CHP’li Bülbül, Boğaziçi Üniversitesi’nin şeriat yanlılarına arka çıktığını belirterek, “Bu gruplara Türk Ceza Kanunu’nun 309. maddesine göre Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan işlem yapılacak mı? Yoksa bu maddeler yalnızca muhalefeti susturmak için mi var?” diye sordu.
CHP’li Bülbül, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Çocukların evlendirilmesini meşru görenler panellerde ağırlanabiliyor ama bu zihniyeti protesto eden 97 öğrenci ve konuyu haberleştiren T24 muhabiri Can Öztürk, boğazı sıkılarak, basın kartı parçalanarak gözaltına alınıyor. İşte çifte standart tam da budur.”
“ŞERİAT YANLILARINA ARKA ÇIKIYOR”
“Boğaziçi Medya Merkezi ‘düşünce ve ifade özgürlüğünü esas alıyoruz, çoğulculuğu ve katılımcılığı önemsiyoruz’ diyerek şeriat yanlılarına arka çıkıyor. Madem bu ilkelerden söz ediyorsunuz, o halde Boğaziçi kamuoyunun açıkça reddettiği kayyum rektör neden hala o koltukta oturuyor? Kampüste ‘Şeriat gelecek’ sloganı atan gruplar, açıkça Anayasa’nın 2. maddesi ile güvence altına alınan ‘Türkiye Cumhuriyeti, laik bir hukuk devletidir’ ilkesini yok saymaktadır. Bu gruplara Türk Ceza Kanunu’nun 309. maddesine göre Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan işlem yapılacak mı? Yoksa bu maddeler yalnızca muhalefeti susturmak için mi var?”
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN REJİMİNİ TEHDİT ETMEK SUÇTUR”
“Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini ve anayasal düzenini tehdit etmek suçtur. Anayasal hakkını kullanan gençler gözaltına alınıp tutuklanırken, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, şeriat çığırtkanlığı yapanlara dokunulmamasını kabul etmiyoruz.”
“KAYYUM REKTÖR CAN GÜVENLİĞİNİ HİÇE SAYMIŞ”
“İstanbul Valisi Davut Gül’ün ‘tam öyle olmadı’ diyerek çarpıttığı gerçek de ortada: Eğer kampüste polisler inşaat çukuruna düştüyse, bu, kayyum Rektörün öğrencilerin can güvenliğini dahi sağlayacak önlemler almadığının ispatıdır.”
“HESAP SORACAĞIZ”
CHP’li Bülbül, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bu düzeni kuranlardan da, uygulayanlardan da hesap soracağız. Boğaziçi, kayyumdan kurtulana; tüm üniversitelerde özerklik sağlanana, öğrencilerimiz protesto hakkını özgürce kullanana dek mücadelemiz sürecek. Çifte standartlarınız, yalan ve çarpıtmalarınız da yanınıza kalmayacak.”
