Karacasu Cuma Mahallesi'nde yazın sıcak günlerinde yayladaki evlerine giden vatandaşların kullanmasi için etrafı açık olarak inşa edilen Sürmeşe Mescidi doğada yok olmak üzere. Onca yıldır kullanılmayıp her yerini otlar bürüse de mimari dokusunu koruyan Sürmeşe Mescidinin mihrap ve minberi yetkililere deyim yerindeyse sessiz sessiz çığlık atıyor. Kaç asırlık olduğu bilinmeyen kavak ağacı dallarına yapılan merdiven vasıtasıyla minare olarak kullanılırken her detayın düşünüldüğü mescid Karacasu halkının günlük yaşamını yansıtmasına dair izler barındırması sebebiyle de büyük önem taşıyor. Son olarak Unesco'ya alınan ahşap destekli camileri anımsatan mimari özelliklere sahip mescid yetkililer tarafından incelenmeyi bekliyor.

"YOK OLMASININ ÖNÜNE GEÇİLMELİ"

Eskiden pazarların kurulduğu, pide fırınlarının bulunduğu Sürmeşe mevkiinde bulunan 200 yıllık Sürmeşe Mescidi, 50 yıldır kullanım dışı kaldı. Yaylaların kalabalık olduğu yıllarda etrafı yaz sıcakları sebebiyle açık olarak hizmet veren Sürmeşe Mescidi, bugün doğanın bir parçası olmuş durumda. Geçmişte dallarına çıkılarak ezan ve selaların okunduğu asırlık kavak ağacının dalları arasında kalan ve arazideki otların sardığı mescit, neredeyse doğada kayboldu. Mescidin eski günlerini bilenler, “Önceden burası insanları almazdı, her yer dolardı. Kahvehane, fırın, bakkal vardı. Minareye merdivenle çıkılır ezan okunurdu. Bugün belki kullanıma açılamaz ama en azından burayı bilenler, kullananlar dinlenip özellikleri yazıya geçirilmeli, mescidin otların içinde kaybolmasının önüne geçilmeli ve en azından özellikleri anlatan bir tabela yapılmalı ve burası geleceğe taşınmalı” diyerek düşüncelerini dile getirdi.
Muhabir: Yazar Silinmiş