Müslümanların haftada bir gün olağan kongresi gibi biri araya geldiği, dertleştiği ve kaynaştığı bir gün olan ve müminlerin de aynı zamanda bayramı olan bir Cuma gününe daha kavuştuk.
Bizleri geceleri uyku nimetiyle bedenimizi rahatlatan, yeni bir güne zinde ve dinç bir şekilde kalkmamızı sağlayan Yüce Rabbime hamd ediyorum.
Yastığa başımızı koyabilir ama uyanamayabilirdik. Yarı ölüm diye tabir edilen uykudan uyanıp, yeni bir güne merhaba dedik.
Değerli Dostlar, İmam-ı Şafii Hazretleri bir sabah namazdan sonra evine dönerken yolda birine rastlar. Adam önce selam verir iyi dilek ve duada bulunduktan sonra da
"-Hayırlı sabahlar" manasında "nasıl sabahladın”? der.
Hazret-i imam nasıl sabahladığını şöyle anlatır: Sekiz tane şeyin benden istendiğini düşünerek sabahladım: Adam şaşırır:
- Ya imam kim sizden 8 tane şey isteyebilir?
-Sizin kimseyle takışık bir işiniz yoktur ki?
Hazreti imam tebessüm ederek meseleyi açar:
Bak benden her sabah kimler neler istiyorlar der ve şöyle izah eder:
1) Rabbim benden farzını istiyor.
2) Resulullah benden sünnetini istiyor.
3) Aile çoluk çocuk günlük masrafını istiyor.
4) Nefis kendine tabi olmamı istiyor.
5) Şeytan arkasından gitmemi istiyor.
6) Kiramen kâtibin melekleri iyi şey yazdırmamı istiyor.
7) Geçen günler ihtiyarlanmamı istiyor.
8) Son olarak da Hazreti Azrail hazır olmamı istiyor…
İşte ben bütün bu isteklerin muhatabı olarak sabahlamış bulunuyorum. Her sabah bu sualler cevap bekliyor. Hazret-i Şafii'yi dinleyen adam düşünmeye başlar.
Birkaç saniyelik tefekkürden sonra sorar: Ya imam bu saydığın şeyler sadece senden mi isteniyor yoksa benden de isteniyor mu?
İmam tebessüm eder:
- Orasını ben diyemem sen düşün!
Adam başını aşağı eğer söylenerek devam eder:
- Meğer her sabah benden neler isteniyormuş ta haberim yokmuş.
Ben de düşünmeliyim bunları!...
Ne dersiniz sizden de böyle 8 şey isteniyor mu?
Cumanın hayrı ve bereketi hepinizin üzerine olsun.