Hayırlı amellerde devamlılık, yani istikrar esastır. Yüce Allah’ın emri, şanlı peygamberimizin tavsiyeleri iyi işlerin devamlılığının sürdürülmesi ve kötü işlerin ise anında terk edilmesi yönündedir.
Yani, ibadetlerde devamlılık, süreklilik esastır. Bunun başka bir adı da istikrardır. İstikrar başarının temelidir. Güzel işlerin huzur getirmesi onun sürekliliğine bağlıdır. Bu istikrar hayatın her sahasında geçerli ve çok önemli bir kuraldır.
İbadet, sırf Allah rızası için O’na tazim ve saygı göstermek, O’nun emir ve yasaklarını yerine getirmektir. Ergenlik çağından itibaren başlayıp, ölüm anına kadar devam etmesi gereken bu görev, sadece belirli gün, saat ve dakikalara bağlı değildir. Bütün hayatı kapsamaktadır.
Allah’a kulluk için yaratılan ve dünyaya gönderilen insan, “Elbette sizi korku, açlık; mallar, canlar ve ürünlerden eksiltmekle deneriz” (Bakara 2/155) ayeti gereği çeşitli yönlerden imtihana tabi tutulmakta ve kulluk yapıp yapmadığı konusunda sınanmaktadır.
İbadette bizim İçin maddi ve manevi pek çok faydalar olduğu bir gerçektir. Allah Teala bizim ibadetimize muhtaç değildir, fakat bizim İbadete ihtiyacımız vardır. İbadetin faydası da bize aittir.
İbadet, İmanın olgunlaşmasını ve güçlenmesini sağlar. Kalbimizde Allah sevgisi ve saygısının yerleşmesini temin eder. Dolayısıyla ruhumuzu yüceltir, kalbimizi kötü düşüncelerden, organlarımızı günah kirlerinden arındırır. Davranışlarımızı düzelterek bizi ahlaken olgunlaştırır. Böyece Ahlrette cezadan kurtulmamıza ve ebedi mutluluk yurdu olan cennet nimetlerine kavuşmamıza vesile olur.
İnsan hayatta çeşitli sıkıntılarla karşılaşır. Bazen ümitsizliğe ve bunalıma düşebilir. Böyle durumlarda, ibadetle bunalımlardan kurtulur. Çünkü ibadet sayesinde Allah’a yönelir, bütün umutların söndüğü anda O’nun sonsuz rahmetine iltica eder ve böylece huzura kavuşur.’
Allah'ın Müslüman kullarından neyi ne zaman yapmalarını istiyorsa, bunların tamamı ibadet kapsamında yer alır. Yani yapıldığı zaman, insana fayda sağlayan, kişiyi Allah'ın rızasına götüren, her türlü söylem ve eylemler ibadettir. Bizleri dünya hayatında huzurlu ve mutlu olmamızı sağlayan, ahiret hayatımızın da arzu ettiğimiz bir mekan olmasını temin eden ibadetlerimizin, devamlı olması esastır..Çünkü ibadetler, amel noktasında manevi besinlerdir. Fiziki yönden gerekli besini alma ihtiyacı olan kişinin, manevi yönden de besin alma ihtiyacı vardır. Bunun eksikliği kişi üzerinde olumsuzluklar meydana getirir.
Peygamberimiz (sav ) efendimiz bu hususta şöyle buyurdular, “Allah katında en sevimli amel az da olsa devamlı olandır.” İbn Mace,zühd,28. Devamlı yapılan ibadetler bizleri manen beslediği gibi, Allah'ın bizlerden hoşnut olmasına vesile olur. Mevla'mızla daima iletişim içinde olmamıza vesile olur. Bundan dolayıdır ki, ibadetlerinde devamlılık gösterenlerin yaşantılarında bereket, rahatlık ve mutluluk vardır. Manevi olgunluk, manevi haz vardır.
Yüce Rabbimiz Kuranında “Dünyadan göç edinceye kadar Rabbine kulluk etmeyle devam et,” buyurmaktadır. Hicr, 99 . Yüce Allah'ın bizlerin misafir olduğumuz bu dünyadan ayrılıncaya kadar isteklerini yerine getirmemizi istemesi, bizim lehimizedir. Bizlerin yararınadır. Zira Allah, kulları için daima hayır istemektedir. Dünya ve ahir etimizin huzurlu olması için Peygamberimizin bize olan öğütlerini dinleyip yerine getirmemiz önem arz etmektedir. İbadetlerin gayesi Müslümanları olgunlaştırmak, birlik ve beraberlik, din kardeşliği ruhuna uygun şekilde yaşamalarını sağlamaktır.
Bizleri yaratanımızın sevgisine muhatap kılan, dünya ve ahir etimizi huzurlu hale getiren, kendi aramızdaki karşılıklı sevgi ve saygıyı oluşturan hayatımızda bolluk ve bereket meydana getiren ibadetlerimizi devamlı yapmalıyız. Hiç bir hayırlı işi küçük görmemeliyiz. Küçük işlerin devamlı yapılması sayesinde büyüklerin de icrası sağlanmış olacaktır. Böylece ifa etme alışkanlığı kazandığımız ibadetler adına her işlemi, araya fasıla vermeden yaparak karşılığında Allah'tan sevap, mükâfat alma hakkımız olacağı gibi, günlük yaşantımızda da olumlu gelişmeler olabilecektir.
Bilelim ki, ibadetlerimiz, hayatımızın huzurlu ve mutlu geçmesine vesile olacaktır. Yaradanımız bizlerden memnun, bizler de ona kulluğumuzun gereğini ifa ile şükrümüzü eda etmekten memnun olacağız inşallah. Her Müslümanın arzu ettiği hayat tarzı da bu olsa gerek. Bunu için öğrendiklerimizi yaparak kazandıklarımızı, hayatımızla buluşturmalıyız. Yaratanla buluşuncaya kadar ibadetlerimizde devamlılığı sürdürme azmi içinde olmayız.