Koronavirüs zengin ve yakışıklı aristokratlara bulaşmaz” diye bir kural olmadığından yaklaşık üç ay evde kalmayı tercih ettim.
Haziran başı itibariyle yasakların kalkmasıyla da İzmir’e annemlere gidip geldim.
2.5 yaşından 17 yaşına kadar 5 yeğenimle dinlenmek çok mümkün olmadığı için ilk fırsatta Aydın’a evime koştum.
Aydın’a geldikten birkaç gün sonra Medya-İş Sendikası’nın kıymetli Genel Başkanı Sezai Ballı ziyaretime geldi.
İlerleyen günlerde hayata geçireceğimiz güzel projeleri paylaştık kendisiyle.
Hemen arkasından da Kültür Sanat Muhabirleri Derneği’nin kıymetli Başkanı İbrahim Gökdemir arayarak, ilkini pandemi öncesi Ankara’da gerçekleştirdikleri “Medya, Kültür, Sanat ve Turizm Buluşmaları” etkinliğinin ikinci etabının Antalya’da gerçekleşeceğini ve beni de ‘aralarında’ görmek istediklerini söyledi.
“Başkanım aranızda olmak sakıncalı olabilir, ben yanınızda olmayı tercih ederim” diyerek nazik davetlerini kabul ettim.
*
Aydın Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı ve Ses Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Akgül ile birlikte, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından gerçekleştirilen etkinliğe katılmak için Antalya’ya gittik.
*
Programın açılışı Konyaaltı Öğretmen Evi’nde gerçekleştirildi.
Programın sunum konuşmasını İbrahim Ekilmez yaptı.
Programın açılış konuşmasını İbrahim Gökdemir yaptı.
Programın tanıtım sunumunu Antalya İl Kültür Turizm Müdürü İbrahim Acar yaptı.
Programın yöresel sunumunu anılarıyla destekleyen Antalyalı iş insanı İbrahim İşlek yaptı.
Konuşmalarda, Antalya’nın turizm, tarım, ticaret ve teknoloji yani ‘4T’ kenti olduğu vurgulanırken bizler bütün konuşmacıların isimlerinin ‘İbrahim’ olmasına takıldık.
*
İlk gün anlatılardan sonra ikinci gün Aspendos Antik Tiyatrosu, Perge Antik Kenti ve tarihi Kaleiçi’ne rehber eşliğinde geziler düzenlendi.
Gördüklerimiz Antalya’nın sadece deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığını anlamımıza yetti.
35 derecelik sıcakta tarihi yerleri gezmek zor olsa da, bundan 5 bin yıl önce nasıl bir medeniyet kurulduğunu gidip görmeniz önemli.
Gidip görün ki, bugünkü zevksiz mimari ve zevksiz yapılaşmayı kıyaslama imkanınız olsun.
*
Kaleiçi’ni gezerken Hollanda’dan gelip bir Türk ile evlenen ve sıra dışı bir işletmeci olan Nensie ile tanışmak müthiş bir deneyim oldu.
İki ayrı işletmesi olan Nensie, önce Türkiye’ye sonra da Antalya’ya aşık olmuş.
Bir çay evi ve bir butik otel işleten Nensie, sıcakkanlılığıyla gönüllerimizi fethetti ama daha önemlisi bizimkilerin ‘işe yaramaz’ diye hurdaya çıkarttıkları tüm malzemeleri toplayıp, işyerlerinin dekorunu eski Türk Evleri gibi dizayn etmiş olması hayranlığımızı arttırdı.
*
Bu vesileyle emeği geçenlere tekrar teşekkür ederim.
Unutmadan şunu da söylemeliyim ki, Aydın da tıpkı Antalya gibi sadece güneş, deniz ve kum turizminin değil, kültür ve sanat turizminin başkentlerindendir.
Umarım bu projenin bir bölümü de Aydın’da gerçekleşir ve bizler ülkemizin değişik illerinden gelen gazetecilere Aydın’ın nasıl kıymetli bir coğrafyada olduğunu anlatabiliriz.


