20 yaşında.
İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı 3’üncü sınıf öğrencisi.
Hasta bir anne ve bir kardeş.
Kendisi de epilepsi hastası.
Öğrenci olmasına rağmen iş arıyor.
Yeni yıldan tek dileği, iş bulmak.
Son paylaşımı:
“Yemekhane kartımda para kalmamış. Sadece bir liram var. Gidecek bir yerim de yok, yaşanmaya değecek bir hayatım da..”
*
Umutlarını yitirip, yaşama veda etmeyi seçen gencecik, pırıl pırıl bir genç kızdan, Sibel Ünli’den bahsediyorum.
Ne yazık değil mi?
Gözünüzden sakındığınız çocuğunuzun çalışmadan, yorulmadan sonradan zengin olan imtiyazlıların yaşadığı ülkede umutsuz kalması, aç kalması ve canına kıyması.
*
“Biz büyük ve güçlü bir ülkeyiz” diyebilmek için 7 yıldır 7 milyon Suriyeliyi besliyoruz.
Suriyeliler için 500 metrekare bahçeli ev yapacak kadar güçlüyüz.
Ne faydası olduğu konusunda ikna olmadığımız Kanal İstanbul'a 100 trilyon lira harcayacak kadar büyüğüz.
Futbol kulüplerine 10 milyar liralık destek verecek kadar paramız var.
Ancak koskoca ülkenin 20 yaşındaki genç bir kızı doyuracak parası yok.
*
20 yaşında aç ve gelecek umudu kalmamış bir genç kız bu ülkenin tek gerçeğidir.
Şeyh Edebali’nin bu topraklarda Osman Gazi’ye söylediği “Ey oğul! İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” cümlesini bu ülkeyi yöneten herkesin her gün milyon kere tekrar etmesi gerekir.

ADÜ ÖĞRENCİLERİ ŞANSLI

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Türkiye’deki en iyi üniversiteler arasında 56’ncı sırada.
Bu iyi bir sonuç değil çünkü 109 üniversite arasında 56’ncı olmak başarı sayılmaz.
Ancak Aydın’da eğitim gören öğrencilerin başka bir şansı var.
Türkiye genelinde toplam bin 397 belediyeden sadece 41 tanesini kadın belediye başkanı yönetiyor.
Büyükşehirler arasında ise sadece 3 tane kadın belediye başkanı bulunuyor.
*
Bunlardan biri de Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu.
Sayın Çerçioğlu’nun 10 yıllık belediye başkanlığındaki en büyük sözü de “Ben olduğum sürece Aydın’da hiç kimse yatağa aç girmeyecek” sözüdür.
Her evin kapısını çalıp sormadım ancak AYBA aracılığı ile bakıma ve yardıma muhtaç insanlarımızın olduğu birçok eve günde üç öğün sıcak yemek götürüldüğünü biliyorum.
Son olarak geçen hafta yaşlı bir kadının yardım çığlığına da sessiz kalmadıklarını, bizzat Özlem Çerçioğlu’nun talimatıyla gerekli bakım ve yardımın yapıldığını takip ettim.
*
Evlerinden, ailelerinden ayrılıp okumak için Aydın’a gelen öğrenciler de yataklarına aç girmemeli diye düşünüyorum.
Aranızda böyle bir durumu yaşayan var mı bilmiyorum.
Biliyorum ki birçoğunuz utanır söyleyemez ama size anne şefkatiyle kucak açacağına inandığım bir belediye başkanı olduğunu bilin diye bu yazıyı yazdım.


ALKIŞLAR MEHMET FATİH ATAY’A

2011 yılının Temmuz’undan beri yaşadığım Aydın’da en çok şikayet ettiğim konulardan birisi esnafın kaldırımları işgal etmesi idi.
Bir diğeri de dükkan kapısının hizasına gelen yola duba, sandalye, kova falan koyup başkasını park ettirmeyen esnaflardı.
Bunu yapan esnafların bilmesi gereken bir şey var Karayolları Trafik Kanunu’nun 14’üncü maddesi ile Kabahatler Kanunu’nun 37 ve 38’inci maddelerine göre ciddi para cezası var.
Esnafın kaldırımı işgal etmesi yani işyerinin önüne malzeme koyması da yine Kabahatler Kanunu’na göre para cezası gerektiriyor.
*
Ülkemizde kanun olsa bile, böyle bir konuda kendisine oy verecek esnafa ceza yazmak, işlem yapmak hiçbir siyasetçinin işine gelmez.
Sanki sıradan vatandaş oy vermeyecekmiş gibi düşünen siyasetçiler de hep göz yumar bu duruma.
İşte o sıradan vatandaşların hakkını gasp eden esnafa Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay ‘Dur’ dedi.
*
İlk uygulama Yağcılar Çarşısı’nda başladı.
Gidin, bakın ve görün o yolun aslında ne kadar geniş olduğunu.
Şimdi sırada diğer bölgelerde de aynı uygulamanın başlaması ve o bölgelerin güzelleştirilmesi konusu var.
*
Bu konuda da Sayın Atay net konuştu ve “Orayı daha da güzelleştireceğiz. Bir değişim gerekiyordu ve değişim sıfırlamadan olmaz. Sıfırlayıp yeniden güzelleştireceğiz. Efeler’in marka kent olmasını sağlayacağız” dedi.
Mehmet Fatih Atay, Özlem Çerçioğlu’nun ‘Topuklu Efe’ lakabını nasıl aldığını da hatırlattı ve uygulamadan geri adım atmayacaklarını söyledi.
*
Biz gazeteciler sonuna kadar destek vereceğiz.
Siz sıradan vatandaşlar olarak sonuna kadar destek verin.
İlk başlarda şikayetçi olan esnaf da inanıyorum ki, bir süre sonra işlerinde herhangi bir azalma yaşanmadığını hatta alınacak önlemlerle daha da çok kazandıklarını görerek tam destek vereceklerdir.
*
Bu ülkenin ‘oy’ kaygısı nedeniyle birilerine imtiyaz sağlayan değil (cemaat yapılanmaları da dahil), sadece halkın yararı için çalışan cesur yöneticilere ihtiyacı var.
Aydın hem Büyükşehir’de hem de Efeler’de böyle iki başkana sahip.
Umarım diğer ilçe belediye başkanları da aynı cesareti gösterir.


