Merhabalar Ses Gazetesi'nin değerli okuyucuları ve çok ama çok kıymetli annelerim.
Çocuklarda görülebilen saldırgan nöbetler, hırçınlıklar, aktif ya da pasif öfke süreçleri şikayetçilerinden misiniz?
O halde size üstünüze düşen şeyi söylemenin tam vakti hazırmısnız?
SAKİN OLUN!
Evet evet sadece sakin olun.
Çocuğunuz bağırdıkça, oyuncak ve eşyalara zarar verdiğinde bile sadece SAKİN OLUN!
Unutmayalım ki yalnız değiliz. Her çocuğun kendi içinde yaşadığı birçok sorun olabileceği gibi aynı zamanda enerjisini atmak içinde kullandığı bir yöntemdir. Büyüklerimizin bu konuda çok sevdiğim bir lafı var.
"hep deli, hüp deli, beşikteki cip deli" :)
Aslında ne kadar güzel özetlemişler bir çocuğun ailesinin yansıması olduğunu.
Çocuğunuz öfke nöbeti geçirirken siz onu bastırmak için daha çok bağırdığınızda KAYBETTİNİZ demektir. Evet gerçekten çok zor bazen durum saygısızlığa, şiddete kadar gidebilirken çocuğunuza karşı oturup sakin olmaya çalışmak çoook zor. Hadi kendi çocukluğumuza gidelim... Nelere sinir olduk, neler için üzüldük... Neler için ailemize kan kusturduk... Şimdi o anları hayal edin ve yüzünüzdeki gülümsemeyle devam ederken ailenizin o durumlarda size olan tepkisini düşünün... Kaç kişinin gülümsemesi gitti şimdi aramızdan.
Aileniz size şiddet mi uyguladı?
Bağırdı mı?
Rencide mi etti?
Bunları yaşadıysanız çok üzgünüm.
Küçük sizi hayal edin ne kadar korktunuz?
Ne kadar öfkelendiniz?
Ne kadar çaresiz hissettiniz ve bu birikmiş öfkeyi nasıl çıkardınız?
İşte tam da bu sebeplerden ki küçük kendinizi düşünüp üzülmek yerine çocuğunuzu şimdiki sizden koruyun.
Uzun bir süre deneyin bolca sabırla ve çabanızın meyvesini yiyin afiyetle.
UNUTMAYIN
GE ÇE CEK...
Çocuklarımızın bize ihtiyacı var.
Dünyada da bizden bir tane daha yok.
Ne demiştik koşulsuz sevgi ile tam gaz devam...