Aydın’da çalışmalarını sürdüren Ekosistemi Koruma ve Doğa Severler Derneği (EKODOSD) üyeleri, düzenledikleri doğa ve kültür temalı gezilerine devam ediyor. Son olarak dernek üyeleri, Bozdoğan ilçesindeki Kazandere Mahallesi’ne keyifli bir gezi gerçekleştirdi. Bu gezinin akabinde doğaseverler, tarihi Arpaz Kalesi’ni de ziyaret etti.

ODA MEZARI İNCELEDİLER
Geziyle ilgili dernekten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kırsal alanlarda görülen yöresel mimarinin güzel örneklerinin bulunduğu Bozdoğan ilçesine bağlı Kazandere Mahallesi’ne gittik. Bir zamanlar deli bir şekilde akan ancak günümüzde yaşanan kuraklıktan dolayı başka yerlerdeki kuru derelere bakıldığında cılız da olsa bir miktar suyun aktığı Deliçay’ın etrafında profesyonel turist rehberi Hakan Bahçecioğlu’yla birlikte bir etkinlik yaptık. Devasa boyutlu kestane ağaçlarının bulunduğu yüksek yaylalardan, su kenarına kadar inen zeytin bahçeleriyle dolu Deliçay vadisindeki güzellikleri keşfettik. Metruk bir evin altında ana kayaya oyulmuş antik döneme ait bir oda mezarı inceledik.

15 yıl önce gördüğümüz bir iyileştirme yapılmaması halinde kısa sürede yıkılacağını söylediğimiz ilginç bir evin, restore edildiğini ve müze olarak açılacağını ve hazırlıkların devam ettiğini öğrendik. Yetenekli bir taş ustası olan Mustafa Dülger’in yaptığı evin farklı bir mimarisi olduğunu, dış cephesini kendi hayal dünyasına göre kök boyalarla ilginç figürlerle süslediğini, köydeki mimari üsluba yön verdiğini, çıraklar yetiştirdiğini, farklı illerden de ev projeleri için çağrıldığını, hayatı boyunca birçok kadınla evlendiğini, kayıtlı 17 çocuğu olduğunu, kendine ait evin restorasyondan sonra müze olarak yaşatılacağını Kazanderelilerden öğrendik.

“EKOTURİZM MERKEZİ HALİNE GELECEKTİR”
Gezi ile ilgili dernekten yapılan açıklama şu şekilde tamamlandı: “Köyü ikiye bölen Deliçay üzerinde yer alan ortasında kitabesi bulunan kemerli taş köprüyü inceledik. Karya döneminden kalma Harpassa antik yerleşiminin eteğindeki Esenköy’de bulunan Arpaz ailesine ait kulenin ve konağın son durumunu görmek için ziyaret ettik. Rodoslu taş ustalarının mükemmel bir işçilikle gerçekleştirdiği tarihi yapının ve hemen yanı başındaki tarihi konağın restoresinin yapılacağını öğrendiğimizde çok sevinmiştik. Hikayeleri ve kompleks yapısıyla ender görülen mimari tarzıyla turizmde önemli bir destinasyon haline gelecek tarihi yapıların, Nazilli ve Aydın’a çok şeyler kazandıracağını düşünüyorduk.

Restoresine başlanmadığı gibi, yapıların durumunun daha da kötüye gittiğini, yavaş yavaş çöktüğünü ve büyük risk oluşturduğunu gördük. Her an yıkılma tehlikesi bulunan yapıların içine girilmemesi için bir uyarı tabelası konulduğunu ve kapılarına birer plastik şerit takıldığını, bunların da koparılarak içeriye rahatlıkla girildiğini fark ettik. Özellikle yöredeki çocukların yapıların içinde oynadığını, kulenin demir kapısının açık olduğunu, içeri girilmesi halinde çürümüş olan ahşapların aşağı çökmesi halinde çocukların tehdit altında olduğunu düşündük. Öncelikle bu tarihi yapıların içine girilmemesi için doğru ve akılcı önlemlerin alınması gerektiğini, yapıların iyice çökmesini beklemeden bir an önce iyi bir projeyle restore edilerek bölge turizmine kazandırılmasının daha doğru olacağını düşünüyoruz.
Eski ismi Arpaz olan Esenköy’ün sadece bu tarihi yapılarla değil, köyün içindeki otantik taş evleri, hemen üstündeki antik Harpassa ve köylülerle barışık içinde yaşayan 18 çift leyleğiyle bir ekoturizm merkezi haline gelecektir.”





