Yeni sezonu hatasız kazasız açtık diye başlamak isterdim ama maalesef öyle olmadı. Kaoslar içinde bir ortamdan düne kadar her şey sıkıntılıydı. Yönetim son dakikada transfer yasağını açtı. Ödemeleri yaptı. Anlaştığı yeni transferleri kulübe getirdi. Lisanslar yetiştirildi…  Hemen hemen neredeyse 2 ya da 3 haftalık yeni bir ekip, geçtiğimiz gün Adnan Menderes’te sahneye çıktı. Statta seyirci yok denecek kadar azdı. Bin ya da bin 500 civarında seyirci önünde yeni sezonun ilk iç saha maçını oynadık. Yeni bir takım vardı. Sanki yabancı bir takım vardı. Tanıdık sima aradı seyirciler. Kaleci Ulaş, Serkan ve İsmail dışında takım sıfırlanmıştı.  *** SIFIR KİLOMETRE TAKIM! Merakla başlangıç düdüğünü bekledik. İlk çeyrekte ayağa pas yapmaya çalışan mücadele eden koşan hırslı bir takım izledik. Orta sahadaki ikili mücadelelerde rakibe yenik düştüğümüz zamanlarda kademelerin başarılı müdahalelerini gördük. Hoşumuza gitti. Yani 2-3 haftalık bir takımın beklenenin üzerinde bir uyum sergilemesi açıkçası umut verdi… İlk yarıda net denilebilecek sadece bir pozisyonumuz vardı. Şanssızlık ki altı pas içinde hata kaza birinin hafif dokunuşu rakip ağları okşardı. Stattaki hava değişirdi erken gol ile ama olmadı. Rakibin üst üste tehlikeli atakları asıl ikinci yarı gelmeye başladı. Daha organize olmaya çalışan bir Osmaniyespor, ataklarını sıklaştırmış ve uzaktan şut denemeleri ile kaleci Ulaş’a zor anlar yaşatmıştı…  ***
45-50 METREDEN GELEN ŞUT! 80’li dakikalarda yani son çeyrekte hiç beklenmeyen bir şey oldu. Doğancan orta sahada topla buluştu. Kaleciyi önde görünce zekasını kullandı. Zeka ve yeteneğini birleştirdi, kaleye gönderdiği düzgün aşırtma şutunu kaleci son anda kornere tokatladı. Statın tamamı şaşırdı buna. Çünkü Aydınspor 1923 tarihinde böyle bir şut görmedi kimse. Bir de gol olsa bak artık sen işe… Elimizde iyi oyuncular var. Bunun yanında da ayıklanması gereken topçular da var… Önümüzdeki süreçte bakalım hep birlikte göreceğiz. *** FERRARİ RAMO İLE UZUN HABİB  Tam 1 puan cepte derken, bu süreçte bir puana sevineceğiz derken, 90’da kornerden gol yedik. Şahsen ben yıkıldım. Hemen sahayı terk etmeye kalkarken, daha basın tribününe çıkmadan, santradan gol attık. Skor 1-1 oldu. Ferrari Ramo’nun ortasına ceza sahası içinde oluşan karambol de Habib gelişine düzgün vurdu, topu filelerle buluşturdu. Maç boyunca rakip savunmayı zorlayan Habib Menderes’te büyük moral kaynağı oldu. Attığı gol gelecek haftalara umut verdi. İzleyenlerin hoşuna gitti. Maç boyunca sahada en iyi mücadele eden isimlerden olan, hücumda rakibi çok rahatsız eden Habib Uzun, tartışmasız sahanın en dikkat çeken isimlerinden oldu. İyi bir izlenim verdi.  Şimdi sırada Arsinspor maçımız var. Osmaniye’den bir puanı kaptık. Biraz daha bir uyum süreci ile Arsinspor’u Menderes’te devirebilir miyiz? Neden olmasın?  *** TRİBÜN! Statta en dikkat çekici bir ayrıntıyı dile getireyim. Malum seyirci azdı. kapalının sağı da öyle... Genç kardeşlerimiz taraftarlarımız da iyi destek verdi.  Son dakikalarda kapalının sağındaki ses birden gürleşti. Dikkatimi çekti.  Daha sonra üst üste goller geldi. Destek çok güzeldi son çeyrekteki.  Çünkü eski tribüncüler ayağa kalkmış takıma tezahürat yapıyordu. Çok güzel. Demek istediğim şu; Tribündeki küskünler geri gelmeli. Daha daha eskiler ve küskünler hemen geri dönmeli. Hep beraber kucaklanmalı, barışmalı. *** Son olarak şunu da ifade etmek istiyorum, yeni macera, yeni bir soluk yeni bir adrenalin ve yeni bir heyecan bizleri bekliyor...  Büyük anlam ve önem taşıyan şu sözümle yazımı bitiriyorum;  "2017-18 Futbol Sezonu'na hoş geldiniz..."