ali Esmer’e göre halk sağlığını tehdit eden ciddi bir çevre sorunu haline geldi.
ATY TESİSİYLE AVRUPA'NIN ATIKLARI SÖKE'DE YAKILIYOR
Söke’deki en büyük endişelerden biri de 2024 yılında devreye giren Atıktan Türetilmiş Yakıt (ATY) Hazırlama Tesisi. Yıllık 150 bin ton kapasiteli bu tesis, başta plastik olmak üzere çeşitli atıkları enerjiye dönüştürmek için kullanıyor. Bu atıkların büyük çoğunluğu ise Avrupa’dan ithal ediliyor. Ali Esmer, “Neden Avrupa’nın istemediği çöpleri biz alıyoruz?” diyerek bu politikalara tepki gösterdi. Türkiye'nin son 16 yılda Avrupa’dan ithal ettiği atık miktarının 241 kat arttığını belirten Esmer, bu atıkların önemli bir bölümünün çimento fabrikalarında yakıldığını, başta Söke olmak üzere birçok şehirde çevre kirliliğini katladığını söyledi.
HAVA, SU VE TOPRAK ZEHİRLENİYOR
ATY tesisinde yakılan atıkların çevreye verdiği zarar ise sadece bugünü değil, yarını da tehdit ediyor. Zehirli gazlar, ağır metaller ve partikül maddeler hem havaya karışıyor hem de toprağa ve suya nüfuz ediyor. Söke halkı artık sadece gri dumanları değil, belirsiz bir geleceği soluyor.
ÇİFTÇİ ÜRÜNLERİNDEN MEMNUN DEĞİL
Çiftçi Üründen Memnun Değil, Aileler Çocuklarından Endişeli
Sökeliler giderek daha fazla endişe duyuyor. Çiftçiler ürünlerinin kalitesinden şikâyet ederken, aileler çocuklarının sağlığı konusunda kaygılı. Yaşlılar nefes almakta zorlanıyor. Tüm bu gelişmeler yaşanırken yetkililerin sessiz kalması ise dikkat çekiyor.
"GAZETECİLİK HALKIN SESİ OLMAKTIR"
Aydın Gazeteciler Cemiyeti Söke Şube Başkanı Ali Esmer, sadece bir gazeteci değil aynı zamanda bir Söke’li olarak bu sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı. “Gazetecilik sadece haber yapmak değil, halkın sesi olmaktır. Söke halkının sağlığını, toprağını ve geleceğini savunmak hepimizin ortak görevidir” ifadelerini kullandı.
"SÖKE AVRUPA'NIN ÇÖPLÜĞÜ OLMAMALIDIR"
Esmer, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Söke, Avrupa'nın çöplüğüne dönüştürülmemeli. Bu şehir sadece çimento değil, yaşam üretmeli. Bu dönüşüm ise ancak şeffaflık, hesap verebilirlik ve halkın katılımıyla mümkündür.”
