Geçenlerde duydum, "Keşke darbe olsaydı da AKP iktidarından kurtulsaydık" cümlesini... Üzerimden kaynar sular boşaldı.  Biz ne zaman bu hâle gelmiştik? Tüm gece bu soruyu sordum kendime.  İktidarı beğenebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz. Eleştirebilirsiniz, övebilirsiniz. Aynı şekilde muhalefet de yapabilir, muhalif de olabilirsiniz. İnsanoğluyuz, 'Düşünüyorum, öyleyse varım' Düşüneceğiz, vatan adına yapılan ve yapılmayan her şeyi düşüneceğiz ki iyi bir vatandaş olabilelim. Malesef halkımızın çoğunda topyekün bir bağlılık var. 'Ben nokta partisine oy verdim ama şu yaptığı yanlış' cümlesini duyduğum zaman seviniyorum. Çünkü bu cümleyi her babayiğit kuramıyor. İrdelemeden, nefretle bir karşı tarafı kötülemek size de vatana da milletimize de hiçbir kazanç sağlamaz. Bu da öyle bir cümleydi işte. "Keşke darbe olsaydı da AKP iktidarından kurtulsaydık" cümlesi. Cahilllik, vahimlik akan, leş gibi kokmuş bir cümle... Biz ne zaman darbelerin ardını kovalar olduk? Bu cümleyi kurabilen gençler atalarından, dedelerinden, kitaplardan hiç mi okumadılar, hiç mi dinlemediler darbenin bir ülkeyi mahvettiğini...  Kin ve nefret, bu iki duygu bitirecek bizi. Geç olmadan, güç olmadan siyasiler bu nefret dilinden vazgeçmeli. Vazgeçmeli ki halk arasındaki bu bilinçsiz tavırlar, vurdumduymazlıklar en aza indirgenmeli. Darbe karşıtı, 15 Temmuz şehit ve gazilerimize minnetle...