Hayatımıza girmiş birçok yararlı cihaz bulunur fakat bunlardan hiçbirisi televizyon kadar popüler olamamıştır. Bazılarımız için olmazsa olmaz aygıtlardan birisidir televizyon. Olup bitenlerden en kısa sürede haberdar olabildiğimiz, önemli bir bilgi ve tabi ki eğlence kaynağımızdır. Amerika’da insanlar gününün ortalama 6 saatini sadece televizyon karşısında geçiriyor. Günümüzde bu kullanım yavaş yavaş internete doğru kaymakta ve insanların televizyona olan bağlılığı her geçen gün azalmaktadır. Televizyon üzerindeki ilk çalışmalar John Logie Baird tarafından başlamış ve 1924 yılında görüntüyü oluşturabilen ilk çalışan örneği somut olarak ortaya koyulmuştur. Fakat bu televizyon tamamen mekanik bir sistemle işlemekteydi. TV’lerin günümüzde kullandığımız tüplü (CRT) televizyon haline gelmesi Philo Taylor Farnsworth’un temelini attığı çalışmalarla sağlanmıştır. Bu nedenle televizyonu icad eden kişi olarak her iki isim de anılmaktadır. Philo Taylor Farnsworth 19 Ağustos 1906’da ABD’nin batı eyaletlerinden Utah’da doğdu. Babası Lewis Edwin Farnsworth, eşi Serena Bastian Farnsworth ve oğlunu alarak ABD’nin Idaho eyaletine taşındı. Lewis Edwin Farnsworth burada marabacılık (ortakçılığa dayanan bir tarım işçiliği) yaparak ailesini geçindirmeye başladı. Yeni evlerine taşındıktan sonra evdeki kablolu elektrik sistemi Philo’nun dikkatini çekti ve çamaşır makinasının elle dönen kısmına bir elektrik motoru yerleştirerek çalışmasını sağladı. Zamanla genç Philo’nun elektriğe olan merakı zamanla iyice arttı ve eviyle eyalet dışı arasında ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi. Bilim otoriteleri tarafından da dikkate alınan Farnsworth, ailesine yardım etmek amacıyla Idaho’ya geri döndü. Burada Elma Gardner Farnsworth ile tanışıp, 1926 yılında evlendiler. Daha sonra Philo Farnsworth, televizyon üzerine yapmaya başladığı deneylerini sürdürmek için California’ya taşındı. Televizyon hayatımızda en çok yer eden icatlardan biri belki de birincisi ama çok az sayıda insan, bu icadın kimin eseri olduğunu biliyor. Asrın buluşunun sahibi 19 Ağustos 1906 doğumlu Philo T. Farnsworth. O’nun buluşu, yaşamımızı şekillendirmekte giderek daha fazla rol oynasa da kimse onun adını bilmiyor.  Aslında bu medya merkezli çağda, sadece Farnsworth adının en az Graham Bell ya da Thomas Edison kadar bilinmesi değil, yüzünün de pop ikonları kadar tanınması gerekiyordu. Ancak biz TV'yi sanki insan yapımı bir icat değil doğal bir kaynakmış gibi görmeye devam ediyoruz. Farnsworth ilk başarılı elektronik televizyon gösterimini gerçekleştiren kişiydi. Kendi kendini yetiştiren 21 yaşındaki mütevazı dâhi orta halli laboratuvarında 7 Eylül 1927'de bir görüntüyü odadan odaya nakletmeyi başarmıştı. Bu, Idaho'da 14 yaşında bir köy çocuğuyken hayal ettiği şeydi. Tıpkı radyonun sesi ilettiği gibi havadan görüntüyü iletmeyi aklına koymuştu. 14 yaşında bir gün tarlayı sürerken, şaşkınlıkla şunu fark etti: Görüntü tıpkı tarladaki gibi yatay sıralarda dizilmiş elektronlarla nakledilebilirdi. Bu fikir, onun görüntüyü nakledecek cihaz icat etme yarışında bir adım öne geçmesini sağladı, çünkü diğer mucitler sorunu mekanik sistemlerle çözmeye çalışıyordu.  Televizyonu bulmak, Farnsworth'a yaşarken de, öldükten sonra da yaramadı. Hayatı boyunca televizyona bir kez çıktı, CBS'in 'Benim Bir Sırrım Var' adlı oyun programına. Programda ünlü konuklar, karşılarındaki ünsüz kişiye sorular yönelterek sırrını ortaya çıkarmaya çalışıyorlardı. Farnsworth ünsüz konumundaydı. Sırrı da 'Ben elektronik televizyonu icat ettim'di. Ünlüler sırrı çözemeyince Farnsworth evine 80 dolar ve bir karton da sigara götürmeye hak kazanmıştı.  Farnsworth, 1971'de 64 yaşında öldü. Her zaman arkasında olan karısı Elma Farnsworth, 1998 yılında ölene kadar onun tarihte hak ettiği yeri alabilmesi için uğraşmaya devam etti. Çabalarının karşılığını ise ancak 2002 yılında, televizyonun icadının 75'inci yılı nedeniyle yapılan Emmy yayınında aldı. Kocasının yaptığı deneme yayınlarıyla  'televizyona çıkan ilk kadın' olarak alkışlanan Bayan Farnsworth'la beraber, o gecede Philo T. Farnsworth da ilk kez televizyonun mucidi olarak onurlandırıldı.