Didim Kıbele Kadın Derneği yönetimi ve üyeleri 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla yürüyüş düzenledi. Yalı Caddesi’nde toplanan dernek üyeleri, üzerinde mor yelekleri, döviz ve pankartla Aytepe Parkı’na kadar yürüdü. Yürüyüş esnasında Didim’de öldürülen Yağmur Tayhan’ın ve değişik zamanlarda öldürülen kadınların fotoğraflarının yer aldığı pankartlar taşındı. Sloganlar atan kadınlar polis eşliğinde yürüdü.
Yürüyüş sonunda Aytepe Parkı’nda basın açıklamasını dernek başkanı Nurhan Karabıyıkoğlu okudu. Karabıyıkoğlu, açıklamasında, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir araya geldik. Bildiğiniz gibi Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe karşı mücadele veren Patria, Minerva, Maria Teressa kardeşlerin katledildiği gün olan 25 Kasım, 1999 yılından bu yana tüm dünyada “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” olarak ilan edilmiştir. Bizler bugün burada, kadının özgürlüğü için mücadele ederken yaşamını yitiren tüm kadınları saygı ve minnetle anıyoruz. Kadına yönelik şiddet bugün toplumsal olarak daha da görünen bir olgu haline geldi. Kadın cinayetlerinin temelinde kadın-erkek eşitliğinin reddi ve cinsiyetçilik vardır. Kadın cinayetleri birçok kurum ve kesimin açık veya örtük onayıyla işlenen ideolojik, örgütlü, sistematik ve politik cinayetlerdir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2020 yılı raporuna göre ise Türkiye'de 2020 yılında erkekler tarafından 300 kadın öldürülmüş ve 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulunmuştur. Kadın cinayetlerini önlemenin ilk koşulu, temelinde yatan cinsiyetçilikle mücadele etme kararlılığına sahip bir siyasal iradenin varlığıdır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi bir devlet politikası olmalıdır. Birleşmiş Miletler Bildirgeleri bunu zorunlu kılmaktadır. 6284 Sayılı Yasa etkin bir şekilde uygulanmalıdır. Kadın katillerine, tecavüzcülere caydırıcı cezalar verilmelidir. Şiddet gören kadınlara ekonomik destek sağlanmalı ve barınma ihtiyaçları giderilmelidir. Kadınların boşanma durumunda süresiz olarak nafaka alması sağlanmalıdır. Nafaka erkeğin lütfü değil kadınların hakkıdır. Kadın aile kavramına sıkıştırılmaktan kurtarılmalı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yerine Kadın Bakanlığı kurulmalıdır” ifadelerine yer verdi.