Bugün aslında herhangi bir köşe yazasım yoktu, çünkü Nazilli Gazeteciler Cemiyeti'mizin de iştirakçisi olduğu 'Direnen Filistin' sergisi için hazırlıkların kontrolü ve eksiklikleri gidermekle uğraşacaktım. Sabahtan Ses Gazetesi'ndeki bütün işlerimi bitireyim ki, mesai arkadaşlarıma fazla yük yüklemeyeyim istedim. Ama her zaman ki gibi öncelikle bir sosyal medyayı gözden geçirmek istedim. CHP'nin duayen ismi Mehmet Duru abimiz için yalnız değilsin mesajlarını gördüm. Önce şaşırdım sonra aklıma 2 gün önce Memleket Partisi Nazilli İlçe Başkanı Ali Çetinkaya'nın paylaştığı fotoğraf geldi. Yanlış hatırlamıyorsam Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan vekili olduğu dönemde Muharrem İnce, partisinin Nazilli ilçe teşkilatının düzenlediği dayanışma yemeğine katılmak için Nazilli'ye geldiğinde çekildiği yada Cumhurbaşkanı Adayı olduğunda Aydın programında çekilmiş bir fotoğraf. Neyse orası çok önemli değil aslında. Ali Çetinkaya, Mehmet Duru ve Muharrem İnce yer alıyor bu karede ve paylaşım mesajı da ‘Tepeden Tırnağa Cesaret Her Şey MEMLEKET'İ Sevmekten İbaret!’
Ne güzel değil mi, hiçbir sorun olmayan, hiçbir CHP’yi eleştirisi olmayan mesaj.
Ama fırtınalar kopmuş, hakaret edilmiş, 72 yaşındaki Mehmet Duru ağabeyimize. Tabii ki partili, partisiz, muhalif herkes tepki göstermiş doğal olarak. Gerçi mesajı yazan İsmail abinin böyle birşeyi neden yaptığını da anlaşmış değilim. O da bir o kadar naif birisidir. Sanırım bu siyaset dili herkesi farklı bir duruma sokuyor. Üzmeyin birbirinizi bir siyaset için. Futbol takımı tutar gibi siyaset yapıyoruz, kan davası güder gibi futbol takımı tutuyoruz. Nedense her şeyi abartıyor, her şeye fazla anlam yüklüyoruz. Hemen kaba bir dil, kaba cümleler, hakaret içeren sözler ile eleştiriyoruz. Hatta o sosyal medyanın verdiği rahatlık ve sözde özgürlükle sağa-sola hakaretler ediyoruz. Artık bunun önüne geçilmeli. Bir dönem gündeme gelen TC kimlik numarası ile sosyal medya hesabı açılması bizim ülkemiz için en yararlısı olur diye düşünüyorum. Hem kadınların kadın mı erkeklerin erkek mi olduğunu da görürüz. Bu sözüm cinsiyet ayrımcılığı için değil, sosyal medya hesaplarından sahte profillerle yazanların ortaya çıkması için söylüyorum. Neyse bu ayrı bir konu ama bu dolaylı olarak aslında siyaseti bile etkiliyor. En ufak bir eleştiri için sahte profiller bile devreye giriyor.
Ben mi anlamıyorum bilemiyorum. Bu siyaset halka hizmet etmek için, memlekete hizmet etmek için yapılmıyor mu? Yada siz bunun için yapmıyor musunuz? Elbette ki yeni partiler kurulacak, transferler olacak, görüş ayrılığı yaşanacak normaldir. AK Parti’den ayrılıklar yaşanınca DEVA Partisi veya Gelecek Partisi’ne geçişler olunca ooo çok iyi diyen CHP’liler, neden kendilerinden ayrılanlar olunca TİP yada Memleket Partisi’ne geçişler olunca, fikir ayrılığı yapanlar olunca tükaka diyor. Yapmayın, işte siyaseten o zaman kaybediyorsunuz. Siyaseti halka, memlekete hizmet için mi o oturduğunuz koltuk için mi yapıyorsunuz anlamlandıramıyoruz. Bence siyaseti halk için yaptığınızda kazanırız. Genel Başkanların 2 dudağının arasında olan bu siyasi arenada, unutmayın ki 24 saat çok uzun bir süreçtir. Siyasetin ne getireceği veya ne götüreceği bilinmez.
Siz siz olun, siyaset için, futbol için, basit dünya işleri için kimseyi üzmeyin ve kırmayın.
Çünkü yarın çok geç olabilir…