Bugün sizlerle ders çıkaracağımız iki güzel bir hikâye paylaşmak istiyorum. Yazıyı baştan sona bir kerede okumanızı istiyorum ki yazılanları çok iyi bir şekilde anlayalım.
Yazar, evindeki çalışma odasına girdi, günlüğüne bir yıl içinde başından geçenleri yazdı:
•Geçen yıl cerrahi bir ameliyat geçirdim.
•Aylarca yatağa bağlı kaldım.
•Atmış yaşına girdim.
•Otuz yıl çalıştığım vazifemi terk ettim.
•Geçirdiği araba kazası nedeniyle "oğlum fakültede sene kaybına uğradı."
Sonunda şunu yazdı: Ne kötü bir yıldı!
İçeri giren karısı, kocasının günlüğe yazdıklarını gördü ve yazılanları okudu.
Dışarı çıkıp, bir müddet sonra girdi, elindeki kâğıdı kocasının yazdığı günlüğün yanına bıraktı. Adam kâğıda yazılanları okudu.
Şöyle yazıyordu:
•Geçen yıl, uzun süre rahatsızlık veren hastalıktan kurtuldun.
•Atmış yaşına sıhhat ve afiyetle girdin.
•Yazmayı tasarladığın kitaplar için zaman bulmak maksadıyla emekli oldun.
•Oğlumuz trafik kazasında ölümden döndü.
Yazı şöyle bitiyordu:
“Allah bize çok ikramda bulundu, ne güzel bir yıldı…”
Aslında adamın zikrettiği olaylarla, karısının zikrettikleri aynıydı. Sadece bakış açısı farkı vardı. Her şeyin daima görünenin iki yüzü vardır...
Bazen insanın gölgesi önüne düşer, bazen arkasına.
"Güneşi önümüze alıp gölgemizi arkamıza düşürebilirsek ne mutlu bize."
Aksi halde güneşi arkamıza alıp, gölgemizi önümüze aldığımızda, gölgemizi yakalamak için ömür boyu onu kovalar dururuz.
Yakalayamadığımız için de "HUZURSUZ OLUR, MUTLU OLAMAYIZ"
Allah'ım hayatımızı her daim kolay eyle. Âmin.. Not: Buradaki gölge "DÜNYADIR"
ALLAH BİR ŞEYİ İSTERSE İkinci hikayemiz ise çok daha ibret verici bir hikaye. İngiltere'de yaşayan Somali'li bir kadın, yardım almak için bir radyo istasyonunu arar. Bu radyo programını dinleyen ateist bir İngiliz, bu Müslüman kadınla dalga geçmeye karar verir. Kadının isim ve adresini aldıktan sonra sekreterini çağırarak, ona büyük miktar gıda ve yardım malzemeleri alıp götürmesini ister. Sekretere: "Eğer kadın gıdayı kimin gönderdiğini sorarsa, ona şeytandan olduğunu söyle." diye emreder. Sekreter kadının evine geldiğinde, kadın mutlulukla gelen malzemeleri kabul eder. Sekreter ona:
"Bunları kimin gönderdiğini bilmek istemiyor musun?" diye sorduğunda: Fatıma isimli okuma yazma bilmeyen bu kadın malzemeleri gönderen ateist İngiliz düşünürü Timothy Winter'in Müslüman olup adını Abdulhakim Murad olarak değiştirmesine vesile olacak şu harika cevabı verir: "Hayır ilgilenmiyorum. Çünkü ALLAH bir şeyin olmasını dilediğinde şeytanlar bile O'na itaat eder." der. Cuma’nın bereketi ve selamı üzerinize olsun.