BİR KAR YAĞAR İNCE İNCE

43 yaşındayım.
Yaşıtlarım askerliği sayarsa sigortadan emekli oluyor, ben sabahları canım ne zaman isterse kalkıp, ayna karşısında kendimi seviyorum, taze sıkılmış portakal suyumu yudumlarken sosyal medyada geziniyorum.
Zengin miyim, salak mıyım bilmiyorum ama seviyorum bu hayatı.
*
Yeni yıla gireceğimiz gün de öğleye doğru uyandım ve taze sıkılmış portakal suyumu yudumlarken düşündüm.
Yeni yıl gecesi bazı kişilere göre günah işlenen bir gün.
“Fakirler kesin cennete gider çünkü günah işleyecek paraları yoktur. Ben zengin ve yakışıklı bir aristokrat olduğum için rahat rahat işleyeyim günahımı” diyerek hazırlanıp çıktım.
Yakınlardaki bir markete gidip akşam için 300 liraya 100’lük Chivas Regal İskoç Viski alıp eve döndüm.
“Olm Cem yüzde yüz cehenneme gideceksin. Nasıl olsa cehennem garanti, bide instagrama girip güzel kızların resimlerine bak. Yanacaksan tam yan, kulak memesi kıvamında kalma” diyerek bi sürü kızın fotoğrafına baktım.
*
Sosyal medyada gezinirken Aydın Atatürk Kent Meydanı’nda Büyükşehir Belediyesi tarafından yılbaşı kutlaması yapılacağını gördüm.
Program sağlam.
“Tuttu fırlattı kalbimi” şarkısıyla ünlenen Gökçe konser verecek, ışık, lazer, ateş, su ve havai fişek gösterileri yapılacak.
Ama en çok dikkatimi çeken de yapay kar yağacak.
*
Bence yılbaşının en önemli olayıdır kar yağması.
Bu nedenle “Günahın tamamını başka akşam işlerim” diyerek 100’lük viskiden bir bardak içip, meydana gitmeye karar verdim.
*
Miting alanı gibi olmuş Atatürk Kent Meydanı.
Özellikle pahalılık nedeniyle eğlence mekanlarına gidemeyen Aydınlılar eve tıkılıp kalmamış ve atmış kendini sokağa.
Muhteşem bir konser ve muhteşem gösteriler izledim.
Bunca yıldır zengin ve yakışıklı bir aristokratım böylesine keyif almamıştım yeni yıl gecelerinden.
*
Hele ki o yapay da olsa kar yağışı.
Dilimde “Bir kar yağar ince ince” türküsüyle 7’den 70’e insanın avuçlarını ve başlarını gökyüzüne kaldırıp kendilerini kar tanelerine teslim ettikleri andaki mutluluklarını izledim.
Özellikle tekerlekli sandalyesiyle meydana gelen engelli bir çocuğun mutluluğuna şahit oldum ki dünyalara bedeldi.
*
Meğer son üç yıldır Aydın Büyükşehir Belediyesi bu kutlamayı yapıyormuş.
Hatta Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu da yeni yıla aynı meydanda halkının arasında giriyormuş.
Benim cehennem bi şekilde garanti.
Önceki iki yıldaki kutlamalara da şahit olmadım.
Ancak şahit olduğum bu yılbaşında özellikle o engelli çocuğa bu sevinci yaşattığı için Özlem Çerçioğlu kesin cennete gider.


GÜNÜN FIKRASI

Kendini beğenmiş yeni mezun bir öğretmen okulun ilk günü sınıfa girip öğrencilerle tanışmış.
Öğrencilerin kendilerini tanıtmalarının ardından öğretmen:
“Benim adım Aslan Aslanoğlu. Ancak sizler bana Aslanoğlu Aslan da diyebilirsiniz” demiş.
Bir gün sonra tekrar derse girdiğinde dersi kaynatan Temel’i kaldırmış ve:
“Söyle bakalım benim adım neydi?” diye sormuş.
Temel cevap vermiş:
“Valla hocam bi hayvanoğlu hayvandı ama hangi hayvandı hatırlamıyorum”

GÜNÜN TESPİTİ

“..kılıç kınından çıkmadıkça, it sürüsü dağılmaz..”

BEN

“..2 bin 324 lira maaş alan arkadaşım sigara alamadığı için tütün sarıyor.. dedi ki ‘çıktığında togg alacam’.. güldüm ve ‘bogg alırsın’ dedim..”

GÜNÜN SÖZÜ

“..köpek ‘havlamasıyla’ değil, ‘sadakatiyle’ köpektir..”

KADINLAR ERKEKLER

"..erkek dediğin 'çorabı' giymeden önce 'koklar'.."