63 yaşında terzilik mesleğini devam ettiren Yakup Çevik, çıraklık da hesap edilirse 49 yıldır terzilik yapıyor. 49 yıldır hem mesleğini yaşatan hem de Dua meydanının değişilmez bir parçası olan Çevik, ilçenin en eski 3-4 esnafından biri konumunda. 18 yıldır emekli olsa da her sabah 7'de dükkanını açıp akşam 7'ye kadar çalışan Çevik, günümüzde terziliğe olan ihtiyacın daha da arttığını ifade ederken çırak yetişmemesinin mesleğin sorunlarından biri olduğunu söyledi. Terziliğin büyük incelik isteyen bir meslek olduğunu kaydeden Çevik, son dönemde tamirat artsa da özel dikim müşterilerinin de olduğunu ifade etti. Çevik, "30 yıllık dikim giyen müşterilerim var. Dikime alışkın oldukları için hazır giyemiyorlar. Bunların yanında tamirat ve tadilat işlerimiz son 3-5 yıldır daha da arttı. Bayan giysi tamiratı da yapıyoruz. O işlerimiz de yoğun" dedi.

Karacasu'da bu bayram fener alayı düzenlenmedi Karacasu'da bu bayram fener alayı düzenlenmedi

Kendisini tanıtarak sözlerine başlayan Çevik,

"1962 doğumluyum. Çamarasından Karacasu'ya gelerek 1976 yılında bu mesleğe başladım. 1980'de mekanımı açtım. 45 senedir bu işi yapmaktayım. İlk önce yine aynı sokakta ama farklı bir dükkanda hizmet verdim. 1990'dan beri aynı dükkanda hizmet veriyorum. Burası çocukluğumuzdan beri dua meydanı olarak biliniyor. Hala dua meydanı olarak devam ediyor. Biraderim vardı onun sayesinde geldim. O burada okuyordu o zaman. 'Seni de terziliğe verelim' dediler ben de terziliğe başladım. 4 sene çıraklık yaptım daha sonra kendi dükkanımı açtım. Ustam Bahattin Yolalan'dır. Karacasu'nun en eski 3-4 esnafından biriyim" dedi.

"İNSANIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ, MESLEĞİ BIRAKAMIYORUZ"

Terziliğin kendisi için ne ifade ettiği sorusunu yanıtlayan Çevik, "İnsanların işini görmek güzel birşey. Severek yapıyorum. Sevmedek zaten yapmayız. Çok şükür işimiz iyi. Tabi 80-90'lı yıllarda işler daha yoğundu. O zamanlar hazır işi yoktu. Hazır bizleri tabi etkiliyor. Bu dönemlerde 3-5 senedir özellikle tamirat ve tadilat işleri yoğunlaştı. Bunun yanında dikim işlerimizde var. Gittiği yere kadar devam edeceğiz. Çırak yok. Çırak bulamıyoruz. Eşin dostun çocuğu geliyor. 'Bunu çırak yapalım' diyoruz. Çocuk soluğu dışarıda alıyor. Biz de bu işin son temsilcisiyiz. Bizden sonra yapacak yok. Ben bugün bıraksam bırakırım. Emekliyim. 18 sene oldu emekli olalı. Biz vatandaşı düşünüyoruz. İnsanların işi zor. Yeni nesil düğmesi kopuyor. Düğmeyi dikemiyor. Bunlardan dolayı günümüzds terziye olan ihtiyaç daha da artıyor. Ama terzi yetişmiyor" şeklinde konuştu.

HAYAT DA TERZİLİK GİBİ ÖLÇÜLÜ OLMAK İSTER

Hizmetleri hakkında bilgi veren Çevik, "Pantalon, takım hepsini dikiyorum. Nesiller değişiyor ama 30 yıllık müşterilerim var. Onlar hala özel dikim giymeye devam ediyor. Dikime alıştıkları için hazır giyemiyorlar. Onlara devam ediyoruz. Altınyıldız, Bossa gibi tanınmış marka kumaşları müşterilerimiz vücut ölçülerine göre dikip giydiriyoruz. Bunun yanında tamiratlar yapıyoruz. Bayan tamiratlar da yapıyoruz. O işimiz de yoğun oluyor. Bizim mesleğimiz ince bir meslek. Her mesleğin zorluğu vardır ama bizimkisi da detaylı ince bir iş. Bir santim geriden kessen dar gelir, bir santim önden kessen bol gelir. Hayat nasıl ölçülü olmayı isterse bizim meslek de öyle. Evimizden çok mekanımızda duruyoruz. Sabah 7'de geliyoruz, akşam 7'de gidiyoruz. Pazar günü dahil çalışıyoruz. Yalnız olunca her işte kendi elimden çıktığı için Pazar günleri de açığız. Mekanımız biraz dar geliyor ve ama idare ediyoruz" dedi.

BAYRAMLARDA EVE GİTMEDEN ÇALIŞIRDIK

Mesleğin geçmişinden bahseden Çevik, "Çıraklığımız zamanında kömürlü ütülerle çalıştık. Sabahları mekanın önünde kartonla yellendirip yakacağız diye uğraşırdık. Biz başladığımızda ayaklı makinalar vardı, elektrikli makinalar yoktu. Sonra sonra ceryanlı oldu, motorlu oldu, tam yağlı oldu. Her geçen gün teknoloji gelişiyor. Bunun yanında şunu da ekleyebilirim mesleğin geçmişi deyince. Eskiden Ramazan ve Kurban Bayramları yaklaşırken son 15 gün eve gitmeden dükkanda yatıp kalkıp çalışırdım. Eve gidecek vakit olmazdı. Tahta sandalyenin üzerinde uyurdum. Bu meslek bu böyle bir meslek. İnsanların işini görmek onların bayrama istedikleri gibi girmeleri için böyle emek verdik" şeklinde konuştu.

"PARK KAHVESİ YIKILMAMALIYDI"

Karacasu hakkında sorular yönettiğimiz Çevik, "Eskiye göre bazı yenilikler var ama çok fazla bir şey değişmedi Karacasu'da. Burada eskiden bir Park Kahvemiz vardı. Çok güzeldi. Onu yıktılar. Meydanımız o zaman daha hareketliydi. Kahve yıkılınca bizim meydan biraz pasif kaldı. Onun dışında çok değişen bir şey yok. Dükkanlar yıkılıyor, yenileri yapılıyor. Karacasu'yu tanıtmak istesem en güzel havasından bahsederim. İnsanlara da bunu söylüyorum. Ayrıca sakinliğinden söz ediyorum. Bu memlekete 150-200 kişilik bir iş sahası gerekiyor. Bu memleketin gelişmesi için bir iş alanı olması gerekir. Gösterişli güzel şeyler yapılması lazım. Bunlarda biraz geri kalıyoruz. Başkanlarımıza söylüyoruz bunları. Ellerinden geleni yapıyorlar ama biraz da geri kalıyoruz bu konularda" ifadelerini kullandı.

Muhabir: ÖZGÜR DEDEOLUK