Eğitim denilince Türkiye’de Aydın, ilk sıralardadır. Aydın’da eğitimin kalitesi düşerse buna Türkiye'nin yansımasıdır dersek zannederim mübalağa etmemiş oluruz. Dolayısıyla özel ve kamu sektörü kendini Aydın şartlarına göre ayarlamalıdır. Özellikle Aydın Milli Eğitim camiasının mes’ulleri, bu hususu çok dikkatli analiz etmelidirler. Özel sektör kamudan bir adım önde mi gidiyor; onu ilgililer hesaplasın. 7 Eylül Perşembe günü Eğitim Kongresi gerçekleşti Aydın’da. Adnan Menderes Üniversitesi işbirliği ile Aydın İsabet Okulları’nın tertip ettiği 1. Aydın Ulusal Eğitim Kongresi, "TÜZDER İle Geleceğimizin Eğitimi" başlıklıydı.  Üstün kabiliyetli ve zekâlı çocukların ülkemize sağlayacağı katma değer göz önüne alınırsa, dikkate değer bir kongre. İsabet Okulları Müdürü Nureddin Özdemir’in belirttiği gibi “Her çocuk eşsizdir ve doğuştan getirdiği muhteşem bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin ortaya çıkarılabilmesi için uygun eğitim şartlarının oluşturulması gereklidir.” Aslında şu denilmek isteniyor: “Enderun sistemini günümüz çağdaş şartlarına göre yeniden ihya edeceğiz.” Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan’ın bu tür organizasyonlara hep sıcak baktığını biliyoruz. Üniversitenin kapılarını Aydın’a katma değer sağlayan böylesi faaliyetlere sonuna kadar açıyor. Sayın Bircan’ı ayrıca tebrik etmek gerekiyor. Kongre için İstanbul’dan gelen Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Arslan’da bir konuşma yaptı. Altını çizdiği hususları şöyle özetleyebiliriz. 1. Milletlerin en büyük güç kaynaklarından birisi yetişmiş nitelikli insan gücüdür. 2. Ülkelerin kalkınmasında önderlik edecek liderler, üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar arasından çıkmaktadır. 3.Binlerce kuşak boyunca, insanlığı bugünkü medeniyet seviyesine getiren kişilerin, ortalama bir zekâ ve yetenek düzeyinin üzerinde olduğu bilinmektedir. 4. Üstün kabiliyetli ve zekâlı çocukların tespit edilerek mevcut kapasitelerini en üst seviyede kullanmalarına imkan sağlamak, ülkelerin geleceği açısından hayati öneme sahiptir. TÜZDER Başkanı Tunahan Çoşkun ise konuşmasında şu hususlara vurgu yaptı: 1. Milli bir duruş sergilenmesi gerektiğini düşündüğümüz bir konuda üstün zekalı çocukların teşhisi; zihnî, bedenî, sosyal, ruhî ve duygu açısından desteklenmesi meselesi çok gereklidir. 2. Geliştirdiğimiz program ve ortaya çıkan işbirliği sayesinde üstün zekalı ve dahi çocuklarımızın teşhisi ve atölye çalışmalarıyla ek eğitim almaları sağlanıyor. 3. İbn-i Sina’nın “Çocukta ruh ve beden gelişimi birlikte sağlanmalıdır” sözünden hareketle çocuklarımızın bedenî gelişimlerinin takibi, ruh sağlıklarının korunması ve beslenme alışkanlıkları konusunda İsabet okulları programımızın önemli bir ayağını oluşturmaktadır. 4. Üstün zekalı ve dahi çocuklarımıza mevcut millî eğitim müfredatı kâfî gelmemektedir 5. Üstün zekalı çocuklarımızın eğitim yoluyla performansını en üst düzeye çıkarması için “zenginleştirilmiş müfredat” çalışmalarına ihtiyaç vardır. 6. Zenginleştirilmiş ders muhtevalarıyla çocukların ihtiyaç duydukları eğitim imkanlarından faydalandırılmaları, yeteneklerini en üst düzeyde kullanan, kendini gerçekleştirmiş, mutlu fertler olmaları, hem onların hem de ülkemizin yararına olacaktır. Aydın İsabet Okullarının gerçekleştirmiş olduğu kongrenin Aydınımıza fayda katacağından şüphem yok. Tertip heyetine teşekkür ediyorum. Ancak TÜZDER Başkanı’ndan ricam, Türkçe'mize sahip çıkan bir konuşma ile üstün zekalı çocuklarımızı yetiştirirlerse mazisiyle irtibatı o nispette güzel olacaktır. Aksi takdirde Türkçe’deki tasfiye hareketine hizmet etmiş olurlar. Enderun sistemini günümüze intibak ve asrımızın imkânlarıyla yeniden ihya, ancak Türkçe'mize sahip çıkmakla mümkündür. Sizlerin diğer "kolejlerden" farkınız olsun ki “Değerlerimiz” örselenmesin.