Cumhurbaşkanlığınca onaylanan imar değişikliği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra, Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Kuşadası Belediyesi’nde askıya çıkarıldı. Bu süreçlerin ardından başlayan tartışmaya, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Planlamacıları Odası İzmir Şubesi de katıldı. Kamu mülkiyetlerinin etkili ve verimli kullanılabilmesi iddiasıyla yok edildiği kaydedilirken, oda tarafından dava açmaya hazırlanıldığı açıklandı.

AÇIKLAMA YAPILDI

TMMOB Şehir Planlamacıları Odası İzmir Şubesi tarafından konu ile ilgili yapılan açıklamada; "Aydın ili, Kuşadası ilçesi, Güzelçamlı Mahallesi sınırları içerisinde yer alan, mülkiyeti Maliye Hâzinesi adına kayıtlı, 440 ada 4 numaralı parsele ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği, 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği, 03/02/2021 tarihli ve 3496 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanmıştır. Şubemizce yapılan inceleme sonucu ilgili plan değişikliğine aşağıdaki hususlar doğrultusunda dava açılmasına karar verilmiştir: Söz konusu alan; yürürlükte bulunan Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonunda “Bölge Parkı/Büyük Kentsel Yeşil Alan,”, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında “Yeşil Alanlar ve Yeşil Akslar”, “Yol” ve “Otopark”, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında ise “Park Alanı, “Otopark” ve “Yol” kullanım kararında yer aldığı, alanın kullanım kararlarının; 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonunda “Kentsel Gelişme Alanı”, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında “Ticaret- Turizm-Konut Alanı”, “Genel Otopark Alanı”, “Park” ve “Yol”, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında ise “Ticaret-Turizm-Konut Alanı”, “Trafo Alanı”, “Genel Otopark Alanı”, “Park” ve “Yol” olarak değiştirildiği, söz konusu onama işlemleri incelendiğinde mülkiyeti kamuya ait alanın Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından “etkin ve verimli kullanılabilmesi” iddiasıyla açıkça sermayenin kullanımına sunulduğu,
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 11. maddesinde “Kamuya ait gayrimenkuller”in hangi amaçla kullanılacağının ifade edildiği, bu alanların yürürlükte bulunan planlarının uygulanması ve toplumun ihtiyaçlarını sağlayacak kamusal alanlar olmaları açısından hayati önemde olduğu,
Maliye Hazinesine kayıtlı mülkiyetin yürürlükteki plan kararlarını hiçe sayarak süreç içerisinde planlamanın araçsallaştırılması aracılığıyla sermayeye devrinin gerçekleşeceği,
üst ölçekli plan kararlarına aykırı olarak parsel bazında onaylanan imar planları ile bütünde onaylanmış planların dengesinin bozulacağı,
Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 7. maddesinin a bendinde “Planlar, kamu yararı amacıyla yapılır.” şeklindeki hüküm dikkate alındığında onaylanan imar planlarının herhangi bir kamu yararı içermediği, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin 1. fıkrasında; “İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır.” şeklindeki hüküm dikkate alındığında, plan değişikliklerine ait plan raporunda plan değişikliğini zorunlu kılacak teknik ve nesnel gerekçelerin bulunmadığı,
Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin a bendinde yer alan “İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır.” şeklindeki hüküm ile yapılacak plan değişikliklerinde konuya ilişkin yatırımcı bakanlığın veya kamu kuruluşlarının görüşünün alınması gerektiği, ancak plan açıklama raporda herhangi bir kurum görüşünün bulunmadığı,
Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinin b bendinde yer alan “İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir.” şeklindeki hüküm dikkate alındığında, plan değişikliği ile kaldırılan sosyal altyapı alanına eşdeğer bir alan ayrılmadığı,
şeklindeki gerekçeler dikkate alındığında Özelleştirme İdaresi tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı Kararı doğrultusunda onaylanan plan değişikliği işleminin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararını aykırı olması nedeniyle Şubemizce dava açılacak olup, ilgili bütün kesimleri bu sürece dahil olmaya davet ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.