Merhaba Ses Gazetesi takipçileri. Bu hafta sizlerle sohbet tarzı bir yazı yazmak istedim. Çok samimi bir soru değil mi ?
Sahi, nasıl gidiyor hayat?
2020 yılında neye üzüleceğimize şaşırdık. Geçtiğimiz zorlu pandemi sürecine mi, yaşadığımız felaketlere mi, şehit düşen mehmetçiklerimize mi? Bu sene gerçekten üzülmeyi gerçekten öğrendiğimiz bir yıl oldu. Psikolojilerimiz nasıl, kimse sormuyor bunu. Birisi bize "Eee, nasıl gidiyor hayat?" diye sorsa, "Çok iyi, teşekkür ederim" deriz. Fakat o iş öyle değil işte. Çok iyi derken o insan bilin ki suyun dibindedir ya da pota ile çember arasına sıkışan top kadar şanslıdır. Biri bana "Nasıl gidiyor hayat?" diye sorduğunda, "Standart" deyip geçiyorum. Terk edilen birine "Hayat nasıl gidiyor" diye sorulmaz Çünkü zaten tek sorun; Hayatın devam ediyor olmasıdır. - PAUL AUSTER 2021 yılında, bizi neler bekliyor çok merak ediyorum. Ekonomik olarak ne durumda olacağız, pandemi sürecinde hangi seviyeye geleceğiz, yine sağlığımız konusunda tereddütte olacak mıyız?... çok merak ediyorum. Bunların sonucunda söylenecek tek bir söz var aslında, "Allah sonumuzu hayır eylesin" Durum vahim hayatımızın tamda ne olacaksa, olsun evresindeyiz yaşam enerjim bitmiş,ışığımız sönmüş, halbuki bizler içimiz kan ağlasa bile etrafındaki
herkese morâl vermeye çalışan insanlarız biz. Hayatımız sanala döndü. Öğrencilerimizin okulu sanal, dersler sanal, konferanslar sanal, kitapçılar sanal,
kablolarla 10 saat şarja dayanan cihazlara bağlı sanal bir hayat. Hayat bizi bir köşeden bir köşeye sürüklerken biz de ne yapıyoruz kim bilir... NEYSE
Her zaman "UMUT" vardır.