Aydın’ın Nazilli ilçesinde bir anne ile iki çocuğunun hayatını kaybettiği yangının ardından, trajedinin perde arkası giderek daha karanlık bir hal alıyor. Türkiye’yi derinden sarsan olayın yaşandığı eve, ATV muhabiri Özlem Aktay özel izinle girdi. Yanan evin her köşesi, yaşanan dramın sessiz tanığı gibiydi.

"BURASI SADECE BİR YANGIN MAHALLİ DEĞİL"
Kameralar eşliğinde evi gezen Aktay, izlenimlerini güçlü ifadelerle aktardı. Anne ve iki çocuğun yaşamını yitirdiği odada yankılanan sessizlik, adeta bir çığlığa dönüşmüştü. Duygularını, “Burası sadece bir yangın mahalli değil, bir annenin ve iki masum çocuğun yaşamlarının sonlandığı yer” sözleriyle dile getiren Aktay, izleyenleri derinden etkiledi.
"BASİT BİR KAZA OLMAYACAĞI BELLİ"
Soruşturmayı yürüten Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Murat Dilsiz, yangının basit bir kaza olmayabileceğini belirterek, cinayet şüphesinin kuvvetlendiğini açıkladı. Başsavcı, annenin yangın sırasında kulaklık takıyor olmasının, ölümlerin karbonmonoksit zehirlenmesinden kaynaklanmış olabileceğine işaret ettiğini söyledi: “O anda bir insanın müzik dinlemesi beklenmez.”
Dilsiz, annenin yatağında rahat bir şekilde uyur halde bulunması, elinin yastığın altında olması ve kulaklık takılı olması gibi detayların dikkatlerini bu yöne çevirdiğini de vurguladı.
GÖZLER OTOPSİ RAPORUNDA
Soruşturmanın seyri açısından kritik bir gelişme de yangından bir gün önce yaşandı. İtfaiye eri Turgay Gezgin’in eter satın aldığı tespit edildi. Şimdi gözler, eşine ve çocuklarına bu maddeyi verip vermediğini ortaya koyacak otopsi raporlarında.
Soruşturma tüm yönleriyle sürerken, Özlem Aktay’ın adım attığı evin içinden gelen görüntüler yalnızca bir yangın değil, aynı zamanda karanlık bir cinayetin izlerini Türkiye ile paylaştı. Ev, artık yalnızca yanmış duvarlardan ibaret değil; içinde suskun bir çığlığın yankılandığı bir trajedinin tanığı.