En son ADÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gökay Bozkurt ile ADÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Erdoğdu’nun birbirlerine yönelik karşılıklı şikayetleri sonrasında patlak veren mükerrer sonuç girişleriyle ilgili işlem iddialarıysa kamuoyunda büyük dikkat uyandırdı.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ)Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bozkurt ile ADÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğdu’nun karşılıklı şikayetleri, geçtiğimiz günlerde ‘bıçak parası’ operasyonuyla dikkatlerin üzerine çevrildiği üniversiteyi, yine skandal bir iddiayla daha gündeme taşıdı. Vefat eden hastaların biyopsi numaralarının hayattaki bazı hastalar üzerinde kullanıldığına dair iddialar, geçtiğimiz süreçte Sayıştay ve ADÜ Rektörlüğü tarafından incelemeye alınırken, akademisyenler arasındaki iç kavgaların üniversitenin kurumsal prestijine vurduğu darbe de bir kez daha gözler önüne serildi.
KARŞILIKLI SUÇLAMA SARMALI
Skandal iddialar kamuoyunda infiale yol açarken, ilk olarak Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gökay Bozkurt’un Sayıştay Başkanlığı ile ADÜ Rektörlüğüne şikayetiyle başlayan süreçte Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğdu’nun da benzer şikayette bulunması, adeta karşılıklı suçlama sarmalına dönüştü. Söz konusu şikayetlerin ardından Tıbbi Patoloji ile ilgili olarak Sayıştay ve ADÜ Rektörlüğünün tamamladığı incelemenin ardından, ilerleyen günlerde Tıbbi Genetik ana bilim dalının da her iki kurum tarafından mercek altına alınacağı öğrenildi.
SAYIŞTAY; “İLK KEZ BÖYLE BİR OLAYLA KARŞILAŞIYORUZ”
Edinilen bilgilere göre Sayıştay, Tıbbi Patoloji ana bilim dalındaki işlemlere yönelik incelemeyi tamamlamasının ardından henüz kararını açıklamazken, Cumhuriyet Savcılığı’na da suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Savcılığıysa görevsizlik kararıyla dosyayı üniversiteye geri gönderdi. Sayıştay denetçilerinin, konunun hem tıbbi hem teknik yönleri nedeniyle Ankara Üniversitesi’nden bir doçent elektrik-elektronik mühendisi getirerek detaylı bir inceleme yürüttüğü süreç, akademi camiasında da şaşkınlıkla karşılandı. Sayıştay yetkilileriyse konuyla ilgili yaptıkları bilgilendirmede, Türkiye’de ilk kez böyle bir olayla karşılaşıldığını vurgularken, kamu zararı olup olmadığınınsa henüz tam olarak aydınlatılamadığını bildirdi.
KAMUOYU TEPKİLİ
Üniversite çevrelerinde de aralarında uzun süredir husumet bulunduğu konuşulan her iki akademisyenin karşılıklı suçlamaları ve şikayetlerinden doğan süreç Türkiye’nin önde gelen yükseköğretim kurumlarından biri olan ADÜ’nün kurumsal prestijine de gölge düşürürken, bilimsel üretkenliğe odaklanılması gereken üniversitenin iç çekişmelerle meşgul edilmesi, kamuoyunda da tepkilerin dozunu artırdı. Aydın halkı, vergilerinin bilimsel çalışmalara ve bölgesel kalkınmaya katkı için kullanılması gerektiğini belirtirken, akademisyenlerin kişisel çekişmelerle vakit kaybetmesi ADÜ ile birlikte aynı zamanda şehre de büyük zarar vermeye başladı.
YÖK’TE BİRİNCİ SIRADA
ADÜ’nün son iki dönemdir akademisyenler arasındaki iç kavgalar ve karşılıklı şikayetler nedeniyle YÖK’te en fazla dosyası bulunan üniversiteler arasında birinci sırada yer alması, sorunun artık yapısal bir krize dönüştüğünü de adeta tescilledi. Gelinen süreç itibariyle öğrencilerin, araştırmacıların ve bölge halkının büyük umutlar bağladığı ADÜ’nün, bir süredir bilimsel başarılar ve akademik üretim yerine akademik çatışmalarla gündeme gelmesi, Aydın halkında da büyük hayal kırıklığına neden oldu.
YENİ DÖNEMDEKİ BAŞARILAR GÖLGELENDİ
Her ne kadar 2023 mart ayında atanan Rektör Prof. Dr. Bülent Kent' in göreve başlamasıyla ADÜ, üniversite sıralamalarında yükselerek akredite olan bölüm sayısını arttırsa da üniversitede iç çekişme ve kişisel husumetlere dayalı eski alışkanlıklarla kavgalarsa yeni dönemde de bir türlü durulmak bilmedi. Rektör Kent'in araştırma üniversitesi olma yolunda gösterdiği çaba dikkatle izlenirken, 20 yılı aşkın süredir bekleyen merkezdeki kampüsün, sağlık kampüsü ve eğitim kampüsü olarak ayrılması, tasarruf tedbirlerine rağmen bu dönemde gerçekleştirildi. İktisadi işletmenin 28 milyon borcu kapatılarak 10 yıllık vergi borçlarının ödendiği üniversitede mali disiplinin sağlanmasıyla birlikte 10 yıllık SGK prim borçları da yapılandırıldı. ADÜ Hastanesi yanına yapılan modern kafenin yeni gelişme olarak göz doldurduğu üniversitede, yine yıllardır beklenen varyant yolu da Kent döneminde hayata geçirildi. Ancak söz konusu gelişmeler de ADÜ'deki akademik ve idari personel arasındaki kavga ve çekişmelerin gölgesinde kaldı.