Aydın’ın taşra denilebilecek bir mahallesinde doğdum. Sokakları dar olsa da insanların kalbi genişti. 10 yaşındaki bir çocuğun 8-9 sokak uzakta kimseden yardım almadan arkadaş edinebildiği bir yerdi bizim mahalle. Komşuların geneli akrabaydı belki ama sokakta herkesin hakkı ayrı korunurdu.
Birçoğumuzun ailesi ilkokul mezunuydu ama eğitime inanan insanlardı. Öğretmen her daim haklıydı mesela. Herkesin çocuğundan beklentisi büyüktü. Ama bugünkü gibi değil. Bugün insanlar, gerçeklerinin acımasız olduğu bu dünyadan çocuklarının yara almaması için çocuklarına muhteşem bir ortam hazırlıyorlar. O gün bundan farklıydı. Çocuklar dünyadan korunmak için değil de çirkinleşen dünyayı düzeltsin diye yetiştiriliyordu sanki. Belki bu yüzden birçoğumuz o günlerde büyüyünce başbakan olacağımıza inanıyor ve bu gerçeği herkesin bilmesi için gururla söylüyorduk.
*Bu hayalimizi duyan hiçbir büyük de bozmuyordu bizi tam tersine desteklenirdik. Hayal, insanı en kolay mutlu eden araçtı. Bugün bu aracımızı ciddi derecede kaybettik biz. Çevrenizde büyük hayal kuran ya da büyük hayal kurmasına izin verilen, kurduğu büyük hayale inanan kaç kişi var? Herkesin tek hayali herkesten uzak bir yerde sessiz sedasız kimseye muhtaç olmadan yaşamak. Öyle ki son yılların en az milli piyango bileti satıldı. Kaç kişi büyük ikramiyenin çıktığı numaralar neymiş diye merak edip 1 Ocak günü gidip gazete aldı? Hayal; gelecekten, dünyanın kendisinden dünya istemektir. Biz geleceğimizin güzel olmasını istemekten aciz duruma gelmişiz. Beklentilerimizin küçüklüğü acınası durumda. Üniversite sınavında bile birkaç doğruyla aşılabilecek barajı kaldırdık! Neden? Hayalin önündeki onca engel dururken henüz felsefesini kavrayamadığımız üniversiteye giriş neden bu kadar kolay? Gerçi kolay diyoruz da ona da talep her geçen yıl azalıyor. Korktuğumuz bu dünya, bizim. Bizim olana sahip çıkmak, bu kadar zor olmamalı.
*Hayat hepimiz için her gün yeniden başlıyor. Her sabah işe gitmek yerine hayatın kendisine gittiğimizi bilelim. Hayalleriniz, dünyanızdan büyük olsun. Korkmayın, ayaklarınız yere değmesin, dileyin gelecekten ne dilerseniz!
Kalın sağlıcakla.