Alman Hans bizim Hasan ile arkadaş olmuş. Hasan’ın dostluğundan, arkadaşlığından etkilenmiş ve Müslüman olmaya karar vermiş.
Hans demiş ki bizim Hasan'a?
- Ben de Müslüman olmak istiyorum, ama sizin dininizde namaz var, ben beş vakit kılamam, cuma belki, deyince,
Hasan:
- Ya ne olacak? Ne gerek var? Ben de Müslümanım ama, bak ben de cumadan cumaya, bayramdan bayrama namaza giderim.
Hans:
- Ya sizin dininizde senede bir ay oruç tutmak var, ben tutamam, deyince
Hasan:
- Ya bırak bu devirde oruç mu tutulur? Bak ben de Müslümanım ama oruç falan tutmuyorum, demiş,
Hans:
- Sizin dininizde malın yüzde iki buçuğunu zekât vermek var? Ben malımı çok severim, öyle herkese veremem, deyince,
Hasan:
- Ya boş ver zekât mekat gerekmez. Ben de Müslümanım ama zekât falan vermiyorum, deyince, Hans daha fazla devam etmemiş ve demiş ki:
- Ya ben de Müslümanmışım ama haberim yok.
Türkiye’de bir kısım insanların hali Hans’ın durumundan ibaret.
Müslüman ama İslam’ın gerektirdiği şekilde bir hayat yaşamıyor.
Kur’an’dan habersiz yaşıyor. Kişinin Müslümanlığı ölünce, sala verilince, cenaze namazı kılınınca ve ardından Kur’an okununca anlaşılıyor.
Kur’an deyince, içinde bulunduğumuz bu üç aylar buna vesile olur inşallah.
Bizim Hans zaten Müslüman olduğunu anlıyor.
Şimdi gelelim Müslüman olan bir Japon geline.
Bir Japon kızımız bizim Hasan’a âşık oluyor. Evlenmek istiyor. Hasan’ın ailesi Japon kızımızın Müslüman olması halinde evlenmesine izin veriyor.
Japon kızımız kelime-i şehadeti söyleyerek Müslüman oluyor.
Daha sonra kendisi araştırıyor. Müslüman olarak nasıl yaşanır? Namazı öğreniyor, Ramazan ayında oruç tutuyor. İçki içmiyor, domuz eti yemiyor.
Bir gün komşularıyla birlikte yakın bir komşunun vefat eden annesi arkasından okunan mevlide katılıyor. Kur’an okunuyor, Kur’an’dan etkileniyor. Ben de madem Müslümanım, İslam’ın kitabı Kur’an’ı öğrenmek istiyor.
Diyorlar ki bizim mahallede bir Kur’an kursu var. Oraya gidelim. Orada bir Bayan Kur’an Kursu hocası var. Ona sorarız. Kaydolursun. Sen de Kur’an okumayı öğrenirsin diyorlar.
Ertesi gün tavsiyede bulunan komşusu ile Kur’an kursuna gidiyorlar. Zili çalıyorlar. Sonra içeriye giriyorlar. Japon gelin kızımız, Kur’an kursunda sıralarda oturan yaşlı kadınları görünce hayretle şunları söylüyor:
- Siz de mi yeni Müslüman oldunuz?
Evet, değerli kardeşlerim belki de yeniden Müslüman olmaya ihtiyacımız var.
Yarın 27 Mart 2021 Cumartesi gecesi, üç aylardan Şaban ayının 15. Gecesi olan Berat Gecesini idrak edeceğiz.
Bu geceyi hakkıyla değerlendirip, Rabbim Beratımızı alanlardan eylesin.
Ramazan’a 15 gün kaldı.
Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan’ı en iyi şekilde değerlendirelim. Yeniden silkinip kendimize gelelim. İçinde bulunduğumuzu bu salgın hastalıktan kurtulmak için elimizden gelen tüm gayretleri gösterelim.
Unutmayalım, maske, mesafe ve temizlik bizi koruyacaktır.
Bu vesile ile Berat Kandilinizi tebrik ediyorum. Cuma’nız bereketi hepinizin üzerine olsun.