Aydın’ın Kuyucak ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesi’nde, Kocaer Enerji tarafından tarım ve orman arazileri üzerinde iki ayrı noktada planlanan jeotermal sondaj kuyusu projesine yönelik düzenlenmek istenen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) halkın katılım toplantısı, bölge halkı ile çevre örgütlerinin yoğun tepkisi sonucu gerçekleşemedi. Toplantı, Aydın Çevre Koruma ve Kültür Derneği (AYÇED) ile Büyük Menderes İnisiyatifi’nin de destek verdiği protestolar nedeniyle iptal edilirken, bakanlık ve şirket yetkilileri jandarma eşliğinde köyü terk etti.

YARGI KARARLARINA RAĞMEN YENİ SÜREÇ BAŞLATILDI

Aydın Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, 2011 yılında 811 bin 614 hektarlık bir alan için Kocaer Enerji’ye 2041 yılına kadar geçerli ruhsat vermişti. Bu ruhsat kapsamında 2016’da 1, 2023’te ise 12 kuyu için verilen “ÇED gerekli değildir” kararları, bölge halkı ve ekoloji örgütlerinin açtığı davalarla yargıdan döndü. Ancak buna rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, iki yeni kuyu için tekrar ÇED süreci başlattı.

HASSAS BÖLGEDE JEOTERMAL KUYUSU PLANI

Jeotermal kuyuların açılacağı alan, Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda; “Önemli Doğa Alanı”, “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi/Turizm Bölgesi”, “Orman Alanları”, “Tarım Arazisi”, “Makilik-Fundalık-Çalılık Alan”, “Kentsel Yerleşik Alan”, “Kentsel Gelişme Alanı”, “Organize Sanayi Bölgesi” ve “Sulama Alanı” gibi çok çeşitli ve hassas alanlar arasında yer alıyor. ÇED raporunda ise tesisin tarım arazisi üzerine inşa edileceği belirtiliyor.

Bölge halkı, tarım alanlarının ve doğal yaşamın geri dönüşü olmayan zararlar görmemesi adına mücadelelerini sürdüreceklerini dile getiriyor.

“BU MÜCADELENİNİ SAHİBİ HALK”

AYÇEP Başkanı Mehmet Vergili mahalle halkına yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin enerjiye ihtiyacı yok, biz bunları biliyoruz. Ancak incire, zeytine ihtiyaç var. Üretime ihtiyaç var. Ekmek lazım, aş lazım. Bu kaynakları yok ede ede cebiniz para dolsun diye buraları yok etmenin anlamı var mı? JES’lerinizi başınıza çalın. Aydın halkının başına tebelleş olmaktan vazgeçin. Vazgeçmezseniz bu halk bunun hesabını sorar. Yasalar da sorar. Halkın vicdanı da sorar. Bu mücadelenin esas sahibi halk.” dedi.

“JES TEMİZ ENERJİ DEĞİLDİR”

Mahalle halkının direnişine bilimsel verilerle destek veren Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar da, “Jeotermal sularla tarımsal sulama yapılamaz. Bilimsel bir gerçek. Bugün çok büyük bir iş başardınız. En üst mahkemeye kadar kaybettikleri davayı yeni bir süreçle yeniden başlatmaya çalıştılar. Bu işe çok büyük bir para yatırdılar. Bunu çıkarmak istiyorlar. Jeotermal enerji hiçbir zaman yenilenebilir temiz enerji değildir. Kirletilmedik yer altı ve yer üstü kaynağı kalmadı. İncirden, üzümden vazgeçirmek istiyorlar. Maden ve enerji sektörü nerede bir yeşillik görse ahırdan boşalmış sığır gibi saldırıyorlar. Yeşil alanlarımızı bunlardan korumak zorundayız. Sulara arsenik karıştı. Çok hızlı bir şekilde akciğer kanserine yakalanacaksınız. Bunun da bilimsel verileri var.” diye konuştu.



CHP’li ilçe başkanları Aslıhan Ökmen ve Özgür Yöreli de, mahalle halkının direnişine her zaman olduğu gibi sonuna kadar destek verdiklerini belirterek Aydın halkının yaşam hakkını savunmak için vatandaşların yanlarında olacaklarını dile getirdi.

Başlayamayan toplantı, mahalle halkının eylemleri arasında sloganlarla sona erdi.

Jandarma’ya coşkulu tören Jandarma’ya coşkulu tören

Muhabir: M. NAZLI ALTINAYAR