Suriye Afrin'deki Mehmetçiğin muhteşem  mücadelesini mudrik olabilmek için  Kızılelma mefkuresi anlamyanlara ibret olmasi açısından  Büyük Sultan Yavuz Sultan Selim Han 'ın hayatının küçük bir kesitine bakmak yeterli olacaktır. Yıllarca "Kardeş katili" ve "cani" olarak anlatıla gelen Yavuz Sultan Selim Hân hakkında bazı bilgiler : 4,182,000 km2 toprak feth etmiş yani Türkiye'nin 5.3 katı ki bunu tahtta kaldığı 8 yıl olan kısa bir sürede yapmıştır. Hiç bir zaman gurura ve kibire kapılmamış Mısır zaferinden döndüğü gün olan 25 Temmuz'da kutlamalar katılıp gurura girmemek için gece yarısı Asya kıtasından Avrupa kıtasına bir sandalla geçmiştir. Halife olduğunda adına hutbe Hakim-ül harameyn eşşerifeyn( Mekke ve Medine'nin hakimi) diye okuduğunda ayağa kalkarak "Hayır hayır Hakimül haremyn değil Hadim-ül Haremyn(haremeynin hizmetçisi) de" diyerek hutbeyi öyle okutmuştur. Gecesini üçe bölmüştü. 1/3 ünde uyur. 1/3ünde ibadet eder Allah'ı anar 1/3ünde kitap okurdu. Her öğünde tek çeşit yer onu da gösterişsiz tahta kaşıkla yerdi. Gösterişten Asla haz etmezdi sade bir kıyafet giyerdi . " Sen cihan padişahısın gösterişli ve heybetli olman lazım " diyen Paşalarına " Ben Allah'ın kölesiyim " derdi. Hakkında aynı anda birden fazla yerde bulunma gibi bir çok enteresan hadise anlatılagelirdi. Gayri müslimler onun simya ilmini çözdüğünü düşünüyordu. Müslümanlar ise Allah dostu bir evliya. Çok ağır idmanlar yapardı vücudu çok yapılıydı. Alimlere çok önem verirdi. Hocası Ibni Kemal hazretleri ile ata binerken Ibni Kemal hazretlerinin atının ayaklarından sıçrayan çamurlar Yavuz Sultan Selim 'in elbisesine sıçrayınca Ibni Kemal mahzun oldu . Yavuz O'na dönerek " üzülmeyiniz Alimlerin atlarının ayaklarından sıçrayan çamurlar bizim için şereftir ." Diyecek ve o elbisenin kabrinin üzerine örtülemesini vasiyet edecekti. Nereye sefer yapılacağınî son ana kadar kimseye söylemezdi . Bir sefer hazırlığı sırasında ısrar eden Paşalardan birine : sır tutar mısın paşa ?" diye sormuş Paşa'da hevesle 'Evet' deyince "Bende tutarım " demiştir. Ve mısır seferinden önce manevi bir işaret ile seferin başlaması emri ile can dostu Hasan Can'ın "Sultanım beklediğiniz işaret geldi " demesi üzerine " Bilmez misin Hasan Can biz emir olunmadıkça şurdan şuraya kımıldamayız " demesinin arkasında bir çok hikmetler vardır. Vefat etmesine yakın hasta yatağının başında yine can dostu Hasan Can vardı. "Hünkarım galiba artık Allah ile buluşma vaktiniz geldi " deyince hiddetlenir gibi oldu :" Bre Hasan Can sen bizi bu zamana kadar kiminle sanırdın ! " dedi ve Yasin-i şerif okumasını istedi ve Yasin okunurken ruhunu rahmana teslim eyledi. Kısaca Arif Nihat Asya'nın dediği gibi : " Yoksa şu yaprakta Yavuz  Yoksa şu sayfada Oğuz  Biz de yoğuz, biz de yoğuz! "