Bir önceki makalemizde Günlük Alışılmış Bilinç Durumu(GABD)nun tanımını , bu bilinç durumunun büyük çoğunluğumuzu nasıl olup da esir aldığını, bundan belki de bir ömür boyu kurtulamadığımızı ancak günlük pratik yaşantımızda bu GABD dan ara ara kısa süreliğine kurtulabildiğimize dair örnekler vermiştik.
Bu konuya (bilinç konusuna) vakıf olabilmek için ana psikoloji kuramcılarının/ekollerinin bakışını öğrenmek ve anlamak zorunlu olduğundan bilge psikiyatrist ve ben ötesi (transpersonel) ekolünün Türkiye kurucusu Dr. Mustafa Merter’le devam ederek öncelikle zihin-temellerimizi inşa etmeye devam edelim. Üstad “Nefs psikolojisi”adlı eserinde öncelikle “Klasik Batı dünyası psikoloji okulları içerisinde’nefs psikolojisi’ nin yeri nerededir veya en fazla hangi akıma yakındır?” sorusunu cevaplamaya çalışarak zihin-inşasının en temel katından başlıyor :
“1970’lere kadar C.G.Jung,W.James,R.Assagioli gibi bazı istisnalar dışında-modern psikoloji, insanlığın maneviyat birikimi ile pek ilgilenmez.Bu tarihlerde ,psikolojinin dördüncü ekolü olan ben-ötesi(transpersonel) psikolojisi zuhur etmeye başlar. Genelde Uzakdoğu maneviyat birikimi refererans alınır ve Taoizm, Budizm,Hınduizm kaynaklarından insan anlaşılmaya çalışılır. A.Maslow gibi araştırmacılar insanın sadece ‘bodrum katları’ sakinlerinden ibaret olmadığını hayretle anlamaya başlarlar.Fizik biliminde kuantum fiziği, Newton fiziğine kıyasla ne ifade ediyorsa, bu yeni görüşte (ben-ötesi) psikloji ve psikiyatri de onu ifade eder.Araştırmacıların önünde yeni boyutlar açılır ve mesela Günlük Alışılmış Bilinç Durumu(GABD)nun,olası GENİŞ BİR BİLİNÇ YELPAZESİ nin sadece bir yönü olduğu anlaşılır.Burada temsil etmeye çalışılan nefs psikolojisinin ilham kaynağı ise öncelikle Hakikat’dir.”
Üstad Dr.Mustafa Merter, genel psikolojiye kıyasla “ Nefs Psikolojisi”nin getirdiği yeni kavramları kısaca tarif ederek zihin-inşamızı iyice pekiştirmeye devam ediyor :“Nefs /Ego: İngilizce psyche veya soul kavramının yerine kullanılır aslında daha derin bir anlam taşır. Hal : İngilizce state manasına gelir.Biliç durumunda daha kalıcı bir farklık oluşturduğu için duygu ile eş-anlamlı değildir.(örn.epilepsi/sara nöbetlerinde hastanın farklı farklı şuur/bilinç özellikleri,ani sosyal şok hali yaşayanların bir süreliğine hafıza bozukluğu yaşamaları,veya madde kulllananların elde etmeye çalıştıkları yüksek zihin rölantisi)
Değişik ve Farklı bilinç durumları : Bilinçte iz bırakan ve sabitleştiklerinde farklı bilinç durumlarına neden olan’ bilinç dalgalanmaları’ ve Hal’ler sabitlendikten sonra ‘zuhur eden yeni bilinç durumlar, ıGünlük Alışılmış Bilinç Durumu(GABD): Önceden uzun uzun tarif etmeye çalıştığımız ve hepimizin en çok aşina olup bizleri bir gölge gibi takip eden bir türlü kurtulamadığımız SIRADAN YAŞANAN ‘MÜŞTEREK GERÇEKLİK’
Can veya Hazret-i İnsan(kamil insan) Potansiyeli : İngilizcedeki ‘ real self’ =Hakikat ile işaret olunan, Bilinç-dışı ve şuur-dışı kategorileri : İngilizcedeki unconcious terimi karşılığı olarak kullanılır.NEFS PSİKOLOJİSİ ; bilinç dışını dört alt-gruba ayırır : 1.alt-bilinçdışı, 2.orta bilinçdışı, 3.kolektif bilinçdışı, 4.olarak da ÜST-BİLİNÇDIŞI.
Dünyada modern Psikoloji ve psikiyatri ekollerinin ana iki büyük kuramcısı ve ekol sahibi Freud(Nörolog) ve JUNG (psikiyatrist) dır .Temel olarak Freud, EGO/nefs’i buzdağının görünen kısmı ile özdeşleştir. Jung ise EGO/nefs’i bilincin merkezi ‘kompleksi’ olarak tanımlar. Jung’ın , Freud’dan en temel farkı tüm kadim medeniyet değerlerini çok iyi analiz yapıp onlara uygun ve makul/tatmin edici yaklaşımlar ve kuramlar oluşturmasıdır.
Jung aslında kimdir ? sorusuna Üstad Merter hoca kısaca şöyle cevap vererek özetliyor adı geçen eserinde :JUNG; psikoloji,psikiyatri, sosyoloji,mitoloji, etnoloji,Orta çağ simyası ve gnostizm(anlam-bilim) vasıtasıyla insanı anlamaya çalışan bir nefs-bilimci(kognitif nörobilimci)’dir.Ve diğer nefs-bilimcilerden en önemli farkı çok araştırmacının yapabildiğini yapmış, teorisini kendi üzerinden yaşayarak,acı çekerek bedel ödeyerek öğrenmiş ve bu tecrübelerini ‘kırmızı kitap’ adı altında paylaşıma açmıştır.Örn.Kur’an’da ‘Kehf’suresine ait yedi uyuyan gencin nasıl olupda bilinçlerinin üçyüz yıl boyunca askıya alındığına dair enfes bir eseri vardır
Freud’un çok ötesinde bir derinlikte bilinç ve bilinçdışı arasındaki ilişkiyi anlamıştır.Alt bilinçdışının İNSAN TEKAMÜLÜ için telafi edici(kompansatuar) ve tamamlayıcı (komplementer) bir işlev gösterebileceğini kanıtlamıştır(devam edecek).