ADÜ Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Murat Özcan Yay ileri yaşta omurga kırıkları ve tedavisi hakkında önemli bilgiler verdi. Vücuttaki omurganın, omuriliğini korumanın yanı sıra ayakta kalmayı sağlayan hayati organlardan biri olduğunu dile getiren Yay, “33 omurdan oluşan omurgamız, özellikle ileri yaşlarda kemik erimesi (osteoporoz) nedeniyle kırıklara maruz kalabilir. Bu kırıklar, trafik kazası, yüksekten düşme veya omurga tümörleri gibi nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, bazen herhangi bir ciddi travma olmadan da gelişebilir” diye konuştu.
“AYDIN'IN YAŞ ORTALAMASI 42”
Aydın’ın yaş ortalamasının 42 olduğuna dikkat çeken Yay, şunları söyledi: “Aydın, ileri yaştaki birey sayısıyla dikkat çeken bir il olup, omurga kırıkları sıkça karşılaşılan bir sağlık sorunudur. Kırık omurganın yerine ve derecesine bağlı olarak bel, sırt ve boyun ağrıları, idrar veya gaita kaçırma, omurga şekil bozuklukları ve felç gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Omurga kırığı ile başvuran hastalarda, yaş, ek hastalıklar, kullanılan ilaçlar, kırığın omuriliğe baskı yapıp yapmadığı, omurgaya destek olan dokuların durumu ve kırık omur sayısı, tedavi planını belirlerken dikkate alınmaktadır.”
HAREKET YETENEĞİNİ KISITLIYOR
İleri yaşta görülen omurga kırıklarının nörolojik hasarlara yol açmasa dahi hastanın hareket yeteneğini kısıtlayarak ek sağlık sorunlarına sebep olabildiğinin altını çizen Yay, “Hastanemizde, şiddetli ağrısı olan hastalara, lokal anestezi altında uygulanan kemik çimentosu (vertebroplasti) ve omurga yüksekliğini arttırarak çimento uygulaması (kifoplasti) gibi minimal invaziv yöntemlerle müdahale edilmekte ve hastalar aynı gün taburcu edilmektedir. Bu işlemlerin amacı, omurga yapısını güçlendirerek kırığın ilerlemesini önlemek, ağrıyı en aza indirmek ve hastanın yaşam kalitesini artırmaktır. Daha ciddi kırıklarda ise cerrahi tedavi ile omurganın sabitlenmesi gerekebilir” diyerek ADÜ Hastanesinde, ileri yaş omurga kırıkları, en modern yöntemlerle başarılı bir şekilde tedavi edildiğini ifade etti.