Yediden yetmişe herkes tabletleri ve akıllı telefonlarıyla uykuya ayırdığı zamanın arta kalan her anını sosyal medyada ya da dijital oyun platformlarında geçiriyor.  Ve sanırım milletvekili, belediye başkanı ya da bir makama ulaşmanın yolu da artık o makamı vereceklerle çekilecek bir selfie ile gerçekleşiyor gibi bir algı var artık. Örneğin Ak Parti’den aday olmak istiyorsunuz. Öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çekilmiş bir selfinizin olması gerekiyor. Onun Aydın’a geldiğinde karşılayan ekipteyseniz tokalaşırken çekilmiş bir foto da işi kurtarabilir. Sosyal medya profil fotoğrafınızın bu olması sizin maça 1-0 önde başlamanızı sağlayacaktır. Eğer bu imkana sahip değilseniz Beştepe Külliye Cami, Ak Parti Genel Merkezi önünde çekilmiş bir fotoğrafınız lazım. Sakın montajı denemeyin çok çabuk fark edilir. Maazallah siyasi kariyeriniz başlamadan bitebilir.  Bu sadece Ak Parti’ye mahsus bir şey değil aslında. CHP’li de olsanız, MHP’li de olsanız bu tür girişimlerle başlamak (günümüzün Türkiye’sinde) adaylık yolundaki önemli işlerden birisi. Öncelik parti büyükleriyle çekilmiş selfilerden geçiyor. Geçen akşam arkadaşlarımla bu kritiği yaparken, “Ben de aday olabilirim” dedim. Herkes şaşırdı. Ama kanıtlarım sağlam. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la, Numan Kurtulmuş’la, Süleyman Soylu’yla, Veysel Eroğlu’yla, Aydın'daki son 15 yılda her partinin her milletvekiliyle, her ilçenin hangi partiden olursa olsun her belediye başkanıyla. Dahası Aydın, İzmir, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlarıyla çekilmiş fotoğrafım var. Rahmetli Rauf Denktaş’la bile röportaj yaparken çekilmiş resmim var. Boney M, La Toya Jackson’la da selfilerim var. Yani adaylık yolunda propaganda araçlarının en kallavisi ben de var.  Diyeceğim o ki. Çiçeği burnunda aday adaylarına tavsiyem. Orada burada selfie çekip güncellemeden ziyade halka nasıl hizmet veririm? Diye kendilerini sorgulamalarıdır.  İyi hafta sonları dilerim…