Son günlerin en önemli gündemi EYT. Yaklaşık 2-3 aydan beri twitter gündeminde en üst sıraları kaptırmayan Emeklilikte Yaşa Takılanlar, özellikle sosyal medyada yürüttükleri haklı ve sistemli serzenişlerinin karşılığını alabilmek için mücadele ediyorlar. Bu arada ülke gündemine giren bomba konular bile EYT’lilerin mücadelesini gölgeleyemedi. Bundan 23 yıl önce başlayan bu mağduriyet, geçen zaman zarfında belli aralıklarla konuşulsa da, iktidar kanadında hiç karşılık bulamadı. Cumhurbaşkanı’nın daha önce bu konuda yaptığı sert konuşmalar ve kesin reddiyeler bile EYT platformuna geri adım attıramadı. Sonuçta yaklaşan ve eskisi gibi çantada keklik olmayan seçim süreci nihayet bu hak arayışını mutlu sona yaklaştırdı. Emeklilikte Yaşa Takılanlar bazı kesimler için erken emeklilik isteyen bir kısım fırsatçıdan ibaretti. Efendim 45 yaşında emekli mi olunur? Gibi ilk bakışta haklı görünen serzeniş olayı derinlemesine bilmeyenlerin ve belkide EYT’li olamadığı için onları kıskananların saçma savunmalarından öte değil. Çünkü her ne kadar 40’lı yaşlarda emekli olunması akla uygun gelmese de, hatta belki pek çok EYT’li tarafından bile bu görüş haklı görülse de şöyle bir gerçek var. ( Eylül 1999 öncesi sigortalılığı başlayan vatandaşlar, DEVLET ile bir akit yapmış. O gün tek taraflı yasalarla oluşturulan akit ile bu vatandaşlara Kadınlarda 20 yıl hizmet süresi ve 5000 pirim günü, erkeklerde ise 25 yıl hizmet süresi ve 5000 pirim günü ile emekli olma hakkı verilmiştir. Herkesin bildiği gibi bu hak daha önceki tüm vatandaşlar tarafından kullanılmış, hatta Cumhurbaşkan’ımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da aynı akitle 46 yaşında emekli olmuştur. Bu yaşlarda emekliliğin doğru olmadığını savunan ve bunda da haklı olan dönemin bakanı Yaşar Okuyan 8 Eylül 1999 itibarıyla emeklilik şartlarını güncellemiştir. Ama sorun şurada ki değiştirilen bu şartlar dünyada hiç bir hukukun kabul etmeyeceği hiçbir vicdanın alamayacağı şekilde geriye dönük işletilerek, bu vatandaşların verilmiş hakları gasp edilmiştir. Aradan geçen 23 yılda sorun görmezden gelindi ve bu iktidar tarafından muhattap alınarak bu durum bir mağduriyet olarak görülmedi. Tek dertleri geriye dönük işletilen yasayla gasp edilen haklarını geri almak olan Emeklilikte Yaşa Takılanlar, seçim kaybetme korkusuyla ilk kez muhattap alınmış ve yılmadan verdikleri mücadele için umutları yeşertilmiştir. Bakan Vedat Bilgin’in verdiği sözler aralık ayında bu işin çözüleceği yönde umutları arttırmışken, doymak bilmeyen işverenlerin tekere çomak sokmasıyla Aralık ayı hedefi şaştı. Onlar yine yılmadan bu mücadeleyi sürdürmeye devam ediyorlar. İstedikleri tek şey hakları olanı almak. Bunun içinde TEK FORMÜL’leri var, 8 Eylül 1999 öncesi DEVLET tarafından onlara vadedilen hakların eksiksiz olarak iade edilmesi. Ne bir ayrıcalık nede kollama istiyorlar. Yıllardır hizmet ettikleri DEVLET’in onlara verdiği sözü tutmasını bekliyorlar. Bu haksızlık son bulana kadar ise boşa geçirilecek her bir dakika onlar için EziYeT olmaya devam edecek.