Aydın’da çalışmalarını sürdüren Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği, Aydın Ölmez Çiçeği için çağrıda bulundu. Dünyada sadece Kuşadası’nda yetişen Aydın Ölmez Çiçeği’nin tehlike altında olduğunu kaydeden Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü, çiçeğin koruma altına alınmasını talep etti.
“ÖNEMLİ ENDEMİK TÜRLERDEN BİRİ”
Aydın Ölmez Çiçeği’nin İngiliz botanikçi Davis tarafından, 1960’lı yıllarda Samson Dağları’nda tespit edildiğini dile getiren Başkan Sürücü, “Kirazlı Dağları’nda son bireyleri kalan Aydın Ölmez Çiçeği, Kuşadası’nda Tülüşah ve Çan Çiçeği’yle birlikte en önemli endemik türlerimizden biri olarak dikkat çekiyor. Her sapın ucunda 10-13 minik çiçekten oluşan kümeler odunlaşmış bir gövdeden yükselen Aydın Ölmez Çiçeği, Yunanca altın anlamına gelen “chrysos” ve dönüşmek fiilini ifade eden “helisso” sözcüklerinin birleşmesinden alan ve bilimsel adı Helichrysum heywoodianum olarak tanımlanıyor.” dedi.
“11 ADET KALDI”
Aydın Ölmez Çiçeği’nin dünyada sadece Kuşadası’nda yetişen çok önemli bir doğal miras olduğunu ifade eden Başkan Sürücü, “Bu nedenle IUCN kriterlerine göre, (CR) kritik düzeyde tehlike altında gösterildi. Kirazlı Dağları’nda kızılçam ormanlarının yükseltilerinde kireçtaşından oluşan güneşli yamaçlarda yaşamaya çalışan bitkiden, Rüzgar Elektrik Enerjisi (RES) çalışmaları nedeniyle habitatları tahrip edildiğinden Kirazlı Dağlarında sadece 11 bireyin kaldığı tespit edilmiştir. Kuşadası’nın diğer 2 önemli endemik türü olan Tülüşah (Rhaponticoides mykalea) ve Tüylü Çan Çiçeği (Campanula tomentosa), Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Tür Koruma Eylem Planına alınmıştı. Bizim de destek verdiğimiz bu çalışmalar başarılı bir şekilde devam etmektedir.” diye konuştu.
“KUŞADASI DOĞAL ZENGİNLİKLERE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDADIR”
“Diğer endemik türler gibi, Aydın Ölmez Çiçeği’yle ilgili bir Tür Koruma Eylem Planı’nın yapılması endemik bitkinin geleceği açısından çok önemlidir” diyen Başkan Sürücü, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Eğer iki elin parmakları kadar kalan bitkiyi koruyamazsak, bir tür daha yok olmuş olacaktır. Türkiye’nin önemli turizm kentleri arasında olan Kuşadası, dünyada yaygınlaşmaya başlayan botanik turizmi açısından da bünyesindeki doğal zenginliklere sahip çıkmak zorundadır. Kum, güneş, deniz turizminin artık sıradan hale geldiği turizm faaliyetlerinde, böylesine önemli doğal kaynak türleri çok önemlidir.
Kuşadası ekolojik hassasiyeti olan ve sürekli küçülen yeşil alanlarına sahip çıktığı takdirde hem endemik türlerini hem de yaban hayatını korumuş olacaktır.”
