Ne yazık ki Cumartesi günü Tunceli’den gelen iki şehit haberiyle tüm Türkiye dondu. Neden mi çünkü o iki şehidimiz donarak şehit oldu. Nasıl donmayalım, nasıl üzülüp kahrolmayalım teröre verdiğimiz şehitler yetmez gibi bir de soğuktan ölerek şehit veriyoruz. Buna yürek mi dayanır. Yıl olmuş 2018 ve biz askerimizi soğuktan korumaktan bile aciziz üstelikte Ekim ayında buradan şunu mu anlamalıyız Ocak, Şubat ayın da ne olacak acaba. Elbette ki şehitlik mertebesi çok kutsal bir mertebe ama bu soğuk tan ölerek olmamalı. Bunun sorumluları bu acının ve bu sorumsuzluğun hesabı vermeli birileri bunun hesabını sormalı. İnsan hayatı bu denli ucuz olmamalı ama maalesef Türkiye de en ucuz olan şey insan hayatı.  En acısı ne biliyor musunuz Cumartesi günü şehitlerimizi kaybettik, ertesi gün Türkiye’de hiçbir olmamış gibi hayata devam ediliyor saçma sapan şeylerle gündem meşgul ediliyor kimin umurunda şehidimiz. Haberlerde üç dakika yer veriliyor bir de şehitlerimizin cenazeleri memleketlerine gittiğinde haber oluyor slogan ‘şehitler ölmez, vatan bölünmez’ siz bir de analarına babalarına sorun ölür mü ölmez mi evlat acısı nedir bir de onlara sorun. Evladımın üstü açık uyumasın, bugün ne yedi aç mı acaba, ayakları üşüyor mu diye düşünmekten ağlamaktan kahrolan analara bir sorun evlat acısını. Eğer bugün Türkiye bu kadar kayıtsız ve umursamaz davranıyorsa o zaman bizim vicdanlarımız çoktan donmuş demektir. Yazıklar olsun bize. Sarıkamış destanını bilmeyen var mıdır? 22 Aralık 1914’te 1. Dünya savaşı sırasında Osmanlı imparatorluğu ve Rus imparatorluğu arasında Sarıkamış’ta çıkan kara çatışmasıydı. Osmanlı imparatorluğunda kayıp asker sayısı 60.000 iken Rus imparatorluğun da 30.000 asker hayatını kaybetmişti. Ama asıl acı olan ne biliyor musunuz? Osmanlı askerlerinin çoğu soğuktan ölmüştü. Sayıları ne kadar doğru ne kadar sağlıklı tartışılır belki ama bu gün asıl tartışılması gereken şey 104 yıl önce soğuktan ölen askerlerimizin imkanlarıyla bu günkü imkanların aynı olmaması bugün bunu yaşamamalıydık bu kabul edilir gibi değil. Neden bu kadar adaletsiz ve bu kadar çifte standart bir ülkeyiz. Askerlik bu, ya bunun bedeli parayla ölçülemez bunun maddi bir bedeli olamaz. Kaldırın bu bedelli askerliği herkes eşit olsun birileri paralarının sayesinde 21 gün yan gelip yatarken garibanın çocukları, şerefsiz iki çapulcunun silahından çıkan kalleş bir mermiyle şehit oluyor. Bu da yetmez gibi bir de soğuktan şehit veriyoruz. Soruyorum bedelli askerliği çıkaranlara vicdanınız rahat mı? Soruyorum bedelli askerlik yapıp gelen 21 günlüklere utanmadan birde askerlik yaptık diye bilecek misiniz? Asıl ölenler sizlersiniz, vicdanınız ölmüş kokmuş ne yazık ki şehitliğin ne demek olduğunu da anlayamazsınız. Ruhun şad olsun FERRUH DİKMEN, ruhun şad olsun ASIM TÜRKEL. Vatanın milletin ne demek olduğunu bilen sahiplenen bir avuç insan kalsak ne sizleri ne de sizin gibi ismini yazmaya sığdıramayacağımız şehitlerimizi unutmayacağız. Dualarımız hep sizinle. Allah’ım analarına babalarına sabır versin.