Geçtiğimiz hafta sonu Aydın Kahveciler Odası'nda seçim vardı. Adaylardan biri otuz yılı geçkin bir süredir yönetimde olan, sayın Hulusi Akşit'in başına gelen talihsiz olaydan sonra görevi devralan Halis Hekimoğlu, diğeri ise geçen dönem yönetimde bulunan rahmetli Aydınsporlu Mehmet Anbarlı'nın yeğeni Uğur Anbarlı. Yılların tecrübesi olan bir ekip, kendinden emin, kararlı, haliyle biraz rahat. Karşısındaki muhalefet ise heyecanlı, ayakları yere basan bir ekip. Birbirlerinden farkları ise heyecanları, iki adayında ellerinde kapsamlı bir çalışma, uzun vadeli bir plan, kendilerini seçecek üyelere vaatleri, beni seçerseniz size şu kolaylığı sağlayacağım, şu firmalarla anlaştım diyebilecekleri bir şey yok. Tek vaatleri; dürüstlük ve sevgi. Bu imkansızlık ve vaatsizlikte dahi bir umut var her iki adayda. Üyelerde ise o bir oya sahip çıkma sorumluluğu. Ortam kısmen gergin iktidarın evrak eksikliği yüzünden ertelenmiş bir seçim iki aday ve bir umut. Eminim iki adayda üyelere hizmet etmek için o pusuladalar, iki adayı ayıran farklardan biri ise biri yaptıkları veya yapamadıkları ile diğeri yapabilecekleriyle seçimdeler. Şu ayrıntıya dikkatinizi çekeyim! İktidarın karşısında iki seçimdir aday dayanmıyor. Seçim sonuçları; 245 oya, 126 oy ve bir parça umut, sevgi ve samimiyet, iktidarı devirir. Bu sadece bir oda seçimi olarak kalmamalı akıllarda. Bu seçim, yılların perçinlendiği bir iktidarı sadece samimi, çalışkan ve istekli bir adayın dahi devirebileceği, her muhalife bir umut, oy veren herkese demokrasinin anlamının her seçimde her adayın kazanabileceği olarak akıllarda kalmalı. Samimi duygularla başarılar diliyorum Uğur Anbarlı. Rakibinin nasıl kaybettiğini beş yıl sonra seçim olduğunu unutmaman dileğiyle.