Çok sevginin vereceği zararı belirtmek için atalarımız; “ ayı yavrusunu severken öldürürmüş ” demişler. Ayılar, yavrularına düşkün canlılar olmalarına rağmen sahip oldukları güç nedeniyle, göstermek istedikleri “ sevgi ”nin ayarını bilemediklerinde, yavrularını severken öldürme ihtimalleri fazlalaşırmış. Bu ihtimali düşünemediği için çok sevdiği yavrusunun canından olmasına sebep olabilirmiş. Ancak bu ihtimalin bilincinde olan insanlara ne demeli? “ Sevgi ” kadar masum bir başka duygu var mıdır? Sevmek ve sevilmek, her canlı için ihtiyaç değil midir? Telaffuz ederken bile bize huzur veren bu duygu, son yıllarda ne kadar çok can almaya başladı. “ Sevgi, neden can alsın? ” dediğinizi duyar gibiyim. Birbirine bu kadar zıt olan iki durum nasıl bir araya gelebiliyor? Bunu anlamak gerçekten çok zor. Ne yazık ki son yıllarda yaşadığımız acı tablo bu şekilde. Adına “ sevgi cinayetleri ” denilen vahim olaylar gerçekleşiyor. “ Ya benimsin ya da kara toprağın! ” gibi mantık dışı olan bir cümle bile dillere pelesenk olabiliyor. Güzel olan duygularımızı bu denli kirletmemiz ne kadar acı bir durum. Sevgiden bir gram bile nasibini almamışlar tarafından, “ Çok sevdiğim için öldürdüm! ” açıklamaları yapılıyor. Bu ne sevgi bu ne ızdırap… Sevginize sahip çıkmayı, sevdiğinizin canına kıymak sanıyorsanız; size kötü bir haberim var! Siz kimseyi sevemezsiniz. Çünkü buna sevgi denilemez.Bu sadece herkese yaşatmış olduğunuz büyük bir ızdıraptır. Kimi karşılıksız olan sevgisi için, kimi bitmiş olan evliliği için, kimi saçma sapan takıntıları için Allah’ın verdiği canı alma hakkını kendinde görebiliyor. Sevmek veya sevilmek buysa lütfen kimse kimseyi sevmesin. Eğer bu değilse adına “ sevgi cinayetleri ” denilen bu kıyımlar yaşanmasın. Sevginin ne demek olduğunu öğrenmediğimiz sürece de kimse “ SEVGİ ”den bahsetmesin!!!