Kuşadası Belediyesi Pera Düğün, Organizasyon ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen, ''Kadının-Çocuk Yoksunluğu ve Yoksulluğu'' söyleşi etkinliğine Gazeteci, yazar, aktivist ve Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo ile çocuk hakları alanında çalışmalar yürüten Çocuk Yoksulluğu Uzmanı Melek Bahat konuşmacı olarak katıldı.
Kuşadalı kadınların yanı sıra erkeklerin de yoğun katılım gösterdiği etkinliğe Kuşadası Kadınca Onursal Başkanı Duygu Günel, Kuşadası Belediyesi Başkan Yardımcısı Ayşegül Dağlı, CHP Kuşadası İlçe Başkanı Mehmet Gürbilek, CHP Kuşadası İlçe Kadın Kolları Başkanı Nilgün Yeşilçimen, TKDF Kuşadası temsilcisi Mehlike Hepdemir, dernek temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri katılım gösterdi. Açılış konuşmaları ile başlayan etkinlikte, Kuşadası Belediyesi'nin kadın ve çocuklara yönelik hayata geçirilen projeleri de Kuşadası Kadınca Onursal Başkanı Duygu Günel'in sunumu içerisinde davetliler için barkovizyondan paylaşıldı.
''KADIN-ÇOCUK YOKSULLUĞU TOPLUMLARIN DERİN YARALARINDAN BİRİDİR''
Kadın-çocuk yoksunluğu ve yoksulluğu konusunda farkındalık yaratmak ve çözüm yolları aramak amacıyla düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Kuşadası Kadınca Onursal Başkanı Duygu Günel,''Toplumların derin yaralarından biri olan kadın ve çocuk yoksunluğu ve yoksulluğu üzerine konuşmak için toplandık'' sözleri ile başlayan konuşmasına,''Bu iki kavram yalnızca ekonomik değil aynı zamanda sosyal, kültürel ve politik bir eşitsizliğin de yansımasıdır. Neden kadınlar bu kadar çok yoksul bırakılıyor? Çünkü ataerkil yapılar kadınların rollerini sınırlandırıyor ve onları evlere hapsediyor. Savaşlar, krizler ve doğal afetler en çok kadınları ve çocukları vuruyor. Unutmayalım, bir toplum kadınlarını yoksul bıraktıkça kendi geleceğinde yoksullaştırır'' dedi.
''PANDEMİ İLE BERABER YOKSULLUK DERİNLEŞTİ''
Söyleşi kapsamında söz alan Gazeteci, yazar, aktivist ve Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo, yoksulluğun, Pandemi süreci ve sonrasında arttığını gözlemlediğini belirterek, ''Pandemiyle ve ekonomik krizle birlikte yoksulluk kavramı hem kadın hem de çocuklar için derinleşti. Pandemi öncesinde okulda sorun yaşayan, devamsızlık sorunları ile mücadele eden çocuklarla çalışırken, pandemi sonrası temel ihtiyaçlarına ulaşamayan insanlar ortaya çıktı. Yoksulluk bugün gözle görülür biçimde derinleşti. Yoksulluk tek bir mahallede değil tüm kente yayıldı. Açlık sınırı asgari ücretin altındaysa hepmiz bir şekilde yoksullaşmaya başladık demektir. Bu noktada büyük yaşam mücadeleleri veren kadınlar gördük. Evlerine temel ihtiyaçlarını alabilmek için şartlar ne olursa olsun kurum kapılarında saatlerce bekledi o kadınlar. Erkekler kadınlara göre daha sinirlidir diye, ses yükseltir de verilen yardımları alamazlar diye hep kadınlar gitti o kapılara. Bu nedenle kadın yoksulluğu hayatı idare etmek demektir. Kadın, tükenmişliğine rağmen evi idare eden ve çocukları aç kalmasın diye kendinden daima ödün verendir '' dedi.
''DEVREDEN YOKSULLUK ÇOCUK YOKSULLUĞU ANLAMINA GELİYOR''
Seminere, çocuk yoksulluğu konusu ile katılan Çocuk Yoksulluğu Uzmanı Melek Bahat ise, yoksulluğu önlemek için devreden yoksulluk kavramını açıklayarak başladığı konuşmasında, ''Devreden yoksulluk aslında çocukların yoksulluğu anlamına geliyor. Çocukları döngüden çıkarttığınız zaman aslında engelleyebiliyoruz. Yoksul bir ailede büyüyen bir çocuğun tekrar yoksulluk yaşama riski çok yüksektir. Bu noktada, ekonomik sebepleri ve yoksulluğu ortadan kaldıracak çalışmalar ile yine çocuklarda okul devamlılığını sağlayarak okul terklerinin önüne geçecek çözüm yolları üzerinde durmalıyız'' dedi.