KORKMADAN TATİLİN ADRESİ: VENEZİA PALACE

Kültür ve Sanat Muhabirleri tarafından düzenlenen programın ikinci gününde turizmde alınan önlemleri yerinde görmek için Antalya’nın 5 yıldızlı otelleri ile ünlü Kundu bölgesindeki Venezia Palace oteli ziyaret ettik.
Otelin girişinde bizi aslen Gaziantepli olan ve uzun yıllardır turizm sektöründe görev yapan Songül Dursun ile ekibi karşıladı.
Yüz taraması ile ateşimizin ölçülmesi gibi son derece teknolojik önlemlerin alındığı otele girer girmez içimizi bir ferahlık kapladı.
*
140 bin metrekare üzerine kurulmuş otelde fiziksel mesafe kurallarının aksamadığını gördük.
Antalya’nın sıcağına bir de otel personelinin sıcakkanlılığı eklenince ‘umarım yanmayız’ diye düşünsem de ikramlarla çabucak serinledik.
*
Öğle yemeğini otelde yedik.
Yemeğe Venezia Palace Hotels Genel Müdürü Tamer Onsoy da katıldı.
Yemeğin ardından Tamer Onsoy ile bir canlı yayın yaptık.
2014 yılında hizmete açılan ve şehrin önemli otellerinden biri olan Venezia Palace da diğer oteller gibi Mart ayından itibaren kapalı kalmış.
Halen Antalya’da otellerin yüzde 90’ı kapalı.
Otellerin açılabilmesi için ciddi önlemler alıp uygulamaları gerekiyor.
65 maddelik kuralları eksiksiz yerine getiren otel ayrıca ‘Güvenli Turizm Sertifikası’ almak zorunda.
*
15 Haziran itibariyle tüm kuralları eksiksiz yerine getiren ve Güvenli Turizm Sertifikası alan Venezia Palace Hotels’in Genel Müdürü Tamer Onsoy, tüm sorularımıza samimiyetle cevap verdi.
***
Benim şahsi fikrim turizmin sadece otelin içinde olması yönünde değil.
Gittiğim birçok ülkede otel sadece kahvaltı veriyor ki asla bir Türk kahvaltısının yerini tutamaz.
“Her şey dahil” sisteminin olmadığı ülkelerde turist dışarı çıkıp, para harcıyor.
Bu durum sektörün tüm aktörlerinin para kazanmasını sağlıyor.
Bizde uzun zamandır uygulanan her şey dahil sistemi turist çekmek için etkili bir yöntem olsa da, sektörün diğer aktörlerine ciddi darbe vuruyor.
*
Diğer yandan bir otel 60 ayrı sektörle işbirliği yapıyor.
Yani etinden makarnasına, tatlısından tuzlusuna, odalarda bulunan temizlik malzemelerinden restoranda kullanılan kürdanına kadar ortalama 60 ayrı üretici firma ile işbirliği yapıyor.
2 milyon insan bu sektörden ekmek yiyor.
Bir de üstüne Koronavirüs tedbirleri eklenince maliyetin ne derece arttığını anlamak zor değil.
Bacasız sanayi dediğimiz turizm sektörünün bir yılda ülke ekonomisine katkısının 2 milyar dolar olduğunu da düşünürsek, turizmin zarar görmesi hiç birimiz için iyi olmayacaktır.
*
Kazançlarından feragat ederek sektörü ayakta tutmaya çalışan firmalara destek verilmesi önemlidir.
Ayrıca, yurt dışı uçuşları açılınca elbette yabancı turist sayısı artacaktır ancak bu yıl özellikle yerli turist sektörün kurtarıcısı olabilir. Bu nedenle vatandaşların tatil yapabilmesine olanak sağlayan düzenlemeler de yapılmalıdır.

GÜNÜN FIKRASI

Temel’in kaynanası kaybolmuş.
Temel gazeteye ilan vermiş:
“Kaynanam kaybolmuştur. Görenlerin görmemezlikten gelmesi rica olunur”

GÜNÜN TESPİTİ

“..çay demiyle, insan edebiyle muhteşemdir..”

BEN

“..iyi biri olmaya çalışıyorum, lütfen bana zorluk çıkarmayın..”

GÜNÜN SÖZÜ

“..yarına bırakma.. yarın olur da, sen olmayabilirsin..”

KADINLAR ERKEKLER

"..bir erkek, kız arkadaşına 'kaç kardeşsiniz' diye sorarsa; asıl merak ettiği şey kardeş sayısı değil, abisinin olup olmadığıdır.."