Dönüyoruz artık evimize, işimize, yoğun gündemimize dönüyoruz. Yani yorulduğumuz belki de bazı anlar isyan ettiğimiz ama bayram vesilesi ile bir es verdiğimiz hayatımıza dönüş başladı. Hasretleri, özlemleri sımsıkı sarılarak uzun bir süre yetecek, gönlümüzü ferahlatacak bir daha ki bayramlara veya tatillere yetecek kadar özlemler giderildi. Yine hayat kaldığı yerden başlayacak, pazartesi sendromu, yoğun iş temposu ha bir de bunaltan sıcaklar vesaire yani rutin hayat. Peki oturup bir değerlendirme yapsak eskiler ve yenilerle ilgili hani o eski bayramlar var ya sabah erkenden ev ahalisi uyanır, erkekler bayram namazına gider, kadınlar da güzel özene bezene bir kuş sütünün eksik olduğu kahvaltı masasını hazırlayıp sonrasında hep birlikte keyifle huzurla yapılan kahvaltı sonrasında büyüklerin kurban telaşı çocukların yeni alınan bayramlık kıyafetlerini giyme heyecanı yaşanılması çok güzel ama tarifi çok zor mutluluklardı. Şimdiler de yerlerini sadece tatil aldı bayram deyince artık insanlar kaç gün tatil olacak diye sorup merakla bekliyorlar. Sonrasında o tatil planları yapılıp hazırlıklar başlıyor ve kapılar kapanıp herkes tatile gidiyor. Bayram mı işte onun adı var kendisi yok. Kurbanlar kesilince önce kurban kesemeyen akraba, komşu onların payları dağıtılırdı sokaklar ellerin de tabak tabak kurban payı taşıyan insanlarla dolardı öyle güzel bir trafik yaşanırdı ki yorgunluk bile hissedilmezdi, paylaşmanın verdiği mutluluk her şeyi unuttururdu. Artık bunların yerini evlerde kocaman dipfrizler aldı insanlar kurbanı kesip yok kıymasıydı, yok kuşbaşısıydı paket paket yapıp dipfrizlere atıp bir yemenin planını yapıyorlar sonra da biz kalkıp buna kurban bayramı diyoruz. Ne kadar çabuk unutuyoruz dedelerimizden anne ve babalarımızdan öğrendiğimiz o güzel duyguları o maneviyatı ne oldu bize, biz ne ara böyle bir millet olduk bananecilik, vurdum duymazlık daha doğrusu bu ne bencillik artık sadece kendi nefsini düşünen kendine hayrı olan yeni bir tabirle kendine Müslüman olan bir topluluğuz. Tüm güzel duygulardan kendimizi öyle bir arındırdık ki hiçbir şey umurumuz da değil bundan bir 10 -15 yıl ve hatta 20 yıl sonrasını düşünemiyorum kim bilir ne hale geleceğiz? Yapmayalım bi silkelenip kendimize gelme zamanı geldi, geç bile kaldık. Edep, ahlak, haya, paylaşmak, komşumuzun derdini kendimize dert bilmek. Ne demiş peygamber efendimiz “komşusu açken tok yatan bizden değildir” demiş ama biz komşularımızı bile tanımıyoruz. Özümüze dönmenin zamanı gelmedi mi az da olsa birbirimizden haber dar yaşamak daha olmaz mı?  Daha samimi, daha sıcak, daha yardımsever, daha paylaşımcı bir dünya da eminim ki hepimiz daha mutlu olacağız hadi o zaman ne bekliyoruz.