Koronavirüs salgını döneminde birçok sektör olumsuz olarak etkilendi. Bunlardan bir tanesi de özel öğrenci yurtları oldu. Öğrenciler evde online olarak eğitim aldığı için yurtlar bomboş kaldı. Nazilli’de ADÜ Sümer kampüsü çevresinde hizmet veren özel yurt işletmecileri 2021-2022 eğitim öğretim döneminde de öğrenci sayılarının azlığı nedeniyle kayıtlarının çok az olduğunu dile getirdi. Giderleri zor karşıladıklarını ifade eden işletmeciler, durumun böyle gitmesi halinde birçok özel yurdun kapanacağını belirtti.

‘SORUN SADECE YURT İŞLETMECİLERİNİN DEĞİL TÜM ESNAFIN SORUNU’

Nazilli’de 15 yıldır yurt işletmeciliği yapan Osman Kana, yetkililere sesini duyuramadıklarını söyleyerek, sadece yurt işlemecileri olarak değil ilçe esnafının da öğrenci olmadığı için zor bir durumda olduğunu söyledi. Kana, “43 yıllık vergi mükellefiyim. Nazilli’de 33 yıl ayakkabıcılık yaptım. Yurt işletmeciliği dediğinizde ve sorunlarımızı konuştuğumuzda bunun sadece yurt işletmecilerinin sorunu gibi görünse de aslında bu tüm Nazilli’nin sorunu. Nazilli’de tüm yatırımlar yavaş yavaş ölüyor. Her yurt işletmecisinin 35 tane tedarikçisi var. Hiçbirimiz rant ile geçinmedik. Dolasıyla yok olan değerlerin yerine yenisi gelmiyor. Eğer biz meseleye sırf yurtçular zarar ediyor diye bakarsak, bu son derece yanlış. Her esnaf bir başka esnafın müşterisidir. Ben para kazanırsam Nazilli’de 35 tedarikçim de kazanır. Şimdi esnaf saat 7’de sinirinden dükkanını kapatıyor. 2019 Mart ayında okullar pandemiden dolayı kapandı. Devlet okula gitmeyen öğrenciye 600 lira öğrenim kredisini 24 ay boyunca ödedi. Devlet işletemediği kiraladığı insanların özel yurt kiralarını ayda 35 bin ve 100 bin lira arası aldı. Pandemiden dolayı 20 ay iş yerimin kapalı olmasından dolayı ne kendime bakabildim ne de esnaf arkadaşlarıma bakabildim. Bu ülkede kayıtlı 6,5 milyon esnaf var” dedi.

’NAZİLLİ’DE ÖĞRENCİ DEMEK, BACASIZ FABRİKA DEMEKTİ’

Nazilli ve İsabeyli’de açılan bölümlerin Aydın ve Söke’ye kaymasından dolayı kayıt alamadıklarının altını çizen Kana, “İsabeyli İktisadi idari bilimler Fakültesine gelen öğrenci sayısı 763, kayıt sayısı 11. Çünkü aynı bölümden Söke’de açıldı, Aydın merkezde var. İsabeyli’ye hiçbir katı verilmedi. Sümer kampüsü, büyük bölümü atıl durumda. Buradaki Uluslararası ilişkiler bölümü, yabancı dil verilen bölüm Nazilli’deydi önce İsabeyli’ye taşındı oradan Aydın’a taşındı. İsabeyli’deki bölümler şu anda Aydın’a ve Söke’ye taşınıyor. İlk başlandığında İsabeyli ve Nazilli’de 12 bin öğrenci vardı. Şimdi 7 bin öğrenci yok bile. Biz bunu rektöre, hocalara anlattık. Nazilli’de öğrenci demek bacasız fabrika demekti. Ben çarşıya çıktığımda tüm esnaf soruyor öğrenci nerede diye? Bunun suçlusu Aydın’ın vekillerinde, Nazilli Belediyesi, oda başkanlarında bunun suçlusu bu ülkeyi idare edenlerde. Oda başkanlarına gittim Ankara’ya gidelim diye bir tanesi yanımda gelmedi. Ben vergi vermezsem bu devletin başındakiler aç. Ben 43 yıllık vergi mükellefiyim, 25 yıl bir fiil bağ-kur ödemişim. Ama devlet bana 15 ay bakamamış. Benim 70 liraya aldığım tüp bugün 158 lira olmuş. Ben bugün Anadolu’dan gelen öğrenciye bin lira yazamıyorum. Aileler para kazanamıyor ki. Günde 40 lira masraf yapamayacak hale gelmişler. Bunun suçlusu biz değiliz ki. Biz para kazanacağız, istihdam yaratacağız diye uğraşıyoruz. Milletin vekili yok ki. Gittik yanlarına. 15 ay orta öğretim kapalıydı, devlet bu kapalı olan okulların tamamına kömür gönderdi. Gönderdiği kömürler bugün bozuldu taş oldu. Kullanılmadı atıldı” şeklinde konuştu.

