Adaletle verilmeyen hak, adaletsizliği ve haksızlığı doğurur. Hak; gerçek, doğru varlığı kesin olan şeydir. Hak; insanların hukuk düzeni tarafından korunan menfaatleridir.
Adalet, hak ve hukuka uygunluk, doğruluk, adil olma durudur. Adalet, insan davranışlarının doğru olup olmadığını gösteren en önemli ilkedir. Tarafsız adil olmak, sağlıklı düşünmek, gerçeği görmekle mümkündür. Gerçek kişilere göre değişirse, ne adalet ne de haktan bahsedebiliriz.
Gerçek gören göz duydan ve düşünen bir beyinde, karakterini ve kişiliğini yitirmemiş insanların, onurlu, yılmayan mücadelesinde gizlidir. Hak adaletli verildiği zaman, toplumda suçlar azalır. İnsanlar daha mutlu ve sağlıklı yaşarlar. Huzur ve güven kalıcılık kazanır. İnsanların birbirine güvenmediği şüpheyle baktığı, güç dengelerinin bozulduğu, maddiyatın maneviyatın önüne geçtiği bir toplumda hak aranır, adalet sorgulanır hale gelir.
İnsanların bakış açısı bulundukları yere ve konuma göre değişir. Mevki ve makamını kötüye kullananlar vardır. Görevini yaparken, hak ve adaleti gözeterek davrananlardan Allah’ta razı olur, kullar da.
“Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutan ve adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz öfke sakın sizi adaletsiz davranmaya sevk etmesin. Adaletli olun, takvaya en uygunu, en yakışanı budur. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır. (Mâide 8.Ayet)
Haklı olan mı güçlü? Güçlü olan mı haklı? Adaletli olan mı güçlü? Güçlü olan mı adaletli? Bu dengeler çok önemlidir. Her iki soruda sonuç, haklı ve adaletli olanın güçlü olması gerektiğidir. HAKLI OLAN, GÜÇLÜDÜR. Adaletli olan da güçlüdür.
Görünmeyen karanlık eller vardır bazen, Haklı olana adaletli davranılarak, hakkının verilmesine engel olmaya çalışmaktadır. Masum insanlar, yalancı şahitler yüzünden, yalan ifadelerle, haksız sonuçlar yaşamaktadır. Bazen de zaman aşımına uğrayan davalar hakkettiği sonuca ulaşmadan düşmektedir.”Adaletin en kötüsü,Geç tecelli edenidir.” Osmanlı Padişahı, Orhan Gazi’nin sözü çok anlamlıdır.

Para biter, zaman geçer, ömür biter, mevkiler değişir, insan ölür. Mahkeme-i Kübrada (Büyük mahkeme) ayağa kalkar insanlar. Allah’ın nuru aydınlatır ufkumuzu. Burada zaman aşımı yoktur. Burada haksızlık ve adaletsizlik yoktur. Bu dünyada ve ahrette Allah’ın ışığı üzerimizde olsun Hak ve adaletle davrananlardan olalım inşa Allah.