Ekosistemi Koruma ve Doğa Severler Derneği’nin (EKODOSD) her yıl geleneksel olarak düzenlenen konaklamalı gezinin ilk durağı Göcek oldu. Dünyaca ünlü yatçılar için önemli bir uğrak noktası olan bu sahil kasabasında, yerel lezzetler tadılarak doğanın tadı çıkarıldı.

BÜYÜLEYEN TARİH DOKUSU

Kelebekler Vadisi’nin eşsiz manzarasını yukarıdan gören Faralya köyünden geçilerek, bir başka doğa harikası olan Kabak Koyu ziyaret edildi. Doğa tutkuları tarafından koyun doğal dokusunun yapılaşma nedeniyle bozulmaya başladığı gözlemlendi. Likya Uygarlığı’nın önemli kentlerinden biri olan Pınara Antik Kenti’nde dağ yamacına oyulmuş yüzlerce mezarın tarihi dokusu doğaseverlerde büyüleyici bir etki bıraktı.

GÖZ KAMAŞTIRAN GÜZELLİK

Saklıkent Kanyonu’nda gökyüzüne uzanan dev yarlar ve gürül gürül akan suların doğallığı göz kamaştırdı. Kanyon suyu bulanık akarken bunun sebebinin tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan çevresel etkiler nedeniyle olduğu öğrenildi. Likya Bölgesi’nin bir diğer önemli yerleşimi olan Tlos Antik Kenti’nde tarihi kalıntılar incelenirken, çınar ağaçları arasında saklı Yakapark’ın huzurlu atmosferi keşfedildi.

Jandarma’ya coşkulu tören Jandarma’ya coşkulu tören

DOĞANIN KALBİNE TEKNE TURU

Gezinin son gününde düzenlenen tekne turuyla Ölüdeniz’in çevresindeki doğal ve kültürel zenginlikler yakından görüldü. Gemiler Koyu’nun karşısında bulunan St. Nicholas Adası’nda Bizans ve Roma dönemine ait kalıntılar incelendi. Turkuaz renkli denizde yüzme keyfi yaşanırken, havada süzülen yamaç paraşütçüleri eşsiz bir manzara sundu. EKODOSD’un organize ettiği bu keşif dolu gezi, katılımcılara doğanın ve tarihin iç içe geçtiği unutulmaz anlar yaşattı.

Kaynak: HABER MERKEZİ