‘KAÇAK EVLER VE PANSİYONLAR DENETİM GEÇİRMİYOR’

Özellikle Nazilli’de denetimsiz birçok kaçak yurt ve ev olduğunu söyleyen Vera Kız Öğrenci Yurdu İşletmecisi Sunay Koyuncu ise, “En büyük problemlerimizin bir tanesi denetimsiz kaçak yerlerin çok olması. Pansiyon adı altında öğrenciler denetimsiz yerleri tercih ediyor. 1+1 evler o kadar çoğaldı ki bu da bizlerin işini engelliyor. Pandemide ise çok zor bir süreç geçirdik. Aslında büyükşehirdeki arkadaşlarımızdan daha şanslıydık. Küçük bir şehirde yaşıyoruz. Buna rağmen çok ağırdı. Kredi kartlarımızın borcunu ödeyebilmek için kredi çektik onlardan borçlandık. Ben kendi adıma ikinci bir iş kurmak zorunda kaldım. Borçlarımı ödeyebilmek için ayakta kalabilmek için çalışmaya devam ettik. Duygusal ve maddi anlamda çok zordu. Hala yıpranmaya devam ediyoruz. KYK’nın bünyesine alınmak da çözüm olmadı. Bizden birçok prosedür isteniyor ancak bizim yurtlarımız doldu mu? Boş mu? Bunu soran yok. Çalışacak elemanlarımıza maaş, ısınması, elektrik bunları nasıl ödeyeceğimiz kimsenin umurunda değil. Biz şu an kaç tane eleman çalıştırıp kaç tane çalıştıramayacağımızı daha bilmiyoruz. Neyin ne olduğu belli değil. Şu an kayıt aldığım öğrenci sayısı 38, normalde yurt kapasitem 110. Ben kendi adıma söyleyeyim, çalışanlarımın hiçbirini kaybetmek istemiyorum. Onların da bizimle büyük emekleri var” ifadelerini kullandı.

‘BÖYLE OLACAĞINI BİLSEYDİK AÇMAZDIK’

Büyük şehirlerdeki kampüslerle kendilerinin bir tutulduğunu ancak iş yardım kısmına geldiğinde ayrım yapıldığını söyleyen Çetinkaya Kız Yurdu İşletmecisi Semra Çetinkaya, “18 yıldır bu işi yapıyoruz. Hiç bu kadar çaresiz kalmadık. Devlet politikasında yanlış işler yapıyor. Çünkü İstanbul, İzmir, Isparta gibi büyük üniversitelerin olduğu yerlerdeki merkez kampüslerin olduğu yerlerle bizi bir tutuyorlar. Cemaat ve vakıf yurtlarına devlet öğrenci başına aylık 800 lira yardım yapıyor. Ama bu yardımı bizlere yapmıyor. Eşitlik ilkesinde öğrencilerin hepsi eşit. Denetimlerimiz yapılıyor çok sıkıştırıyorlar. Biz öğrenci kaydetmiyoruz ki. 1 öğrencinin maliyeti devlete 2 bin 500 liraydı iki yıl önce. KYK’da kalan öğrenci yemek, içme ücretli. Bizimkinden daha fazla ödemesine rağmen o yurtları tercih ediyorlar. Etrafta 4 odalı evleri tutup 6 kişi kalanlar var. O ev kiralayan arkadaşlarımız bizim gibi vergi de ödemiyor. Her anlamda sıkıntılıyız. 67 kişilik kapasitem var, 38 tane şu an öğrencim var. Ama şu anda masrafları karşılamıyoruz. Böyle olacağını bilseydik açmazdık” dedi.

‘NEREYE GİTTİ BU ÖĞRENCİ, YURTLAR BOŞ’

Yaklaşık 16 yıldır Nazilli’de Dilara Kız Öğrenci Yurdu işletmeciliği yapan Yusuf Nurdoğan ise pandemi sürecinde zor durumda olduklarını, okullar açılınca rahatlayacaklarını düşündüklerini ancak daha kötü durumda olduklarını vurguladı. İşletmeci Nurdoğan, “Gerçekten durumumuz çok vahim. Kapatma aşamasındayız. Yetkililerden beklentimiz var ama eli bize değmiyor. Pandemide 18 ay kapalı kaldık. Devletten 5 bin lira gibi bir destek aldık, alamayan arkadaşlarımız da var. Pandemide normalleşmeye geçtik okullar açılıyor diye sevindik ancak daha beter olduk. Çünkü kaçak yapılaşmalar var. Rektörün bize söylediği Nazilli’de 7 bin öğrenci var. Nereye gitti bu öğrenci? Yurtlar boş. KYK’nın kendi yurtları boş” dedi.