Önce ki yazdığım yazıda ABD'de yazılı olmayan bir yasadan söz etmiş ve ABD'nin yurt dışına satmış olduğu her araca (uçak, helikopter vs. uzaydan kontrollü bir çip yerleştirdiğini, ele geçirmek istedikleri ülkelerde istedikleri uçak, helikopter gibi araçları istedikleri zaman düşürdüklerini yazmıştım.) Bu bağlamda Mehmetçiklerimizin şuanda başarı ile yürütmekte olduğu "Zeytin Dalı" harekatında umarım tüm silahlar yerli yapımdır diye umuyorum. Ancak uçaklarımızdan endişeliyim, F5'ler, F16'lar ve daha pek çoğu ABD malı.. Hatırlarsanız Aselsan'da mühendislerimiz intihar süsü verilerek öldürülmüştü. İşte o yiğit mühendislerimiz ABD'nin ülkemize satmış olduğu savaş uçaklarının yazılımlarını ABD uçaklarını da gerektiğinde düşman uçağı olarak tanımlayabilecek şekilde düzenlemeye çalışmışlar ve bunu başarmışlardı. Büyük ihtimal öldürülme sebepleri de buydu. Bilindiği gibi halen harekat merkezimiz olan Afrin Bölgesi pekte öyle ABD'nin ilgi alanında değil, daha çok Rusya'nın ilgi alanıydı. Ancak harekat doğuya doğru yöneldiğinde ABD'nin terör örgütüne vermiş olduğu silahlar daha çok devreye girecek ve Kahraman Mehmetçiklerimizin doğuya doğru sürdüreceği harekat ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ni akamete uğratacağından, yabancı menşeli özellikle ABD yapımı uçak ve helikopterleri kullanırken yazılımlarının tekrar kontrol edilmesinin kahraman pilotlarımızın hayatını kurtaracağını düşünüyorum. 28 Ocak 2018 tarihli Yeniçağ Gazetesi'nde Yazar Tuncay Mollaveyisoğlu'nun konuğu olan duayen diplomat Onur Öymen'de sayın Eski Başbakan Tansu Çiller döneminde yaşanan Kardak Krizi ile ilgili  anlattıklarında ABD'lilerin bu konudaki adeta itiraf niteliğindeki konuşmalarını da anlatıyor ki. Bu anlatım daha önce sözünü ettiğim ABD' deki yazılı olmayan yasanın bir itirafı niteliğinde sanki. Merak eden 28 Ocak 2018 tarihli Yeniçağ Gazetesinde Üstad Tuncay Mollaveyisoğlu'nun makalesini okur. Aslında bu makalede Onur Öymen,ayrıca "PYD"nin Uluslararası Af Örgütü tarafından Savaş Suçlusu ilan edildiğini, bu nedenle Türkiye'nin bu gerçeği bir an önce Uluslararası gündeme taşıması gerektiğini belirtiyor. Bu arada Suriye yönetimi ile bir an önce dirsek temasına geçmemizin Zeytin Dalı'nda daha az zayiat vermemize yardımcı olacağını düşünüyorum. Ayrıca Türkiye isterse ÖSO ile Esad'ın arasını bulabilir, onlar için Esad tarafından bir Af çıkarılmasını sağlayabilir. Kendisi yapamazsa Rusya ile birlikte yapabilir diye düşünüyorum. Gerçekten Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunuyorsak böyle olması gerekir diye düşünüyorum. Şayet Afrin'i, Öso'ya bırakırsak Suriye'deki karışıklığın devamına hizmet eder . Bence bir an önce Türkiye, İran, Irak ve Suriye bir araya gelmeli ve birliktelik oluşturmalı. Güvene dayalı böyle bir birliktelik ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesini en az bir 70 yıl daha akamete uğratacaktır. Hani diyorlar ya "Sevr'den sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk planlarımızı 70 yıl geciktirdi. Emperyalistlerin bölgemiz üzerindeki vahşi paylaşım planlarını gerçekten akamete uğratmak istiyorsak, öfkemizi bir tarafa bırakıp "Kardeşim Esad"a dönmemiz gerekir diye düşünüyorum. Fazla alengirli işlere aklım ermez ama Suriye yönetimi ile sürdürülen soğukluğun, ABD'nin planlarını gerçekleştirmesine daha çok hizmet eder diye düşünüyorum. Elbet Devletlü büyüklerimiz daha iyi bilirler. Saygılarımla...