Bırakma ellerimi, bırakma yalnız beni, son defa seyredeyim o yaşlı gözlerini, artık bülbül ötmüyor, gül dolu pencerem de yalnız hatıran kaldı boş kalan çerçevede. Ne de güzel anlatmış aşkı ve aşk acısını yeni nesil bu güzel muhayyerkürdi şarkıyı bilmez ama eski jenerasyon çok iyi bilir. Kim bilir hayatımız da kaç çerçeve boş kaldı başlayıp tamamlayamadığımız neler neler yaşandı. İçimiz de yüreğimiz de derin yaralar keşkeler bırakarak ve sonun da yıllar öncesine ait bu şarkıları dinleyip iç çektiğimiz. Gerçekten her şey eskiden güzelmiş çocukluk yılların da oynanan oyunlar, gençlik yılların da yaşanan o heyecanlar ha bide mahallelerdeki o dayanışmalar birlik beraberlik acı tatlı günlerin hep birlikte paylaşılarak azalması çoğalması hiç çekinmeden sıkılmadan bir komşunun kapısını çalıp ekmek kalmamış sende varsa verir misin demek nasıl da kıymetliymiş şimdi anlıyoruz. Oturduğumuz apartmanlarda komşularımızı tanımıyoruz iyiler mi? bir şeye ihtiyaçları var mı? onu bile bilmiyoruz. Merdivende yada asansör de gayet resmi bir merhaba hepsi bu. Şimdiki gençliğe bakıyorum da her şeyi nasıl da çabuk tüketiyorlar maddi, manevi her şeyi. Emeksiz zahmetsiz kolay hayat peşindeler çalışanlarda zora gelmiyor rahat iş istiyorlar. Paramı işte ona gelsin de nasıl gelirse gelsin gözüyle bakıyorlar. Ya aşk, sevgi bunların kıymetini bırakın kıymetini ne olduğunu bile bilmiyorlar. Sözüm ona aşıklar seviyorlar ama ruhların da bu duygulara ait kırıntılar bile yok sosyal medya hesapları sayesinde daldan yaşanan saçma sapan kandırmacalar duygularla oynamalar olsa da olur olmasa da o olmazsa başkası olur zihniyetleri. Biz ne ara bu hale geldik nasıl bu kadar umursamaz, duygusuz bir toplum olduk. Ne olursa olsun kılımız kıpırdamıyor. Ya da anlık etkilenip sonra unutuyoruz. Ne ara bu güzel insani duyguları kaybettik çocuklarımızı yetiştirirken bizler nerede hata yapıyoruz. Galiba önce kendimizi sorgulayıp sonra çocuklarımıza dönmek lazım. İşte bu güzelim şarkılarda o eskiden de şimdide dinlerken hissettiklerimizi çocuklarımıza anlatmak öğretmek lazım aksi halde son derece duygusuz ne istediğini bilmeyen nesiller yetiştiriyoruz. Hadi biraz olsun bazı işlerimizi bir kenara bırakıp çocuklarımızla o çocukluk o gençlik yıllarımıza dönelim sıcacık içilen çay eşliğinde bu güzel şarkıları dinleyip bizim gençliğimizde diye başlayalım söze.