Ataköy'de bin rakımlı aşkın yükseklikte kurulu Dedeoluk Yaylası eşsiz tabiatı, serin havası ve üzerinde yetişen ürünleriyle adından söz ettiriyor. Son zamanda üzerine kurulan tartışmalı RES projesi ile de gündeme gelen Dedeoluk Yaylası susuz bir şekilde yetişen ürünleriyle biliniyor. Domates, börülce, fasulye, ceviz, armut, fındık, kiraz, karpuz, arpa, buğday gibi ürünlerin yetiştiği yaylada küçükbaş ve büyükbaş hayvancılığı yanı sıra arıcılık da yapılıyor.
DEDE VE OLUK KELİMELERİ YAN YANA BÖYLE GELİYOR
Dedeoluk Yaylasının isminin hikayesi ise bir efsane gibi dilden dile aktarılıyor. 1300'lü yıllarda Karacasu'da yaşayan, pek çok efsaneye konu olan ve Ataköy'ün tarihinde de önemli yer tutan Şeyh Kemal, Dedeoluk adının gelişimindeki hikayenin de baş kahramanı olarak hafızalarda yer tutuyor. O dönemde Karacasu'da evliyalar Dede olarak isimlendirilirken Dedeoluk Yaylasında dedelerin başında toplandığı su kaynağı da ve ağaç gövdesinde oyularak yapılarak yapılan suyun aktığı yer oluk olarak adlandırılıyor. Günümüzde hikayede geçen su kaynağı bugün hala ayakta durmaya devam ediyor. Dede ve oluk kelimelerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan isim tamlaması yaylaya ismini vermesinin yanında soy adı kanunun çıkmasından sonra bir sülalenin de soy ismi olarak günümüze kadar uzanıyor.
BASTONUNU ATTIĞI YERDEN SU ÇIKIYOR
Dedeoluk adının ortaya çıkışı ile alakalı birbirine benzeyen birkaç rivayet dilden dile dolaşırken onlardan birini köyün iler gelenlerinden Halil Yörük şu sözlerle anlatıyor:
"Havada uçan kuşları tutup askerlere yedirmesi ve onları savaşı kazanmalarının hikayesi herkes tarafından bilinir. Savaş zamanları. Asker orada susadık diyor. Şeyh Kemal'in bastonunu attığı yerden su çıkıyor. Bu suyun çıktığı yere Dedeoluk deniyor ve o bölgede yaylanın ismi Dedeoluk oluyor."
SÖZLÜ KÜLTÜR YAZIYA GEÇİRİLMELİ
Farklı gibi gözükse de özü aynı olan bir hikayeye sahip olan Dedeoluk Yaylasının isminin hikayesi yapılacak detaylı sözlü kültür çalışmaları ile yazıya ve literatüre geçirilmeyi bekliyor.