Didim Çamlık Mahallesi sınırları içerisinde yer alan Manastır koyuyla ilgili imar planlarına yönelik itirazların Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla reddedilmesine Didim’deki sivil toplum kuruluşları basın toplantısıyla tepki gösterdi. Didim Cemevi bahçesinde gerçekleşen basın toplantısına Didim Derneği, Didim Kent Konseyi, Didim Hayvanları Koruma Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

“GÖRDÜK Kİ BAKANLIKLARIN SÖZÜ YOK”


Basın toplantısında ilk konuşan Didim Derneği Başkanı Mehmet Soysalan, Manastır Koyu’na yapılması planlanan imar planlarına yönelik itiraz sürecine değinerek, “Bütün itiraz süreleri falan bittikten sonra Cumhurbaşkanlığı yoluyla bu itirazlar reddedildi. Planın geçerli olduğuna dair bir açıklama yapıldı. Bir hafta önce bakanlığın planlama ilkelerine dönülüyor diye bir açıklama yapıldı. Bakanların şu günkü ortamda yönetim biçimi ile Türkiye'nin bakanların çok da fazla sözlerinin geçtiğini ve bir koordinatör olduğunu sanmıyoruz zaten. Görüyorum bu işler en son Cumhurbaşkanlığının bildirisi ile ortaya çıktı. Yani Cumhurbaşkanlığı o planların itirazlarının nasıl reddettiğini bilmiyoruz; Cumhurbaşkanlığınca reddedildiğini ve planın geçerli olduğuna dair bir açıklamada bulunuldu. Bütün itiraz sureleri geçtikten sonra yapıldı bu açıklama” dedi.

“KONU ARTIK YARGIDA”


Didim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Şehir Plancısı Filiz Çelik Hekimoğlu ise son yargı paketiyle itiraz süresinin 60 günden 30 güne indiğini kaydederek, “Normalde itirazımızı 60 gün içerisinde yapmamız gerekiyordu tecrübe ile öğrendik. İvedi yargılama usulünde bu süre geçerli değil biz de planlara itiraz süreci başladığında hukuksal bir boşluk oluşmasın diye o dönem yargıya konuyu taşınmıştı. Yargıya taşıdığımızdaki gerekçe teknik gerekçeleri daha önce paylaştık. 2005 yılında Didim turizm merkezi ilan edildi, bütün kentin turizm merkezi ilan edilen yerin yanında turizm bakanlığı 3 yıl araştırma veri toplama ve sentez sonucunda 2008 yılında karara bağladı. 1046-1047 parsel diye bilinen Manastır Koyu’nun da içinde olduğu o bölgede bu yapılanmanın da çok bozulmasını istemediği için kıyı kenarlarında da çok yüksek katlı yapılar olmasının diye yarar getirmeyecektir diye düşündüklerine inanıyorum.” diye konuştu.
Bölgedeki imar planının emsal 0,10 olarak belirlendiğini kaydeden Çelikoğlu, “Bizim kendi belediyemizin kararları ile de uyum içerisinde devam ederken bir gün öğrendik ki özelleştirme idaresi başkanlığı 3 katlıyı alıp 5 kat inşaat hakkı tanımladı. Kabul edilebilir bir durum değildi. Duyduğumuz şifahen bilgilerde de zaten turizm bakanlığında bunu kabul etmediğini öğrendik. Girişimler olmuştur görüşmeler olmuştur bilmiyorum. STK’lar olarak bu konuyu birçok platformda taşıdık siyasi partilerle de görüştük. Neticede herkes bu karardan hoşnut olmadığını dile getirdi ve bir itiraz gerekçeleri ile teknik nedenleri ile özelleştirme idaresi başkanlığına başvuruldu. Başkanlık bu teknik gerekçeleri uygun olumlu bir karar vermedi ve geriye de yargı süreci kaldı elimizde. Ben yargı sürecinin sonucunda bu planlarını iptal edileceğini inanıyorum. Dava açıldı süreç başladı bakalım ne olacak yürütmeyi durdurma almadan dilerim ki burada bir inşaat faaliyeti başlamaz. Şunu söylemek istiyorum buranın bir hukuk mücadelesi başladı ve inşallah yargı sürecinin vereceği karar beklenir” ifadelerini kullandı.