İlerleyen yaşlarda görülen sağlık sorunlarının sanılanın aksine bir anda ortaya çıkmadığını, ömrümüzü nasıl geçirdiğimiz ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan bilinçli yaşayan biri nasıl yaşlanacağını da tasarlamış oluyor. Yaşlı Dostu Germencik Projesi kapsamında bize danışmanlık veren hocalarımız ile sohbetlerimizin büyük kısmında yaşlılık hizmetleri tasarlamanın önemli bir yönünün de yaşlanma hizmetleri tasarlamak olduğunu fark ediyorum. Bu açıdan bireylerin ömürleri boyu edindikleri yararlı ve zararlı alışkanlıklar muazzam bir öneme sahip. Birçok büyüğümüz sabah erken kalkmanın, bahçede çalışmadan duramamanın, doğal beslenmenin, sigara ve alkolden uzak durmanın mükafatını uzun ömürlülükle alabiliyorken, bu doğrultunun tam tersinde alışkanlık edinenlerin ise kötü sağlık şartlarında ve bakıma muhtaçlık ile boğuşarak yaşamlarını sürdürdüklerini veya erken yaşta vefat ettiklerini görebiliyoruz. İnsanlar da ağaçlar gibi, aldığı besin ve ışık ile, üzerinde kök saldığı toprak ile, boğuştuğu fırtınalar ise kaç kış daha geçirebileceğini ilan ediyor. Buna rağmen sıklıkla bir bahçıvanın ürünlerine gösterdiği özenin çok daha azını kendisine gösterebiliyor. Oysa ki bu özen, kişinin özsevgisinin, özsaygısının, özdeğerinin temelidir. Kişiler bunu kendileri için yapmış görünse de aslında bu farkındalık ve bilinci eşlerine, sevdiklerine, evlatlarına karşı bir borç olarak da görmelidirler. Peygamberimizin 1400 sene öncesinden birçok hadis ile vurguladığı bu konunun ehemmiyeti günümüzde dahi hala anlaşılamamıştır. Peygamber efendimiz; “İnsanların çoğunun kıymetini bilemediği iki nimet vardır: Vücut sağlığı ve boş vakit.” diye buyurarak bu farkındalığın önemini ortaya koymuştur. O zaman bugünden itibaren kendimize ve çevremizdekilere bir iyilik yapalım ve sağlıklı bir yaşama adım atmak için kendimizi hazırlayalım. Unutmayın, yaşadığımız her bir gün, önümüzdeki diğer günlere uzanan kilometre taşlarıdır.