Ne kadar soğuk değil mi? Nükleer Savaş. Bir nükleer bomba ve yüz binlerce ölü bir anda. Sonra on yıllarca ot bitmeyen topraklar.  Hani şimdilerde bizde şimdilerde derken belki 10 yıldır belki 15 yıldır durmadan ev apartman yapıyoruz satıyoruz ya vatandaşlarımıza güya düşük faizli kredilerle. Gerçi son dönem faizlerde yükseldi. Ancaaak içinde yaşadığımız vatan topraklarını idare eden devletin çok sayın yöneticileri sanki halkın can ve mal güvenliğini devletin koruması gerektiği hususunu yeterince akıllarına getiriyorlar mı sormadan duramıyorum. Gazetecilik bu değil mi zaten? Soru sormak ve öğrenmek mümkün olduğunca ve öğrendiklerini okuyucularla yani yönetilenlerle paylaşmak. Çünkü halkın haber alma hakkı kutsaldır. Yönetilenlerin, yönetenlerin icraatlarını öğrenme hakkı vardır ve bu hak kutsaldır. Şimdii. Delilerin yönettiği bir Dünyada sadece ülkemize değil tüm ülkelerde yapılan yeni binalarda her hangi bir nükleer savaşta halkın sığınak olarak kullanabileceği bodrum katları var mı dır? Yapılan bodrum katları nükleer saldırı anında kullanılabilecek güvenlikte midir? Yoksa bodrum katları sadece kalorifer kazanları için mi yapılmaktadır. Devlet bu inşaatların sağlamlığını kontrol ederken, nükleer sığınakları da gündeme getiriyor mu? İmdi ben de hasbelkader bi apartman dairesinde ikamet ediyorum. Allah muhafaza yarın ABD'nin ya da Rusya'nın, ya da Kuzey Kore'nin başındaki deli 1945'te Hiroşima'ya attıkları bomba gibi bir bomba sallarsa benim olduğum mahalle ve bende bu mahalde nükleer bombadan hasta olursam yada ölürsem bu konuda tedbir almayan yöneticilere hakkımı helal etmiyorum. Bu da böyle biline. Unutmayın 1945'te ABD Başkanı Harry S.Truman emir verdi Pearl Harbur'un intikamını almak için önce Hiroşima'ya,peşinden Nagazaki'ye peş peşe atom bombalarını salladılar. Hiroşima'da 140 bin, Nagazaki'de ise takriben 70 bin Japon'un ölümüne sebep oldular. O nedenle bu gün Japonlar çocuklarını önce son model uçaklara,hızlı trenlere bindirir,son model teknoloji ile tanıştırır,sonra da Hiroşima ile Nagazaki'yi gezdirirler. Japon çocukları önce teknolojiyi görür sonra da bu teknolojinin ne kadar ölümcül olabileceğini görür Hiroşima ve Nagazaki'de, ve kendisine ona göre bir milli bilinç geliştirir. Gerçi bizimde 1915 Çanakkale Zaferimiz var. Metre kareye 6 bin merminin düştüğü, 253 bin Şehide mal olan Çanakkale Zaferimiz . Ve onların başındaki Dahi Komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bazı cahiller her ne kadar unutturmaya çalışsa da Atatürk'süz bir Çanakkale düşünmek bile mümkün değildir. Zira düşmanın çokluğu karşısında cepheyi terk etmekte olan askerlere "Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum." deyip, askerin önünde gözünü kırpmadan cepheye koşarak o cephede yaralanıp Gazi olan ve bu sözleriyle belki de savaşın kaderini değiştiren Gazi Mustafa Kemal'dir. Bu vesileyle Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda, daha bilmem bilumum muharebelerde, El Bap'ta, Afrin'de,Güneydoğu'da ve yurdun çeşitli yerlerinde vatan topraklarının selameti için hayatını kaybeden Tüm Şehitlerimizi saygı ve hürmetle anıyor ve Tüm Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. İnşallah şefaatlerine bizlerde nail oluruz. Yukarıda dünyayı deliler yönetiyor demiştim. Son günlerde barışçı düşünceye sahip yöneticilerini şahin düşünceli yöneticilerle  değiştiren ABD Başkanı Evanjelist Trump'ın ne kadar akıllı olduğunu bilakis ABD'deki yargı sistemi sorguluyor. Ve belki de önümüzdeki süreçte Trump'ın elinden savaş ilan etme yetkisini alacaklar. Bence de alınması lazım. Şimdi Aziz Dostlar kendilerinden başka hiç kimseyi insan olarak görmeyen İsrail'i beyin,ABD'yi de dünyanın diğer ülkelerini tekme tokat döven,tokatlayan gövde olarak düşünün. Şahsen inancım odur ki bu gün kü ABD,İsrail ne isterse yapmaya hazır ve nazırdır. Nitekim durup dururken Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmesi boşuna değildir.Bu saatten sonra sadece Ortadoğu'da değil Dünya'da barış beklemek gaflettir bence. Zira İsrail Arz-ı Mevud inancı doğrultusunda Nil ile Fırat arasındaki güya kendilerine vaat edilen toprakları ele geçirmek için her türlü hile desise ve savaşı başlatacaktır. Önceki gün Afganistan'da, dün Irak'ta, bu günlerde Suriye'de yaptıkları ortada olan ABD'nin son dönemde dünyanın gözü önünde silahlandırıp eğittiği ve terörist devletin hedefinde Türkiye'nin olduğu tüm dünya tarafından bilinmektedir. Aslında ABD 40 yıldır güya gizliden desteklediği PKK'yı ve onun uzantısı PYD'yi artık her kesin gözü önünde uluslararası kuralları hiçe sayarak silahlandırıp, eğitmektedir. Ve Türkiye kendi geleceğinin teminatı ve bekası için İran sınırına kadar güney sınırını bu teröristlerden temizlemek zorundadır. Şimdi İsrail ve ABD'nin ülkemize karşı uygulamakta olduğu hasmane tutum ortada iken bizim İsrail'i İran'dan korumak için Malatya'da Erhaç Hava Üssünde Radar Sistemi ile İncirlik Hava Üssü'nü barındırmamız tartışılması gereken konulardan biridir diye düşünüyorum. Bence her 2 üste bir an önce kapatılmalıdır. Ama yaptığı tüm düşmanca davranışlar sonucunda hala ABD dostumuzdur deniyorsa onu bilemem. Saygılarımla...