Aydın’a helikopter ile gelerek Koçarlı’nın Çakırbeyli Mahallesindeki müze alanında bulunan piste inen Bakan Süleyman Soylu’yu Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, AK Parti Aydın Milletvekili Metin Yavuz, Rıza Posacı, Bekir Kuvvet Kuvvet Erim, Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, AK Parti İl Başkanı Ömer Özmen, MHP İl Başkanı Haluk Alıcık, daire müdürleri ve partililer karşıladı. Bakan Soylu, Recep Tayyip Erdoğan İlkokulu öğrencileriyle sohbet ettikten sonra Adnan Menderes Demokrasi Müzesini ziyaret etti. Bakan Soylu’ya müze ziyaretinde eşlik eden Vali Aksoy, müzenin açıldığı günden bu yana yoğun ilgi gördüğünü ve şuana kadar 50 bin ziyaretçiyi ağırladığını söyledi. Bakan Soylu, müze ziyaretinin ardından müze kafeteryasında "Demokrasiye Geçişin 72. yılında Adnan Menderes ve Türkiye Demokrasi Tarihi Forumu"na katıldı. Vali Aksoy, ilk demokratik seçimlerin yapıldığı 1950 seçimlerinin yıl dönümünde Bakan Soylu’yu kentte ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.

ERDOĞAN İLE MENDERES’İN ANILARI İHYA EDİLİYOR

Adnan Menderes’in Aydın’ın topraklarında yetişen önemli bir devlet adamı olduğunu dile getiren Bakan Soylu, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1930'da şehitler için bir abide yapılması yönünde görüş bildirdi. 1952'de Celal Bayar ve Adnan Menderes'in girişimleriyle Şehitler Cemiyeti kurulmasının sağlandı. Adnan Menderes, Celal Bayar ve arkadaşları, Çanakkale Abidesi'ni yapanlar ve bu ülkeye kazandıranlar. Çok uzun zaman geçiyor, Çanakkale ve şehitlerin kahramanlıkları da tarihimizde duruyor, Recep Tayyip Erdoğan'a kadar, hatta onun İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına ve ondan sonraki sürece kadar o duruş sadece seyrediliyor. Oradaki bütün mezarlar, oradaki bütün yapılar ve yapıtlar Recep Tayyip Erdoğan'la beraber yeniden ihya ve inşa ediliyor” dedi.

ALGI GALİP GELEMEZ

Merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının icraatlarıyla şehirlerle köyleri birleştirdiğinin altını çizen Bakan Soylu, şunları söyledi: "8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal büyük şehirleri birbirleriyle buluşturdu. Recep Tayyip Erdoğan da bütün şehirleri bütün şehirlerle bölünmüş yollarla buluşturdu. Türkiye cesametiyle hep büyümeye, kendi değerleriyle buluşmaya ve kendini bulmaya çalıştı. Türkiye'yi halihazır bir noktada bekletmek, varlığını bir buzdolabına koymak isteyenler bulunuyor. Bu milletin değerlerinin coğrafyasıyla ve dünyayla buluşmasını engellemek isteyenler, hep bir tezgah ve oyun içinde oldular. Bugünlerde çok konuşulan algı diye bir kavram var. Ben şahsen algının galip gelebileceğine hiçbir zaman inanmadığımı ifade etmek isterim. Çünkü gerçeklerin üzeri örtülemez. Gerçeğin sahibi Allah'tır. Siz doğruyu yapar, doğru mücadeleyi ortaya koyarsanız, hiçbir algı bu doğru mücadelenin önünü kesemez."

"KİMİN CHP'Sİ?"

Bugünkü CHP’nin Atatürk'ün CHP'si olmadığını dile getiren Soylu, "Fakat orada keserler. Peki bu kimin CHP'si? Bu İsmet İnönü'nün CHP'sidir. O gün darbeyi yapan da İsmet İnönü'nün CHP'sidir. Cumhuriyet Halk Partisinin rengini, kanını, suyunu, sinirini, duygusunu veren de İsmet İnönü'nün CHP'sidir. Bugün kurulduğu tarihle bugün arasında hiçbir benzerlik söz konusu değildir. İsmet İnönü'yü iyi anlamadan, onun yaptıklarına ve bıraktıklarına iyi bakmadan Türkiye demokrasiyle buluşamaz. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’nin ortaya koymuş olduğu, daha doğrusu bir muhalefet tarzının ortaya koymuş olduğu bütün süreçlerin ruhunu, cümlelerini, psikolojik harekat tarzını ve tablosunu resmetmiştir ve hala o çizgiden devam edilmektedir. Türk demokrasi tarihinde iki ayrı nehir bulunuyor. Biri "millet", diğeri "vesayet" denilen millet karşıtlığıdır. Bugün elçilerle iş birliği yapanlar, bugün Amerika talimatıyla darbe gerçekleştirenlerdir. Aralarında hiçbir fark yoktur" ifadelerini kullandı.

CHP’DE İHANETE KARŞI İÇİ CIZ EDENLER VAR

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 6'lı masanın mutabakat metnini büyükelçiye göndermesini eleştiren Bakan Soylu, şöyle konuştu: “Sayın Kılıçdaroğlu çık de ki ben göndermedim. Ben tek tek konuştuğunuz cümleleri söyleyeceğim. Adnan Menderes burada. Utanmadan 2023 yılında kaç milletvekili çıkacağını bir Avrupa ülkesinin büyükelçisi ile konuştunuz. Çağatay Kılıç dedikodusu yaptınız. Tayyip Erdoğan bunu niye bu ülkeye gönderdi diye dedikodu yaptınız Başka bir şey söyleyeyim. İlk Cumhurbaşkanı seçilenin 2 veya 3 yıl için seçileceğini ardından yeni Cumhurbaşkanı seçmek zorunda olunduğunu konuştunuz. Daha söyleyeyim, Ukrayna-Rusya savaşını ve o savaşın sonuçlarının Türkiye'yi nasıl etkileyeceğini değerlendirdiniz. Daha ötesini söyleyeyim, sözde Millet İttifakı’nın içindeki tüm ayrıntıları, Ali Babacan'ı nereye oturttuğunuzu, Ahmet Davutoğlu'nu nereye oturttuğunuzu, HDP'den nasıl oy alınacağını, nasıl oy devşirileceğini, hiç bir hassasiyetiniz yok. Allah'tan bu ülkede Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde de vatanda ihanet edenlere karşı içi cızlayan insanlar var. Sizin ne demokrasiye ne vatan ne ortaya koyduğunuz masaya saygınız olmadığını daha fazlası ile ortaya koyacağım. Arkamızda bir müze var ve idam edilen bir Başbakan var. İdam edilen Dışişleri Bakanı, bir Maliye Bakanı, hapse atılan bir Cumhurbaşkanı ve hapiste öldürülen insanlar var. Aramızdaki fark şu, biz ölüme razıyız onlar tatlı hayatlarına razılar.” Bakan Soylu’nun konuşmasının ardından söyleşide akademisyenler, yazar ve gazeteciler Türkiye’nin demokrasi tarihe ilişkin görüşlerini dile getirdi.